onuncu bölüm

1.1K 73 21
                                    

bol bol yorum yapın tamam mı, bol bol! hehehe


On birinci sınıfın son haftası yapılan denemede ilk kez okul birincisi oldum. Berk onuncu sınıflardan bir kızla çıkmaya başladı. Arda son kız arkadaşından da ayrıldı. Kız en yakın zamanda tekrar bir araya geleceklerini söyledi. Şeyma sınıf öğretmenimiz ile kavga edip bir hafta resmiyete dökülmeyen bir uzaklaştırma cezası aldı. On birinci sınıflardan bir oğlan Elif'e çıkma teklifi etti. Arda da çocuğu dövdü. Çocuk onu idareye şikayet etti ancak okul dışında olduğu için Arda herhangi bir ceza almadı.

Karne aldığımız günün gecesinde balkonda oturuyordum. Havanın sıcaklığı yüzünden bunalmıştım ve uykum da yoktu. Boş boş karanlık sokağa bakarken yukarıdan onun sesini duydum.

"Kapıyı aç."

Kapıyı açmama şansım vardı. Bu saatte zili çalacak değildi. Kalkıp gidebilirdim. Bağırıp çağıracak hali yoktu. Arda deli gibi davranabilirdi ama deli değildi. Yine de gidip kapıyı açtım. Tekrar uzamış olan dağınık saçları, şort ve tişörtten oluşan pijaması ve ayağında annesinin terlikleri ile duruyordu. Kenara çekildiğimde içeri girip doğrudan mutfaktan geçerek balkona geçip oturdu. Elindeki anahtarları ve telefonunu masanın üstüne koydu. Ben de yanına oturdum. Sağ omzu benimkine yaslanmıştı ve dizlerimiz birbirine değiyordu.

"Takdir aldım bu dönem."

Geçen dönem teşekkürü zor almıştı ama bu dönem hocalar ailelerinin verdiği paraya acımış olmasalar ki not verirken ellerini sıkı tutmamışlardı.

"Ne yapayım tebrik mi edeyim?"

"Evet."

Yüzüne baktığımda ciddi bir ifade ile bana baktığını gördüm. Onu bu kadar ciddi gördüğüm nadir anlardan biriydi. O yüzden bekletmeden tebrik ettim. Yüzünde kocaman bir sırıtış oluştu sonra da omzuma yumruk attı.

"Ben de seni tebrik ederim, sınavda birinci olmuştun."

Yüzümü buruşturdum. "Biraz geç oldu."

Gülüşü kulaklarımı doldurunca yüzüne baktım. Gülüşü hala dudaklarındaydı. Gözlerimi devirip önüme dönüyordum ki omzuyla omzumu dürtünce tekrar ona baktım. Tek elini yanağıma koyup yaklaştı ve dudaklarını dudaklarımın üstüne kapattı.

Ben tepki veremeden geri çekildi. Sonra bir kere daha yaklaştı ve tekrar öptü. Dudaklarımı araladığımda alt dudağımı dudaklarının arasına alıp yavaşça emdi. Ben de aynısını ona yaptım. Öpüşme konusunda tecrübem yoktu, elimden gelen en fazla teoride bildiğim kadardı. Çok derinleşmeden dudaklarımı serbest bıraktı ve son kez sanki yanağımdan öpermiş gibi dudaklarını bastırıp geri çekildi. Konuşmadan bir süre daha oturduk.

Neden böyle bir şey yaptığını sormadım, o da benim de onu öpmem hakkında yorum yapmadı.

Bir şekilde ikimizin de sanki olması gereken buymuş gibi hissettiğini zaten biliyordum. Uykusu gelince geçip salondaki koltuğa uzandı. Ben de yatağıma geçtim. 


ay mert'in duygu durumu ile ilgili birkaç şey yazacağım.

hikayeyi genel olarak daha kapalı bir anlatım ile yazıyorum. yani mert'den okuyoruz ama mert'in duygu ve düşüncelerini tam olarak anlayamıyoruz bile. bunun sebebi sansür uyguluyor oluşu. 

akışı bozmamak için daha fazla şey söylemeyeceğim, zamanla görelim istiyorum.  

ama sizi çooook sevioyorum. okuduğunuz için teşekkürler. 

şehrin duvarları! bxbWhere stories live. Discover now