7

5.9K 473 374
                                    

Mini bir kurgu olacağı için fazla uzatmayacağım bölümleri bu kurguda.

~~~~

Yaptığım her şey o kadar yanlıştı ki.

Bile bile yapıp kendi hayatımı zora sokmuştum. Ama hiç birini de ben istemedim. İnsanlara bir şey anlatmak zorunda olmak, onları memnun etmeyi hiç istemedim ben.

Şu an da olduğu gibi yine gelen bir hediye paketini açıklamak zorunda kalmak gibi.

Sınıfa girdiğimde sıramın üzerinde yine bir hediye paketi ile karşılaşmıştım. Bu sefer istediğim bir şey değildi bu. Şaşırmadan edemedim. Neden durduk yere hediye göndermişti ki?

Bütün sınıfın tek ilgi odağı son zamanlarda bu olay olmuştu resmen. Hediyeler bana geliyordu ama benden daha ilgililerdi.

"Oğlum kız çok zengin herhalde. Nerden buluyor parayı bu kadar da hediye alıyor sürekli sana?" Diye sordu Furkan. Onlar bir erkeğin bana hediye getirme ihtimalini hiç düşünmek istemezdi. Ağır homofobik bir insan olduğundan olabilirdi bu durum.

"Belki de erkektir gönderen." dedi ön sırlardan kıvırcık saçlı kız. Nedense korkmuştum. Biliyor olabilir miydi hediyeleri gönderen kişiyi?

"Saçma sapan konuşma ne erkeği!" Diye bağırarak karşılık verdi kıza. Kıvırcık saçlı kız bağırmasından ötürü irkilmişti. Önüne dönüp bir daha bizim tarafımıza bakmamıştı.

Furkan yüzüme bakıp dişlerini sıkıyordu, sinirlenmişti. Nedenini bildiğim için fazla üzerinde durmadan gözlerimi kaçırdım.

"Ben rahatsız olmaya başladım ama Deniz. Kim bu gerçekten de?" Diyerek yalandan rahatsız olduğunu belli eden ses tonuyla konuştu Sıla. İsteğini kabul etmediğim için bu hâlleri.

"Bilmiyorum Sıla. Nerden bilebilirim kim olduğunu? Ben de sizinle beraber görüyorum hediyeleri." dedim. Açıklama yapmaktan nefret ederken son zamanlarda sürekli kendimi birilerine hesap verirken buluyordum. Bu durum canımı sıkmaya başlamıştı.

"Açsana bakalım neymiş?"

"İstemiyorum açmak." dedim. Nedense bunu açmak istemiyordum. Daha öncekileri anında açmıştım fakat şimdi bir şey istemediğim hâlde geldiği için tedirgindim. Zaten ortamda istediğim şeyleri konuştuğum şeyin ertesi gün elimde olduğu için istediğim bir şey olunca konuşmaktan vazgeçiyordum. Belki parası yoktu. Belki de harçlıkları ile alıyordu. Bunu istemiyordum.

Benim ailemin durumu iyiydi fakat derslerimden yüksek not aldığımda ödül maması gibi alırlardı istediklerimi. Her şeyin bir karşılığı vardı yani. Ailem de bile.

Paketi alıp çantamın içine bıraktım. Küçük bir paketti zaten. Sıla yüzüme dik dik baktı ama bir şey söyleyemedi. Benimle arasını bozamazdı sonuçta. Popülerliğimi kullanarak onun da okulda da adı duyuluyordu sonuçta. Ben ise sırf zengin olup devlet okulunda okuduğum için popülerdim.

Aslında hiç dert etmemiştim bunu. Devlet okulunda olursam belki daha rahat olurum dedim ama nedense öyle olmamıştı. İstemediğim her şey başıma gelmişti. Yanlış şeyler yapıp duruyordum sürekli.

Teneffüs saatinin bittiğini duyuran zil çaldığında sıramın etrafına doluşan diğerleri de yavaş yavaş sıralarına geçti. Onlara gidince yanımda oturan sevgilim elimi bırakıp telefonunu aldı eline. Fazla sorgulamadan hoca geliyor mu diye kapıya baktığım sıra o girdi içeri. Derin bir nefes alıp bakışlarımı kaçırdım ondan. Nefes alamamıştım bir anlığına.

En büyük yanlışım, Gece.

Sıramın olduğu yere doğru ilerleyip arkamda duran sırasına oturdu hemen. Nefesimi hâlâ tuttuğumu farkedince sesli bir şekilde verdim. Avuç içlerim terlemeye başlamıştı. Sürekli böyle oluyordu onu görünce. Neden böyle diye sorgulamıyordum artık. Cevabını biliyordum.

