İbrahim bey için,
Umutlar olmuştu
Çekilmez işkence,
Giymişlerdi!...
Üzerlerine karamsarlığı
durmadan zehirlerini kusuyorlardı.
Herşeyleriyle.
Acımasızca
Eziyet, eziyet üstüneSağlığı durmadan
Sanırsın alarm veriyordu
Olur olmadık
hiç beklenmedik anlardaDenizin mavisi çekmişti.
Mavi yorganını üzerine
İnadı inat
göstermiyordu
Kızı demeti bir kere olsun bileYalnızlık
tak etmesine rağmen canınaYabancı
bilip, görüp,
bir türlü alışamadığı
kaldığı evinO hafif
buğulu sisli,
perdesinden dışarıya baktığındaBirbirlerine
Birkaç metre
Uzaklıkta,
Simitçi ve ayakkabı boyacısı gördü.Adeta gözleriyle; paslaşıyorlardı
Aralarındaİbrahim bey
Sahaya iner misali
bulunduğu evin arka kapısından
çıkarak
Sokak arasından geldi.
Simitçinin yanına
Silahın soğuk namlusunu dayayarak
Simitçinin omzunaHey sakin ol
Ortalığı bulandırma
diyerek
Sen ve karşıdaki
ayakkabı boyacısı gibi görünen
müsveddeler
Siz ikiniz
Kimin adamısınız?
Dediğinde
durumu farkeden arkadaşı yavaş
adımlarla...Gelmeye başlamıştıki.
YanlarınaSiyah
bir arabanın durmasıyla
Arabaya binerekSanırsın
Sihir, olup...
Kayboldular
Birandaİbrahim beyse
Silahı elinde?"
Şaşkın,
bir vaziyetteÖylece kalakalmıştı
Olduğu yerdeBirkaç
vatandaşın bakışları arasında.Anlaşılan sır kapıları aralanmaya
başlamıştı.
AralarındaYerde soluyan bir kağıt parçası.
Gördü.
O anda
YOU ARE READING
Bekleyiş
AdventureBeylik, tabancalarından çıkan keskin, sivri uçlu kurşunların yansıyan gölgeleri Demetin gözlerini alıp korku saçmıştı. Her seferinde Arada bir aşkıda doldurup bir bardağın içine bakmıştı "Tadı nasıl?" diye Denizin dalgaları tak...