One

1.4K 76 7
                                    

''Sen değil misin dans salonuna hiç erkek gelmiyor erkek göremiyorum diye söylenen? Seni sayamayacağın kadar çok yakışıklı erkeğin bulunduğu yere getirdim hala söyleniyorsun!''

Sinirle devirdim gözlerimi. ''Sence bunların kaçı gay sayın geri zekalı? Hem hiç iyi tipler değil.'' Korkuyla yaklaştım Sehun'a. ''Bunlar bizi kesip kanımızı içmesin?'' Gözlerini devirdi ''Ha ha ve ha yine çok komiksin Hyung.''

''Keşke gay bara falan gitseydik.'' Sehun sonunda durduğunda ona yaklaştım iyice. ''Hala çok geç değil Sehun. Hadi gel gay bara gidip kendimize geceyi geçirecek adamlar bulalım ha?''

Bana döndü sonunda. ''Hyung sadece dinle, gerçekten çok iyi şarkıları var. Beğenmeyeceğini düşünsem seni getirmezdim.'' Gözlerimi devirdim ağırca ''Kyungsoo gelmediği için beni getirdiğini biliyorum.''

Hızla büyüttü gözlerini ''Ne yapayım yalnız başına konser çok sıkıcı oluyor.'' 

Koluma girdi ve gülümsedi. ''Hem Chen'in sesini beğeneceğine eminim. Adamda bit yüksek nota var duysan şaşarsın.'' Önümüzdeki kalabalığı gösterdim elimle ''Buradan hiç bir şey göremeyeceğiz zaten, anca duyabiliriz.''

Hızla arkamızda kalan bar tarzı yeri gösterdi. ''Konser sonunda oraya içmeye giderlermiş. Eğer ayık kalan olursa da onlara katılırmış.'' Büyükçe gülümsedi 

''Ve biz ayık kalanlar olacağız!''

Tabii ki de işler beklediğimiz gibi gitmedi ve tek ayık kalan yine ben oldum. Sehun'un içki kokan nefesi yüzüme vururken zorlukla tuttum Sehun'u. Hala arkadaki bar kısmına ilerlemeye çalışıyor birazdan grubun oraya gideceğini söyleyip duruyordu.

Başım şişmiş haldeydi. 

İlk birkaç şarkısını beğenmiş olsam da sonrasındaki şarkılar benim için fazla gürültülüydü. 

Kafamı dinleyebildiğim bir kaç şarkı olmuştu sadece onlarda gitaristin sololarıydı.

Sehun midesini tutarak döndü bana ''Hyung midem'' Gözlerimi kapattım sinirle. ''Gel başımın belası gel.'' zorda olsa tuvaletin olduğu yere götürdüm Sehun'u. İçerisi gerçekten bok gibi kokuyordu.

''Sen kus gel, ben burada duramayacağım.'' hızla çıktım dar ve kokulu alandan. Çıktığım koridorda ağır bir sigara kokusu dolaşıyordu.

Biz az önce içeri girerken bu dumanında kokunun da burada olmadığına emindim. 

Bir kaç adım ileride karşı duvara yaslanmış sigara içen bedeni gördüğümde duraksadım.

Çok hoş görünüyordu.

Görünce korktuğum tiplerden bir farkı yoktu belki, o da siyahlar içindeydi, onunda yüzünde ağır sayılacak bir makyaj vardı ama hoştu işte.

Işık yüzünden net göremediğim kızıl, pembe arası saçları, uzun ve yapılı bedeniyle gerçekten hoş görünüyordu.

Bakışlarımız çarpıştığında, onunda beni süzdüğünü görmüştüm.

Bakışları bile dumanlıydı. Sarhoş gibi görünüyordu. 

Kısık ışığın altında bile kırımızı görünen dudaklarına düştü bakışlarım. Sehun'un verdiği bir kaç bardağı hızla içmiştim ve kanımdaki alkolün adeta kaynadığını hissediyordum.

Ne ara adım atmaya başlamıştım? Ona çekiliyordum adeta.

Onu doğru yaklaştığımı anladığında gözlerimi alamadığım dudakları kışkırtıcı bir havada kıpırdadı. Yüzünde onu daha da seksi gösteren bir gülümseme oluştu. 

Aramızda kalan bir kaç adımı büyük bir adımıyla kapattı. Artık özel alanıma girmiş sayılırdı. Yoksa, ben mi girmiştim özel alanına? Bilmiyordum.

Çenemde hissettiğim tutuş ile bakışlarım bakışları ile buluştu. ''Seni daha önce görmedim.'' diye fısıldadı. Sesi kalın ve, hoştu.

Yutkundum sertçe ''İlk kez geliyorum.'' sesim kısık ama kendinden emin çıkmıştı. Belimde hissettiğim tutuş ile bedenim bedenine sürttü.

"Yaramaz birine benziyorsun." Burnunu ağırca sürttü burnuma. "Ve ben yaramazları çok severim." Ağırca ısırdım dudağımı "dikkat çeken birisin." Diye mırıldandım. Ellerim göğsüne dokundu, ağırca okşadı.

"Ve bende dikkat çeken tiplerle bir gece geçirmeyi severim."

Öncesinden okuyanlar olabilir, bu yüzden bilgilendirme yapayım. Eski hesabımda daha önceden yayınlanmış bir ficti. Tamamen bu hesaba geçtiğim için artık burada yayınlanıyor.

Guitairst/ChanbaekWhere stories live. Discover now