3/

28 5 4
                                    

Gülüşünün altında yatan acıyı görebiliyorum, derin bir uykuda, dişlerinin arasından sızıp ruhunu sarmalamak üzere,

köpek dişlerin daha sivri, yoksa onları daha sıkı mı saracak?

Dilimi dişlerine değdirdiğimde acının bana da bulaştığını damarlarımdaki kana ve en büyük benliğe aktığını hissediyorum. Tek vücut dedikleri şey bu muydu?

Dilimin kanadığını biliyorum, kırmızı ya da siyah, ne fark eder.
Cansız bir ruhun sahip olduğu bedenin kanı bırak da istediği renkle kirletsin beni.

Beni seni, belki de bir daha asla aynı karede göremeyeceğimiz bizi. Paylaşmayı denediğim acın damarlarıma sızıyor bunun sarhoşluğu belki de hoşuma gitti, kalbimin atışı hızlanıyor

Veda ve başlangıç veda ve başlangıç. Ne fark eder?
Ayıramıyorum,
gölgeleri yolda yürürken öylesine birbirine kavuşmuş iki yabancı gibiler

Önümüzden en az bizim kadar sarhoş görünen bir sarı kedi geçiyor,
evet bizim kedimiz,
daha ismini bile koyamamıştık, henüz 2 haftalık.
40 günlük olunca alacaktık onu. Belki de onun da sabrı yoktu bize ki geri kalan günlerde o da kalmadı,

bizim bile bize sabrımız kalmadı, benim bile kendime sabrım kalmadı.
Bu şehrin sokaklarının bile sana sabrı kalmadı,

sadece seni yeniden yanımda istiyorum

Çünkü fazla kısa sürdük


Bu neydi bilmiyorum sadece yağmur, bank ve parmaklarımın beni ittiği bir şey

PiecesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin