8. KAISOO

616 43 12
                                    

ç/n: bu da bir bölüm olsa da içinde chanbaek olmadığı için iki bölüm mü yayınlasam diye düşündüm, gün içinde karar veririm 😽 iyi okumalar ❤️

-------------

BAEKHYUN P.O.V.

"Bebeğim burada mısın?"

Banyodan dışarı doğru yürürken Kyungsoo'nun sesini duydum.

Cevap vermedim ve kirli kıyafetlerimi kirliye atıp yatağıma uzandım.

"Hey, bana kızgın mısın?"

Tekrardan bana sorup yanıma oturdu, bende onun olmadığı tarafa döndüm. Tabi ki ona kızgındım. Benden önemli bir şeyini saklamıştı ve ben en yakın arkadaşlar olduğumuzu düşünüyordum. Ben ona her şeyimi anlatırken o anlatmıyordu.

"Özür dilerim Baekhyun. Lütfen beni affet." Kolumu tutarken söyledi.

"En yakın arkadaşlar olduğumuzu düşünmüştüm Soo." Üzgün oldumu göstermemeye çalışırken söyledim.

"Tabi öyleyiz. Sen benim en yakın arkadaşımsın."

"O zaman neden bana söylemedin. Xiumin Hyung bile her şeyi biliyordu."

Ona bakarak konuştum ve yanına oturdum.

İç çekti ve bana baktı.

"Onunla bir ilişkiye sahibim."

Duyduklarımla ağzım açık kalmıştı.

"O çocukla mı? O erkek arkadaşın mı?"

Sorduğumda hafif bir gülümseme belirdi dudaklarında.

"Bu kadar basit değil Baekhyun. Kendi cinsel arzularını tatmin etmek için beni kullandı."

"NE?" Şok yüzünden bağırdım. Böyle bir şey duymayı hiç istememiştim.

"Bağırma Baek. Sana söylemememin nedeni buydu."

"Üzgünüm Soo. İnanamadım. Sen zayıf çocuk değilsin. Nasıl seni kullanabildi?"

"Sana her şeyi anlatacağım ama bana söz vermeni istiyorum."

"Ne için söz vereceğim."

"Kimseye söylemeyeceksin, Xiumin Hyung'a bile, çünkü o da bütün hikayeyi bilmiyor ve bana artık kızmayacaksın, lütfen."

"Tamam Soo. Söz veriyorum. Biliyorsun ki sana kızamam." Ona sarılırken söyledim.

"Teşekkürler bebeğim." Beraber yatağımın tam ortasına otururken söyledi. Ve hikayeyi tamamıyla anlatmaya başladı.

"İlk olarak, onun adı Kim Jongin ve o Park Chanyeol'un en yakın arkadaşı. Ve o zamanlarda okulumuzdaki en zengin kişiydi. Ben o kadar ünlü biri olmamama rağmen bir şekilde beni fark etti." dediğinde dudağını ısırdı ve kafasını eğdi.

"Nasıl?" Ona sordum.

"Gerçekten beni ilk nasıl farketti bilmiyorum. Ama bir gün soyunma odamda üstümü değiştiriyordum ve orada bir tek ben varım sanıp rahat bir şekilde üstümü değiştirirken bir kahkaha koptu. Nasıl bilmiyorum ama birden arkamda belirdi. Gömleğimi giymemiştim daha, sadece pantolonumu giyiyordum ama beni durdurdu. Beni dolabımla kendi arasına sıkıştırdı ve ve-" Hikayesini tamamlayamadan kendini durdurdu ve ağlamaya başladı. Yüzünü elleriyle kapatmıştı.

Hızlıca ona sarıldım ve sırtını sıvazlayarak teselli ettim.

"Eğer paylaşmak istemiyorsan durabilirsin Soo. Anlarım." Şok içinde dediğimde bana baktı.

Hızlıca gözyaşlarını sildiğinde ona gülümsedim.

"Neden onu durdurmadın?" O iç çekerken sordum.

