9

1.5K 133 32
                                    

Yolumu kaybediyorum,böyle olan tek kişi ben miyim bilmiyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yolumu kaybediyorum,böyle olan tek kişi ben miyim bilmiyorum.
Böyle olacağını düşünmemiştim oysaki bildiğim bir şeydi.

Belki de korktum.

Hoppipolla- Our Song

'Hiçbir zaman söyleyecek fazla sözüm yoktur,onun için susarım.' demişti Alber Camus, Yabancı kitabında. Anlıyordum onu.

Bırakın fazla sözü şu an söyleyebilecek tek bir kelimem bile yoktu. Minho'nun attığı mesajları okumuş tek bir kelime dahi edemeden sadece öylece ekrana bakıp kalmıştım.

Minho'nun tepkisini anlıyordum, hakta veriyordum ama içimde kırılan bir şeylerede engel olamıyordum.

Ağlamıyordum sadece bomboş bir şekilde karşımda ki ağaçlara bakıyordum.

'Seungmin?'

Ah,bir de yanımda olan Hyunjin vardı. Gruptaki mesajları benimle birlikte okumuş, destek vermek ister gibi eliyle omzumu sıkmış ve çoğu kişiyi kıskandıracak kadar güzel olan gülümsemesini sunmuştu. Her şey geçecek der gibi bakmıştı gözlerimin içine.

'Efendim?'

Dışarıdan bakınca şu anki halimiz çok saçma geliyordu. Ben birisini dövmüştüm ki bu ilk defa yaptığım bir şey değildi, Minho da gereksiz yere yükselmiş gibi duruyordu ama bizim sıkıntımız benim birini dövmem değildi.

Bizim sıkıntımız hiçbir zaman Wonpil olmamıştı zaten. Geçen senelerde konuşup üstünü kapatmadığımız sandığımız açılmış içini temizlememizi istemişti bizden. Bugünün geleceğini biliyordum. Minho'nun o günlere dair kalan sinirini elbet birgün dışa vuracağını biliyordum ama bu kadar acıtacağını hiç tahmin etmemiştim.

Canımı acıtan Minho'nun kelimeleri değildi. Canımı acıtan geçmişimdi. Güçsüz ve salak oluşumdu.

'Sarılmak ister misin?'

İnsanlarla temas etmeyi sevmezdim. Sarılmak hoşuma gitmezdi. Bizimkiler sarılmak istediğinde hızlı bir şekilde tüyerdim oradan ama şimdi sadece sarılmak istiyordum. Öyle naif bir ses tonuyla sormuştu ki bu soruyu sadece her şeyi unutup sarılmam gerektiğini düşündürtmüştü bana.

Yanyana oturuyorduk o bana bakarken ben sadece karşımdaki çam ağacına bakıyordum. Sorduğu soruya bir cevap bekliyordu,biliyordum. Sadece ağzımdan istiyorum kelimesi çıkmıyordu. Başımı aşağı yukarı sallamakla yetindim sadece o da anlamıştı zaten beni. Oturduğu yerden bana yaklaştı biraz daha sonra kolunu omzuma atıp kendine çekti beni. Başımı omzuna yaslattırdı. Boşta kalan kolunu da üstümden sardı vücuduma.

Kafamı koyduğum an dolan gözlerim kokusunu hissettiğim dakika teker teker gözlerimden aşağı süzülmeye başlamıştı. Ağladığımı fark ettiğinde vücuduma sarılı olan eli daha da sıkılaşmış omzumda ki eli ise saçlarımla buluşmuştu.

phobia. 'hyunminWhere stories live. Discover now