Gece'ye aşık olmuştum.

Okula geldiğim günden beri onu seviyordum. Hislerimi anlamam zor olmuştu. Anlayınca kendime küfür ettiğim de olmuştu. Büyük bir yanlışın içine savrulmuştum. Onu istediğim kadar, istemiyordum da.

"Deniz okul çıkışı sinemaya gidelim mi?" Diye sordu Sıla yüzünü yüzüme yaklaştırarak. Dudaklarını büzmüştü.

"İşim var bugün. Sonra yapalım." dedim kendimi biraz geri çekerek. Zaten okulda zor katlanıyordum bir de okul dışında çekemezdim. Onun amacı da birlikte vakit geçirmek değil benimle fotoğraf paylaşmaktı. Film için gideceğiz, yemek, kıyafet alışverişi derken gün bitecekti. İki sohbet bile edemeyecektik yani.

Bu kadar rahatsızsan neden sevgilisin diye soruyorsunuz büyük ihtimalle. Onu da anlatayım.

Okula ilk geldiğim zamanlar zengin olduğum Furkan tarafından duyulunca hemen benimle takılmaya başladı. 'Okula alıştırırım, arkadaş oluruz' dedi. Biz zamanla bu şekilde yakın olmaya başladık. Ailemi falan tanıdı bize gelip gitti sürekli. Sonra ben Gece'den hoşlanmaya başladığımı farkettiğim de sürekli ona bakarken buldum kendimi. Her hareketini takip ediyordum neredeyse.

Furkan bunu farketti ve hiç hoş olmayan bir konuşma yaptı benimle.

"Bak Deniz çok büyük bir yanlış yapıyorsun. İbne misin lan sen?" demeye başladı. İğrendiği belli oluyordu ses tonundan.

"Nesi yanlış seviyorum onu. Kimseye bir zararım yok ki benim." dedim diklenerek. Ama Furkan vazgeçmeyecek gibiydi.

"Babanın ne kadar sıkı birisi olduğunu biliyorum. Ona söylerim." Beni tehdit etmişti açıkça. Ama hâlâ yanlış bir şey yapmadığımı düşündüğüm için üzerine gittim. "İstediğine söyle. Ben yanlış bir şey yapmıyorum."dedim.

Yanlış olduğunu çok fazla acıyla öğrendim.

Babama söylemişti. Sadece erkeklerden hoşlandığımı söylemişti. Gece'nin adını vermemişti. İyi ki vermemişti çünkü babam onunla da çok uğraşırdı. Benden haberi olmadığı hâlde.

Babam erkeklerden hoşlandığımı duyunca deliye dönmüştü. Annem de beni suçlayıp ağlamıştı. Okulumu değiştirmeye kalkacakken Furkan engel olmuştu buna.

"Murat amcacığım. Bence almayın okuldan. Ben okulda onu kontrol ederim." dedi. Sanki tasmalı köpeğine bakmak için izin ister gibiydi. Çok ağrıma gitmişti.

Babam kabul etmişti. Sürekli kontrol edip duruyordu beni. Hayatım kalmamıştı yani. Ta ki bir gün Furkan bana bir sevgili bulana kadar. Evet kendisi bulmuştu. Sıla'ya gidip ondan hoşlandığımı ve sevgili olmak istediğimi söylemişti. Kabul etmemeye fırsatım kalmadan tekrar tehdit etmişti. Kabul etmek zorunda kaldım bunu da.

Yaklaşık 2 aydır hayatımdaydı Sıla. Ailemle o da tanışmıştı. Furkan'ın dediğine göre babamın 'düzeldiğime' inanması gerekmiş. Bozuk bir eşya gibiydim.

Zamanla ona da alışmak zorunda kalmıştım. Sıla doğruydu, Gece'ye olan aşkım yanlıştı. Bir erkeği sevmek hoş bir şey değildi sonuçta. Ama yine de her görüşümde heyecanlanmadan edemiyordum.

Elini ders boyunca ensemdeki ay dövmesine götürdüm refleksle. Kavuşmamın imkansız olduğu aşkımdan bir hatıraydı bana.

Nefesimi kesen yanlışıma git gide daha da tutuluyordum.

Ensesinde ki ay dövmesi böyle bir şey

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ensesinde ki ay dövmesi böyle bir şey.
Jimin'imden ilham aldım 🥺

~~~~

Az çok anlamışsınızdır Deniz'in yaptığı şeylerin nedenini.

Fazla uzatmayı düşünmüyorum bu kurguyu 20 bölüm kadar sürer büyük ihtimalle.

SAKLI|BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin