KRALLIK SAVAŞLARI

ATEŞ KRALLIĞI

Biz insanlar sadece kendi gezegenimizde bir yaşam olduğunu zannediyoruz . Peki onların krallığı? Ateş , Toprak , Hava ve Su. Bu dört krallık kendi gezegenlerinin geçimini sağlıyordu . Ta ki o yok edici savaş çıkana kadar...

                                                                                                             ( Dünya zamanıyla M.S 1511 )

~ATEŞ KRALLIĞI 

-Savaş hazırlıklarına başlayın . Ya teslim olucaklar ya da bizim olanı biz geri alacağız 

Ateş krallığının hükümdarı  bu savaş için can atarken askerleri aynı fikirde değildi . Çünkü hepsi Toprak krallığının onlardan daha güçlü ve daha büyük bir orduya sahip olduğunun  farkındalardı. Fakat savaştan geri çekilme gibi bir  şansları yoktu. Toprak krallığı, Ateş krallığının en önemli sembolü olan morganit taşını çalmak ile suçlanıyordu . Eğer Ateş krallığı yanılacak olursa bunun sonuçları kimsenin hayal bile edemeyeceği felaketlere yol açacaktı. Ve buna kimse engel  olamayacaktı...Günler süren savaş hazırlığı sonunda  Ateş krallığı en sonunda Toprak elementinin sınırlarına girmişti . Bu savaşa hazırlıksız yakalanan Toprak krallığı  ordusunu toplayana kadar büyük kayıplar yaşamıştı . Bu durum onların cesaretini kırarken Ateş krallığının ordusuna büyük bir umut ışığı tutmuştu . Artık kendilerini daha güçlü hissediyorlardı.  Bu savaş sadece iki krallık arasında olacağını düşünen Ateş krallığı beklemediği bir olaya yakalanmıştı . Su elementi Ateş krallığına ihanet ederek Toprak krallığına askerlerini gönderiyordu. Büyük bir hayal kırıklığı yaşayan Ateş krallığı canlarını dişine takmış kan ter içinde savaşarak hayatta kalmaya çalışıyolardı . Fakat ters giden bir şey vardı , Su krallığının askerleri ikinci günde nerdeyse hiç kalmamıştı . Ateş krallığının hükümdarı bu durumu merak ettiğinden dolayı bir askerini  bu konuyu öğrenmesi için görevlendirmişti . Savaş son hızıyla devam ederken Ateş krallığının askeri Su elementinin neden askerlerini geri çektiğini öğrenmek için yoldaydı . Su krallığının sınırlarına kaçak olarak girdiğinde  gözlerine inanamayan asker küçük bir varilin arkasına girmişti . 

                                                                                                          (Ateş krallığının askerinin anlatımıyla)

Su elementinin sınırlarındaydım ve ilk gördüğüm şey  düşmanımız olan Hava krallığının  Su krallığının hükümdarına diz çöktürmüş ve Su elementinin hükümdarının boğazına büyük bir kılıç yaslanmış olmasaydı. Gözlerimin gördüğü bu dehşet verici manzara karşısında elim ayağım boşalmıştı . Dizlerimin üstüne çökerek ağlamaya başladım. Hıçkırıklarımı gizlemeye çalışırken istem dışı olarak gözlerimin kapandığını hissediyordum . Ve en sonunda gözlerim karanlığa teslim oldu.