PETER PARKER PT.1

354 22 33
                                    

*********Zaman atlaması

UYARI:NO WAY HOME'DAN SPOLİER VAR!

Evden çıkmış okula doğru gidiyordun. Okulun kapısına geldiğinde, arkandan birisi gözlerini kapattı. Sesini kalınlaştırıp;

X: Bil bakalım, ben kimim?

Dedi. Ellerinden sesinden ve o mükemmel parfüm kokusundan anlamıştın zaten.

Y/n: Hmmm... Acaba benim yakışıklılar yakışıklısı, iyi kalplilerin en güzel kalbine sahip olan, sevgilim Peter Benjamin Parker olabilir mi?

Dedin. Gözündeki ellerinden birini alıp, avucunu öptün. Peter gülümsedi ve belinden sarılıp çenesini senin omzuna koydu. O şekilde yürümeye başladınız.

P(eter): Ben olduğumu nasıl bildin?

Y/n: Peter, hadi ama ben seni 3 kilometre öteden bile tanırım.

P: Ne yani 4'e çıkmaz mı?

Y/n: Belkiiiii, yanaktan bir öpücük çıkarır?

Durdu ve hala daha arkandayken yanağından öptü. Gülümsemen büyüdü ve kollarının arasındayken döndün. Kahkaha atarak, dudaklarından uzunca öptün. Gülerek okula girdiğinizde, el ele yürümeye başladınız. Dolaplarınızdan kitaplarınızı almak için gelmiştiniz ki, lanet olası Flash Thompson dolabının kapağına yaslanmış, arkadaşlarıyla konuşuyordu. Flash sizi görünce;

F(lash): Hey! Şuna da bakın! Ezik Peter gelmiş.

Y/n: İşine bak Thompson!

F: Ah güzelim! Gerçekten ezik Peter'la mı takılacaksın? Ben gibi biri dururken, benim gibi zeki biri varken. Aptal Peter'la mı? Gerçekten?

Y/n: Zeki demek? Aslında haklısın Flash. Bu yüzden Peter, STARK stajında tam burslu bir öğrenci olarak çalışıyor ve sen çalışmıyorsun.

Flash'ın yüzündeki gülümseme bir anda sönmüştü. Sinirle yanınızdan ayrılırken, Peter'a kendince sert bakışlarını gönderdi. Peter'a omuz attı ve yanınızdan geçip gitti. Senin yüzünde gururlu, ama bir o kadar da sinirli bir ifade vardı. Dolabının kapağını sinirle açtın. Bir "Ahh!" sesi duydun. Dolabın kapağını hızla geri kapattın, ve burnunu ovuşturan Ned'i gördün.

Y/n: Ovvv! Ned özür dilerim! Senin geldiğini görmedim. Dur, çek elini bakayım kanıyor mu?!

Ned yavaşça elini çekti. Neyse ki kanamıyordu.

N(ed): Sorun değil Y/n. Olabilir. Olanları gördüm. Flash'la atıştınız.

Y/n: Anlayışlı olduğun için, teşekkürler en yakın dostum.

P: Hey! En yakın dostun, benim sanıyordum.

Y/n: Hayır, sen benim sevgilimsin; Ned benim en yakın dostum. Değil mi Ned?

Dedin ve elini Ned'in omzuna koydun. O da elini senin omzuna attı ve:

N: Evet, öyle en yakın dostum!

Peter'ın ağzı bir "O" şeklini aldı. Dramatik bi şekilde:

P: Size inanamıyorum! Bir yanda sevgilim, bir yanda en yakın dostum sandığım kişi, şu an karşımda gelmiş, bir birlerine en yakın dostum diyorlar!

Ardından yıkılmış bir yüz ifadesi takıntı. Ned'in omzundaki elini indirdin:

Y/n: Hadi bakalım, Tom Hollan'da taş çıkartacak oyuncu. Hadi! Sınıfa gidelim.

Dedin ve kolundan tutup onu sürüklemeye başladın. Gülüşerek ve birbirinizle küçük, tatlı atışmalar yaparak sınıfa girdiniz. Sınıfa girdiğinde, Liz'i görmen ile yüzün asıldı. Bu kızı ne zaman görsen, Peter'a yanaşma çabasında. Sürekli! Peter'a baktığında yüzünden anlamıştı.

MARVEL İLE HAYAL ETWhere stories live. Discover now