ᵗʰʳᵉᵉ• 𝘯𝘢𝘴𝚤𝘭 𝘵𝘢𝘯𝚤𝘴̧𝘵𝚤𝘯𝚤𝘻 {II}

708 39 19
                                    

Moran: Baban emekli bir generaldi ve askerden bir arkadaşını yemeğe davet etmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Moran: Baban emekli bir generaldi ve askerden bir arkadaşını yemeğe davet etmişti. Babanın arkadaşının en az baban kadar yaşlı arkadaşları olacağını düşünerek yemeğe kalmama bahaneleri üretiyordun.

"İmkanı yok (Y/N). Geçen yemekte de aynısını yaptın. Hem inan bana sen de seveceksin onu. "

Gözlerini devirerek masaya oturmuştun.

'Kaçış yok.'

Bir kaç dakika sonra kapı çalındı ve sende zoraki bir gülümsemeyle kapıyı açtın.

Kapıyı açtığın kişi babanın arkadaşlarının aksine genç ve bir o kadar da yakışıklıydı. Boyu çok uzun olduğundan başını kaldırarak konuşmak zorundaydın:

"H.. hoş geldiniz." Resmen sesin fısıldayarak çıkmıştı çünkü böyle bir adamı bu kadar yakından ilk kez görüyordun.

O sırada baban arkandan gelerek adama sesleni:

"Davetimi kırmayıp geldiğin için sağol Moran. Beni çok mutlu ettin." Uzun boylu adam babanın uzattığı eli samimi bir şekilde sıktı.

"Uzun süre sonra ordudan bir arkdaşımı görmek bana da iyi geldi General. Sanırım bu sizin kızınız. Anlattığınız kadar güzelmiş gerçekten."

Gelen misafirlerin çoğu aynı şeyi söyler ve sen buna normalde sinir olursun. Babama yaranmak için söylediklerini ve sana yaltaklanmak istediğini bariz bir şekilde anlardın. Ama bunu onun söylemesi seni çok sevindirişti.

Baban elini sırtına yerleştirerek cevapladı.

"Evet öyle, (Y/N) benim kıymetlimdir. "

"Sizinle tanışmak benim için zevk Bayan (L/N)."
Sana bakarak konuşması ister istemez yüzünde yanmaya sebep olmuştu.

"B.. benim için de öyle, Bay Moran."

"O zaman masaya geçelim. Yemekler soğumasın."

...
Yemek boyunca baban Moran'la ordudaki günlerden bahsetti ve hiç olmadığı kadar neşeliydi. Sen bu sefer onların sohbetlerini sıkılmadan dinliyordun çünkü neredeyse hep Moran'a bakıyor ve konuşma sırasının ona gelmesini bekliyordun. Ama baban içkiyi kaçırınca dikkatini mecbur ona çevirdin.

"Baba biraz fazla içmedin mi? Ayakta duramıyorsun."

Babanın alkolden iyice yüzü kızarmış ve genişçe gülümseyerek konuşuyordu.

"Bir şeyim yok benim. " Bunu derken bile az kalsın düşüyordu. Moran son anda babanın koluna girmeseydi düşecekti.

"Odası nerede?"

"Yukarıda" sen önden giderken Moran'la sarhoş baban arkadan geliyordu.

...

"Babamın bu kadar içeceğini bilmiyordum. Çok özür dilerim." Mahcupla kapının eşiğindeki Moran'a bakıyordun.

𝘽𝙤𝙮𝙛𝙧𝙞𝙚𝙣𝙙 𝙎𝙘𝙚𝙣𝙖𝙧𝙞𝙤𝙨' 𝘔𝘰𝘳𝘪𝘢𝘳𝘵𝘺 𝘵𝘩𝘦 𝘗𝘢𝘵𝘳𝘪𝘰𝘵Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin