22.BÖLÜM

2K 126 47
                                    

Hello durumlar nasıl? Ayy cumartesi en sevdiğim günlerden bir tanesi mis gibi tatil. Neyse nabersiniz nasılsınız ben her zaman ki gibi nötrüm neyse kitaba geçelim de çok vakit kaybetmeyelim yorum yaparsanız çok mutlu olurum ben mutlu olursam karakterlerde olur şlksdkfsşai

***

LALE

"Gençler size doyum olmaz ben okula kaçar."diye mırıldandığımda odalarında öpüşen annemle babam ayrılmak zorunda kalmışlardı. Onları böyle basıp utandırmayı çok seviyordum annemin yanakları pembe pembe olurken babam annemi bırakıp yanıma gelmişti. Hafifçe beni azarlarken omzuma koluna atmıştı birlikte konaktan çıktığımızda beni tembihliyordu.

"Anneni çok utandırıyorsun yapma bunu bir daha."anlımdan öptüğünde gülümsedi ve yanaklarımı okşadı. "Seni okula bırakayım mı?"

"Yok biraz yürüyüşe ihtiyacım var zaten erken çıkıyorum."

"Peki o orospu çocuğu seni hala rahatsız etmiyor değil mi?"dediğinde kafamı olumsuzca salladım. İki yıldır okuldan bir çocuğun gazabına uğruyordum başta zorbalık sanmıştım ama sadece takıntılı bir sapık olduğunu fark etmem aylarımı aldı. Peşimi bıraktığı yoktu aslında ama birkaç gündür ortalıklarda görmemiştim babama anlatmak istemiyordum başını derse sokardı yoksa. Babam ile Zamir amcam arasında çok büyük bir fark vardı biri adaletten yana ilerliyordu diğeri ise eski usul aşiret hükümlerinden yana gidiyordu. Zamir amcam kızlarının başına bir şey gelse çözümü yine adaletten arardı babam ise hapse girmeyi umursamaz onu kendi elleriyle öldürürdü katil olması isteyeceğim son şey bile değildi.

"Hadi Allah zihin açıklığı versin benim zeki kızım."kıkırdadım.

"Sağ ol baba görüşürüz sonra."konaktan ayrıldığımda havanın güzelliğinden faydalanarak yürümeye başlamıştım. Ne zamandır Gökhan takıntısı yüzünden araba kullanıyordum açık havada gezmeyi özlemiştim. Okula yine de yürüyerek gidemezdim o yüzden meydana çıkıp dolmuşa binmiştik okulun biraz uzağında indiğimde yürüyerek okula ilerledim. Ders saatim yaklaştığı neredeyse koşar adım bahçeyi geçip binaya girdim ve dersimin olduğu amfiyi bulup yerime geçmiştim.

Daha derslikten çıkıp hastanede staja yetişmem gerekiyordu koşturmaktan bazen canım çıkacak gibi oluyordu. Çocuk cerrahisinde stajlık yapıyordum bazen polikilinikte bazen ameliyathanede bazen yenidoğan yoğun bakımında oluyordum nöbet verildiği zaman ise acilde yatıp kalkıyordum. Doktor olmak o kadar zordu ki insan çalışmaktan beyninin aktığını düşünecek gibi oluyordu. Dersi dinlerken neredeyse uykusuzluktan kafam sıraya çakılacaktı ama ders başlamadan evvel telefonumun ses kaydını açtığım için ders çalışırken not tutmama gerek kalmıyordu.

Saatler sonra ara vermeden dersi bitirdiklerinde ayaklarımı sürüyerek çıkmıştım şimdi çalıştığım araştırma hastanesine geçmem gerekecekti ama ondan önce notlarımı gözden geçirip kendime gelecek kısa bir vaktim vardı. Kantine geçtiğimde kendime sert bir kahve alıp boş bir masaya oturmuştum arkadaşlarım sanırım yan derslerine gitmişlerdi benim yan dersim bugünlük yoktu tam olarak aynı bölümlerde olmadığımız için biraz zor karşılaşıyorduk.

Kahveyi bitirene kadar bir sürü notumu gözden geçirip bazılarının üstünü çizmiş ve bütün süremi ders çalışarak geçirmiştim. Artık vaktimin kaldığını fark ettiğimde hızlıca okuldan çıkıp yürümeye başladım. Hastane çok uzak değildi buraya çabucak varırdım, ara sokağa girdiğimde arkamda birinin olduğunu hissetmiştim derin bir nefes alırken yanımda yürüyen Gökhana çevirdim bakışlarımı.

"Selam bebeğim."dediğinde midemin kalktığını hissettim hayırdan anlamayan embesil herifin tekiydi. "Kızım sen niye kaçıyorsun benden gel sana bir çay ikram edeyim çay sevmiyorsan kahve ikram edeyim."göz devirdim ve susmaya devam ettim kale almayacaktım boş boş konuşup gidecekti kolumu tuttuğunda sinirle ellerim titremişti.

EMANET BELİNAY +18 (Vedia Serisi -2-)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin