Parmaklarımı kemiklerimin arasına akıtıp usul usul, keşke yırtsam etimi. keşke genişletebilsem şu daralıp duran göğsümü. doksan sekize dönüp başka bir isim koysam kendime. içimin ağrısını söküp alsam, alabilsem şu yangını bağrımdan, boğazımdaki düğümü çözsem, zincirini koparmış atlar gibi, çekip gitsem bir dağın yarına. ağıt mı yakacaksın ardımdan. ağzımı açamıyorum diye yok mu sanıyorsun kimseye ahım. şu karanlıkları, bir delip geçsem şu taştan duvarları, ah bir kanat bulsam o yanıp yıkılıp doğan kuşlardan, bir ağlasam bir ağlasam ah ki ağlayabilsem, susturmasa kimse beni sonra olmasa bu uzaklar, sınırlar, benim gidecek bir yerim olsa, çalmaya kapım, yürümeye halım olsa- kucaklasam kendimi de götürsem buralardan bir soğuk nehrin kenarına. yıkasam yüzümü. bir yudum su içsem önce. her şey geçecek bir çakılsam yere. sen beni bir eşikte incecik titrerken değil, bir uçurumun ağzında görecektin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ölmüşüm ölmekten
Poetry"Buraya umutlu günler koydum.. Şimdilik uzak gibi görünüyor ama kim bilir, birazdan uzanıp dokunursun."