"Bilmiyorum Baek. O çok güçlüydü. Sadece hiçbir şey yapamadım." Parmaklarını saçlarından geçirdi.

"Chanyeol bunun hakkında bir şey biliyor mu?"

"Hayır, tabi ki hayır. Jongin ve ben hariç kimse bilmiyor. Ve Xiumin Hyung birazcık biliyor. Şimdi de sen."

"Gerçekten mi?" Kafasını salladı.

"Sonra peki?"

"Her şeyi videoya çekmiş. Sonra gelip bana videoyu gösterdi, videoda sadece benim yüzüm gözüküyordu, onun ki belli olmuyordu. Ve beni tehdit etti. Tekrar ve tekrar yapmak zorunda kaldım onunla."

"O bir canavar. Bunun hakkında bize söylemeliydin. Sana yardım edebilirdik Soo." Onun için kötü hissettim. Benim yakın arkadaşıma böyle bir şey yapmaya nasıl cüret ederdi?

"İlk olarak o bir canavar Baek. Fakat bir gün o değişti. Ve bende değiştim."

"Ne demek istiyorsun?" Sordum çünkü bir şey anlamamıştım.

"İlk başta Jongin gerçekten çok sertti. Canımı yakıyordu. Asla beni öpmedi. Ve asla romantik bir şey yapmadı. Ama zaman geçtikçe biraz yumuşadı. Yine de beni öpmedi ya da romantik bir şey olmadı. Sadece beni dinledi. Ben incinmeden önce o duruyordu. Benimde hoşuma gitti. Ve zaman geçtikçe ona aşık oldum."

"Aman Tanrım Soo."

"Evet Baek. Onu istedim."

"Hala mı?"

Dediğime cevap vermedi ve hikayesini anlatmaya devam etti.

"İlk başta seninle Kore'den ayrılmak istemediğimi hatırlıyor musun? Ama birdenbire ayrılmak istemiştim."

"Evet, hatırlıyorum."

"Bunun nedeni Jongin'di. Ondan ayrılmak istemiyordum. Ona, onu sevdiğimi söylemeyi düşündüm. Siz şehirden ayrılmadan iki gün önce Xiumin Hyung ile onun yanına gittim. Ve onu gördüğümde, bir kulübün önünde bir kızla öpüşüyordu. Xiumin Hyung'ta böyle öğrendi. Ama ona hiçbir şey söylemedim."

"Woah, o bir aptal. Nasıl yapar? Peki o gün hastanede ne oldu?"

"Beni dudaklarımdan öptü Baek. Beni asansörde öptü."

"Peki ama neden? Onu anlayamıyorum."

"Bende. Ona söylemeden onu terk ettiğim için bana çok kızgındı."

"Ama kızgın olmakta haklı değil. Onu gördüğünde ne yaptığı hakkında bir şey söylemedin mi?"

"Söyledim."

"E sonra?"

"Onu zorla öpmeye çalışanın o kız olduğunu söyledi, kendisi değilmiş. Ve onu öpmesine izin vermemiş. Onu itmiş. Benmişim. Bana onun ilki öpüştüğü kişi olduğumu söyledi."

Ne hakkında konuşuyordu? Bu çok kafa karıştırıcıydı.

"Ama sen onu gördün değil mi?" Ona sordum.

"Onu arkasından gördüm Baek. O yüzden ikisi öpüşürken görünüyordu. Ama tamamen göremedim. Ne yapacağımı bilemiyorum."

"Aman Tanrım. Bu en kötüsü." Yatağıma uzanırken söyledim.

"Hayır Baek bu en kötüsü değil. En kötüsü aynı hastanede çalışmaya başlayacak olmamız."

"Ne si-. O da mı hemşir?"

"Hayır aptal, o bir doktor."

"Oh Tanrım. Ne yapacaksın? Ona düsürt ol."

"Bilmiyorum Baek. Göreceğiz."

gizli nişanlım / chanbaekWhere stories live. Discover now