17 🌕 mühürleme

2K 239 104
                                    

24 EYLÜL 1977

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

24 EYLÜL 1977

Remus önündeki Karanlık Sanatlara Karşı Savunma ödevi için doldurmaya çalıştığı parşömene bakarken dikkatini toplayamıyordu.

Çünkü yanında oturan James ve Sirius fısıltıyla bir şeyler konuşuyor, onun dikkatini dağıtıyorlardı. Hem merak ediyordu ne konuştuklarını hem de ödevi bir an önce tamamlayıp kütüphaneden çıkmak istiyordu.

James kocaman sırıttığı anda Remus daha fazla merakına engel olamamış "Ne konuşuyorsunuz?" diye sormuştu.

"Ufak bir hoş geldin şakası ayarlaması yapıyoruz." dedi James. "Ödevini bitir de planı kuralım, hadi."

Remus derin bir nefes verip parşömeni kenara itti ve "Anlatın." dedi. Aklı şakadayken ödeve odaklanamayacağını gayet iyi biliyordu.

Sirius sırıtarak masada eğildi ve sesini alçalttı. "Büyük Salon'u karıştıracağız." dedi. "Tuzlukları şekerle dolduracağız, karabiber yerine pul biber koyacağız. Balkabağı suyu yerine de sirke koyacağız. Nasıl?"

Kehribar rengi gözlerini kıstı Remus. "İyi de bunu nasıl yapacağız?" diye sordu.

"Bitmedi ki!" diyerek atıldı James. "Mutfağa sızıp şeker kavanozlarının yerine tuz, tuz kavanozları yerine şeker kavanozlarını koyacağız. Yiyecekleri her şey kötü olacak."

Remus başını iki yana salladı. "İnsanlara neden böyle bir şaka yapıyoruz?" diye sordu. "Büyük Salon'a kar yağdıralım kabul ama bu olay gereksiz."

Kaşlarını kaldırdı James. "Bak bu da iyi fikirmiş." dedi. "Ne dersin Pati?"

"Pete'e sormamız gerek." Sirius esnedi genişçe. "Uyuyor şu an. Onsuz planı değiştirmeyelim."

Gece geç saat olmuştu ve Remus bitmeyen ödevi için kütüphanedeydi. James ve Sirius da onu yalnız bırakmak istememişlerdi, Peter ise erkenden uyumak için odaya çekilmişti ve muhtemelen onlar kütüphanedeyken o fosur fosur uyuyordu.

Remus arkadaşlarının kendisinin peşinden kütüphaneye gelme sebebini biliyordu elbette, yaklaşan dolunaydan ötürü yaşadığı yorgunluk.

Arkadaşları onu yorgun olduğu için yalnız bırakmak istemiyorlardı ve Remus bu düşünceli hallerine minnettardı.

Remus aklını toplayamıyordu aslında. Dolunay yaklaştığı için her zaman gergin olurdu ama bu sefer normalden daha gergindi çünkü Alecia'yı düşünmeden edemiyordu. Ondan nasıl saklayacaktı bu durumu bilmiyordu.

Alecia elbet iyice hastalandığını fark edecekti, etmemesi için ne kadar çabalayacak olsa bile. O zaman ne diyecekti? Soğuk almışım gibi basit bir bahaneye inanır mıydı?

Aklına düşen kızıl sevgilisiyle sıkıntılı bir iç çekip "Hadi gidelim ve Pete'e soralım. Ona göre hazırlık yaparız." dedi.

Eşyalarını toplayıp postacı çantasına koyduktan sonra yanında Çapulcular ile kütüphaneden çıkmıştı.

𝐂𝐋𝐀𝐖𝐒 & 𝐂𝐎𝐎𝐊𝐈𝐄𝐒「ʀᴇᴍᴜs ᴊ. ʟᴜᴘɪɴ」Where stories live. Discover now