3. Bölüm (İlk adım)

1.1K 62 71
                                    

           Yaptığı küçük düşürücü şeyler bile benim için asla rahatsız edici olmuyordu. Sanırım bir hoşlantı duyuyorum ama tek taraflı olmasını istemiyorum. Onu anlamak çok zor.

Sanırım dalmıştım beni ayıltan Armin oldu. 'Ellen, birazdan göreve çıkacağız 10 dakikadır seni bekliyorum.'

Adımı seslenmesiyle sıçramam bir olmuştu. 10 dakikadadır beni mi bekliyordu? 'Oh. Üzgünüm beni neden bekledin?' Sırıttı. 'Seni bırakıp göreve gidersem keşfe gelmediğin için cezalandırılacaksın.'

Doğru ya, Armin'in bu yanını çok seviyorum.. Ayağa kalkıp tutmam için elini uzattı ondan destek alarak kalktığımda birlikte teçhizatları giymek için yol aldık. Sanırım daha görevin başlamasına vardı. Herkes yeni giyiyordu. Armin, Eren ve Mikasa'nın olduğu tarafa gittiğinde tahta parçasında eğilip teçhizatlarımı giydim. O sırada herkes dışarıya çıkıyordu.

Doğrulamadan kafamın üstünde büyük bir gölge belirdi. Kafamı kaldırdığımda önümde durmuş ve 'kalkmayı düşünüyor musun asker?' Demesiyle ayağa kalktım. Eli belime yöneldi. Hiçbir şey yapamadan şaşkınlıkla onu izliyordum. Herşeyi çok farklı anlamıştım ama, belimdeki kemeri sıkılaştırdı. 'Ne-.' Sözümü kesti. 'En son göreve gittiğimizde teçhizatın açılmıştı değil mi?'

Sustum. Ama son görevde bunu yaşayan başkaları da olmuştu. Belirtmedim, zaten anlamıştı. 'Teşekkür ederim.' Cevap vermeden dışarıya çıktı. Onunla birlikte çıktım ve herkes yan yana dizilmişti...

Surların dışındaydık. Keşif başladığında dışarıda fazla dev vardı. Diğer günlerden fazla. Önüme çıkanları öldürmeye çalışarak ilerledim. Ama bir süre sonra önüme çıkan devler öldü.

Bana güvenmiyordu, tekrar yaralanacağımı düşünüyordu ve önüme çıkan bütün devleri kendisi öldürüyordu. Bu duruma fazla sinirlenip bir ağaca çıktım, devler takip ediyordu ve ben ağaca çıkınca ağaca tırmanmaya çalıştılar. Altımda yaklaşık 6 dev vardı ve fazlasıyla salak bir davranış sergiledim.

'GEL BUNLARI DA ÖLDÜR O ZAMAN!'

Bağırdım ve bağırdığım gibi kendimi aşağı attım. Düşmedim. Teçhizatı sayesinde beni havada kucağına aldı, yüksek ve daha güvenli bir ağaca götürdü. 'Fazlasıyla nankörsün sen.'

Sinirliydim ve cevap verdim. 'ÖNÜME ÇIKANLARI BEN ÖLDÜRÜRÜM. BENİ RAHAT BIRAKIR MISIN?!'

"Bana ne zamandan beri, 'sen' diye hitap edebiliyorsun?"

Yüzbaşıyla tartışıyor muydum? Ne olursa olsun saygılı olmam mı gerekiyordu... Sesimi temizleyip devam ettim. 'Bana aptalmışım gibi davranmayı keser misiniz!? Diğer askerlere yapmadığınız kadar ayrıcalık alıyorum ve ben bunun farkındayım.'

Üzerime doğru bir adım attı, bende geriye doğru.

'Hiçkimseye görevde ayrıcalık tanımam.'

Tekrar cevap verdim 'Neden görevde dediniz? Neden hiçkimseye ayrıcalık tanımam demediniz? Sizde kabul ediyorsunuz. Diğer askerlerden farkım ne?'

Cevabın gelmesini bekledim. O cümleyi söylemesini istedim. Üzerime doğru bir adım daha attı. Geriye doğru yarım adım atabildim çünkü ağaç dalının ucundaydım, aşağı düşmeme ramak kalmıştı. Günler önce söylediği cümleyi tekrarladı.

'Kimi sorguladığına dikkat et.'

Üstüme eğildi. Geriye doğru eğildim ama düşecektim.

'Eğer cevabımı alamazsam tam şu an aşağıdaki dev topluluğunun içine atlarım. Ama izin vermezsiniz değil mi? Neden?'

İlk adımı atmayı mı denemeliydim? En fazla ne olabilirdi ki?

'Size karşı bir hoşlantı içerisindeyim.'

Söylemiştim! Söylemiştim ve bu onu şaşırtmıştı Şaşkın ifadesini kenara bıraktı. Hafif bir şekilde gülümsedi ve düşmemem için tek eliyle belimi tuttu. Üstüme doğru daha fazla eğildi;

'Akşam odama gel velet.'

SELAMM!! Evet Levi'dan mükemmel bir "senden hoşlanıyorum" cevabıydı... Artık akşam odada baş başa konuşurlar.

Artık Levi, Levi olabilir. Biraz hızlı oldu ama olayların gidişatı 1-2 klasik bölümden sonra başlayacak.. o 1-2 klasik bölümde aot şartlarında görevlerden uzak, başbaşa vakit geçirsinler diye yazdım. Aot evreni çok zoor...

 'I wanna be with you.' |LEVİ ACKERMAN| fanfic. Levi x ReaderWhere stories live. Discover now