-1- Melez Kampı

185 9 1
                                    

Dünden beri Kristopher'ın başına garip şeyler geliyordu. Garip rüyalar, keçi ayaklı bir insan, ve nedense bir boğa. O boğa da zaten bronzdandı, o başka bir mantık. Yanındaki keçi ayaklı insan, ikide bir yol gösteriyordu. Eğer yorulup durursa da "seni döverim" diye beyzbol sopasını kaldırıyordu. Bu keçi ayaklı insan hiç bir şey söylemeden Kristopher'ı götürüyordu.

-(Kristopher) Dünden beri beni bir yere götürüyorsun. İsim de vermiyorsun. Ve o keçi bacaklar ne?

-(???) Bak velet. Daha bilmene gerek yok. Tek bileceğin, bir kampa gittiğin.

-(Kristopher) Niye ben? Benim gibi daha birçok kişi var. Niye?

-(???) Açıklayacak vakit yok. Bu akşam gitmemiz lazım.

Kristopher, istemeye istemeye gitmeye başladı. Kamp? Kampa niye gidiyordu. Kampları küçüklükten beri sevmiyordu. Sanki, sanki bu kamp özel kişiler içindi. Ama ne olarak, kilit nokta orasıydı.

-(???) Eyvah... bizi buldu. Koş yoksa döverim. Koş!!

Kristopher arkasına baktı. Baktığı şey ise bronz bir boğaydı. Çok öfkeli görünüyordu. Sesler çıakrıp koşmaya başladı.

-(Kristopher) Bu boğa da ne?

-(???) Kolkis Boğası, Hephaistos'un yaptığı canavarlar.

Kristopher Yunan Mitolojisindeki tanrıları az da olsa biliyordu. Can sıkıntısından Vikipedi'ye bakarken bulmuştu.

-(Kristopher) Hephaistos, demircilik ve ateş tanrısıydı. Yapsa bile iyilerin yanında olması gerekmez miydi?

-(???) Çözemedik. 4 yıl önce de kampa saldırdı. Çok tehlikeli bir canavar.

Boğa hâlâ onları kovalıyordu. Ve baya da onlara yaklaşmıştı.

-(???) Geri çekil, Chuck Norris gibi tekme atacam ona! Gel boğa! Kendini büyük mü sanıyon? Gel benimle kapış!

Yanındaki adam da kafayı sıyırmıştı. Bir boğaya o kısacık boyuyla kapışmaya çalışıyordu.

-(???) Toynaklarım çok güçlüdür. Gel de tat bakayım!

-(Kristopher) Sen deli misin?

-(???) Biraz!

O boğa da kaybedecek gibi değildi. Yanındaki adam da zorlanıyordu. Yardım etmek istiyordu ama nasıl yapacağını bilmiyordu.

-(???) Düşünceni okuyabildim. Yardım için bir eşyam var. Yakala!

-(Kristopher) Tamam.

Hemen adamın verdiği silahı yakaladı. Bir tür kılıçtı. Boyu en az 24 inçti. (60 santimetre) Yapıldığı malzeme bronza benziyordu, ama daha farklıydı. Daha parlak gibiydi.

-(???) Kılıcı boğaya sapla, çabuk ol! Daha fazla dayanamayacam gibi!

Kılıca son kez baktı. Sonra saldırmaya başladı. Hayatında hiç kılıç tutmamıştı. Ama saldırmaya başladığında her zaman tutuyormuş gibi oldu. Her zaman yanı başındaymış gibi.

Kılıcı boğanın boğazına sapladı. Boğa, acılar içinde inleyip adamı yakındaki bir ağaca fırlattı. Sonra yere çakıldı ve tozlaşmaya başladı.

-(Kristopher) Niye tozlaştı?

-(???) Elindeki silahın hammaddesiyle öldürülen canavar doğruca toz olur ve Tartarus'a gider.

-(Kristopher) Tartarus mu?

-(???) Yerin dibi, Hades'in tapınağının bile altında. Bütün canavarların yeniden doğduğu yer.

-(Kristopher) Peki o hammadde ne?

-(???) İlahi bronz. Bize birşey yapmaz ama canavarlara karşı ölümcüldür. O silah sende kalabilir.

-(Kristopher) Pekâla.


Yine o adamla yollarına gitmeye başladı. Bu yol uzadıkça uzuyordu. Hatta Kristopher bile yorulmuştu. Ama onun yüzünden bir yerde bile dinlenemiyorlardı.

-(Kristopher) Uzun zamandır demedin. Adın ne? Ve bir nesin?

-(???) Heh... pekâla. Ben Gleeson Hedge, bir satir.

-(Kristopher) Satir mi?

-(Hedge) Evet. Keçi toynaklı insan gibi düşün.

-(Kristopher) Ta...mam.

Kristopher soru sormamaya devam etti. Hâlâ düşünüyordu. Burası nasıl bir yer diye.

-(Hedge) Yaklaştık. Şu an çok yakınız.

-(Kristopher) Görülecek kadar mı?

-(Hedge) Birazdan...

Artık sabırsızlanmaya başlıyordu. Çok heyecanlanmıştı. Şu kampı artık görmek istiyordu. Başka canavar da istemiyordu. Artık dinlenmek istiyordu.

-(Hedge) Buradan geç!

Ve iki ağacın arasından geçmeye başladılar. Geçtiklerinde Kristopher şaşkınlıkla bakınıyordu. Bir de tabela vardı. MELEZ KAMPI

-(Kristopher) Melez kampı mı?

-(Hedge) Doğru duydun! Gel de tanrı ebeveynini bulalım.

-(Kristopher) Tanrı ebeveynim mi?

-(Hedge) Evet! Sen bir melezsin de o yüzden.

Biraz düşündü. Evde sadece annesi vardı. Hiç babasını görmemişti. Fotoğrafları bile yoktu. Aklında tek bir soru vardı. Melezler mi?

İlk bölümüm. Açıklamada da dediğim gibi, bu bir FANFIC. FANFIC olduğunu dikkate alın. Ok? Desenize? Neyse boşverin.

Olimpos Kahramanları FANFICWhere stories live. Discover now