bölüm 2 : aşkım

22 3 0
                                    

Ahmet, Hilal ve Ezel Aynurun kaldığı odaya girdiler. Hilal koşup hemen annesinin yanına gitti. Ahmet ve Ezel el ele girmişlerdi Defne bundan rahatsız olmuş olacak ki yapmacık bir öksürük ve ardından "ahmet!" demesiyle ahmet sevgilisinin elini bırakıp abisi Emrenin yanına geçti. "Anne bu benim kardeşim mi şimdi" dedi hilal sesi masum ve bir o kadar da tatlı çıkmıştı. "Evet meleğim, kardeşin" diye karşılık verdi Aynur Hilale. Hilal başını sallayıp kardeşinin elini tuttu "ama bu çok küçük" dedi hilal. Herkes onun bu masum sözüne güldü. "Evet öyle babacım sende küçüktün" dedi emre ve gidip kızını kucağına aldı. "Ama ben büyüdüm, kardeşim de büyüyecek değil mi baba" "evet kardeşin de büyüyecek" dedi emre ve "aç mısın bakalım sen" diye ekledi. Hilal elini karnına koyup babasına döndü ve kafasını evet anlamında salladı. "O zaman hadi biz gidelim bir şeyler yiyelim" dedi ve "ha bu arada acıkan var mı" diye ekledi emre ve herkese tek tek baktı. "Ben ve Ezel de geliyoruz sizinle" dedi ahmet ve gidip ezelin elinden tutup odadan çıktı. Emre ahmetin arkasından bakıp "Peki" dedi ve arkalarından hilalle beraber çıktı.

Nisa aynurun yanına oturdu ve yeni doğan yeğenini kucağına aldı. Defne de kızı nisanın yanına gelip "bana çekmiş torunum burnu da aynı rahmetlininki" dedi. "Alakası yok seninle anne kızım bana çekmiş" diye karşılık verdi Aynur. "Tamam tama yine başlamayın bana çekmiş işte konu kapansın" araya girip ortamı yumuşatmaya çalışmıştı Nisa. "En azından sana benzemiş kızım bir başkasına benzemesin de mazallah" Defne alttan alttan Aynura laf atıyordu "aynen bir başkasına benzemesin" diyip lafı geri göndermeye çalışmıştı Aynur. Defne tam karşılık verecekken bebek ağlamaya başlamıştı şimdiden annesini savunuyordu (afrm jojuğum). "Acıktı galiba yeğenim" dedi Nisa ve bebeği annesinin kucağına koydu. "Emzireyim o zaman ben" çıkın manasında söylemişti ama defnenin bunu anlayacağını sanmıyorum. Nisa anlamış olacak ki "hadi anne bizde çıkalım Berkayla buluşucam daha" dedi ve annesinin kolunda tutup odadan çıkardı.

Emre, Hilal, Ahmet ve Ezel de kafeterya da pizza yiyorlardı. "Ee emre yeni evde aldınız. Hiç mi vicdan yok abi sende yeni bir kızınız da oldu bırakırsın herhalde artık onu" dedi ahmet. Ezel ve Tuba arkadaşlardı zaten emreyle de bu sayede tanışmışlardı. Bu ilişkiden ahmet ve ezelin de haberi vardı tam olarak yasak ilişki denilemezdi o yüzden. "Ahmet! Hilal burda, sonra konuşuruz" diye karşılık verdi emre kardeşine.

Aynur elifi uyutmuştu. Kendisi de uyumak için uzandığı sırada kapı çalmıştı ve ardından da açıldı. "Cananım hoş geldin" dedi Aynur, gelen arkadaşı canandı. "Hoş buldum gülüm nasılsınızz bakalım" dedi Canan ve arkadaşının yanındaki sandalyeye oturdu. Elif aynurun yanındaydı, canan eğilip elifi öptü ve kokladı. "İyiyiz bebem sen nasılsın bakalım nasıl oldun" "biraz daha iyiyim konuştuk onurla tamamen bitirdik" dedi Canan gözleri dolmuştu ama arkadaşı aynur en mutlu gününde üzülmesin diye belli etmemeye çalışmıştı. "Alışıcaksın onsuzluğa Canan" diyerek ne anlamda söylediği belli olmayan bir cümle kurmuştu Aynur, teselli mi ediyordu yoksa üzülmesin diye onu azarlıyor muydu? "Hı hı" diye karşılık verdi Canan, galiba o da ne anlamda söylediğini anlamamıştı.

Emrenin telefonu çalmaya başladı birden, arayan açma 2' ydi. Ahmet kim der gibi bir bakış attı Emreye, Ezel de hilalle ilgileniyordu. Emre ahmete yaklaşıp kısık sesle "Tuba" dedi ve geri çekilip masadan kalktı. "Kimmiş" diye sordu Ezel, Ahmet'e. "Sonra söylerim" diye karşılık verdi Ahmet hilali göstererek, tamam anlamında başını sallayıp tekrar Hilale döndü Ezel.

"Ben bir çay alıp gelicem sende ister misin aynurum" Canan ve Aynur hala odadalardı. "Su alırsan güzel olur aşkem" "hemen geliyorum" dedi Canan ve odadan çıkıp kafetaryaya doğru yürümeye başladı. Köşede telefonla konuşan Emreyi gördü ve hayırlı olsun demek için o tarafa doğru ilerledi.

Emre telefonu açtı ve konuşmaya başladı.
"Alo sevgilim nasılsın nerdesin"
"iyiyim aşkım hala hastanedeyim sen nasılsın"
"Bende iyiyim" "aşkım ben seni şey için aramıştım"
"Ney için aşkım"
"Ben baktım da evimiz için eşyalara, attığın para yetmedi. Diyorum ki varsa bi 5.000 daha atsan bebeğim olur mu"
"Off tamam atarım ben"
"Saol sevgilim"
"Bir şey değil, görüşürüz aşkım"
"Görüşürüz bebeğim"

Canan duydukları karşısında şoka uğramıştı, ne yani eniştesi bildiği adam en yakın arkadaşının kocası, en yakın arkadaşını aldatıyordu muydu?. En yakın arkadaşı bu mutlu gününde kocasının onu aldattığını duysa çok üzülürdü. Susmalı mıydı? yoksa gerçekleri anlatıp en yakın arkadaşını teselli etmek zorunda mı kalmalıydı? Er yada geç gerçekler ortaya çıkacaktı ya arkadaşı o sustuğu için ona kızarsa, ona kızıp onunla konuşmazsa. Kimsesiz yokken en yakın arkadaşı tek yaşındayken onu da kaybetmek istemiyordu. Kafasında bir milyon tane senaryo uydurmuştu Canan.

Evet canemlerim bir bölümün daha sonuna geldik sizce neler olucak??
Bir daha ki bölümde görüşmek üzere.. öpüldünüz ballarım<33
Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın heee

AFALLAMAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin