SENİ ÖPTÜĞÜM SOKAK +18

24.Bölüm•Final•

24.Bölüm..

Sabah erkenden uyanan kadın kahvaltı hazırlayıp kocasını uyandırmak için odaya gitti. Adam sırt üstü yatmış uyurken Buse'nin aklına gelen şeyle önce gülüp sonra icraata koydu.

Fatih askerdi ve Buse bunun üzerinden ona bir şaka yapacaktı.

Telefonundan komutanların askerleri uykudan uyandırma seslerini açtı.

Videoda 'Koğuş kalk!' gibi sesler vardı. Telefonun sesini fulleyip Fatih'in kulağına dayadı.

Fatih duyduğu seslerle bir hışımla doğruldu yatakta, gözleri yarı açık olan adam etrafina baktığında katıla katıla gülen karısını görmesiyle şakanın farkına varıp ellerini yüzüne kapattı.

Gözlerini ovuşturup ellerini yüzünden çektikten sonra söylenmeye başladı.

"Aşkım şaka mı bu şimdi ya, neye uğradığımı şaşırdım."

Kadın hâlâ gülerken Fatih ona bakıp kaşlarını çattı, Buse'yi elinden tutup kendine çekti ve yatağa düşürüp üzerine çıktı.

"Çok kaşınıyorsun karıcığım!"

"Kaşı o zaman."

Adam kadının dediklerine karşılık gülüp öpmek için yaklaştı. Buse adamdan önce davranıp kocasının dudaklarına bir öpücük bırakıp onu üzerinden attı ve yataktan kalktı.

Adamı da elinden tutup çekiştirdi.

"Hadi hayatım kahvaltı vakti."

"Ya boşver kahvaltıyı gel biraz öpeyim seni."

Adamın çekiştirmelerine karşı Buse de onu çekiştirdi.

"Gece öptün işte yeter, şimdi kahvaltı yapalım."

"Ne var kahvaltıda?"

"Omlet."

"Tamam hadi sen git ben yüzümü yıkayıp geleceğim."

Kadın gitmeye yeltendiğinde adam durdurdu.

Üzerini süzüp gülümsedi.

"Bu arada mükemmel görünüyorsun."

Buse adama yaklaşıp yanaklarından kavradı ve dudağından öptü.

"O senin güzel ela gözlerinin güzel bakışı yakışıklım."

Adama arkasını dönüp ilerlerken Fatih de yataktan kalkıp lavaboya girdi. Yüzünü yıkayıp kahvaltıya oturdular.

Çayları doldurup oturan Buse konuştu.

"Aşkım kahvaltıdan sonra yavru aslanımızı alıp gel."

"Biraz daha dursa orada? Biz de belki bir şeyler yaparız.."

Fatih'in îmalı sözlerine karşılık Buse elindeki tereyağlı ekmeği kocasının ağzına tıktı.

"Ye şunu eşek herif, yorulmak da bilmiyorsun."

"Unuttunuz herhalde Buse Hanım, ben bordo bereliyim.. Yorulmam."

"Ben sizi sadece dağlarda yorulmaz diye biliyordum ama demek öyle değilmiş."