Hava bulutluydu ve karamsarlık insanın içini kaplıyordu.Böyle olan zamanlarda yağmur yağarken müzik eşliğinde kitap okurdum.Bu havanın karamsarlığını pozitif duygylarla örterdi ve her şeyi net düşünebilirdim.
Böyle zamanlarda faydalı bir şey yaptığımı hissettiğim için de kendime saygı duyardım ve mutlu hissederdim.
Ayşe'nin evinden çıkıp kapıyı arkamdan kapattığımda da bu kapalı havayla birlikte başbaşa kalmıştım.Ancak eskisi gibi gidip müzik dinleyerek kitap okuyasım yoktu.Bunun nedenini düşünecektim ki tam o sırada bu olguyu yaptıktan sonra hissettiğim kendine saygı ve mutluluk hissinden şimdi bile mahrum olduğumu hissettim.
Zamanında ezberlemiş olduğum,şairini hatırlamadığım bir şiir dilime takıldı o sırada
Çıksam şimdi güzelliğin gökyüzüne
Dolaşsam
Görsem bütün tanrısal sevgileri
Ölümsüzlüğün sofrasına bağdaş kursam
Ve anlatsam
Anlatsam o ağlatan mutluluğu
Bilmem inanır mı bana mavilikler
Ve tekrar kapalı havaya baktım.Davranış ve düşüncelerin birbirine inanılmaz zıt olduğu,insanın hareketine bakarak ne düşündüğü hakkında asla bir bağlantı kuramayacağı bir zihinsel bulamaçtaydım.
Bu ruh halimin karmaşasıyla birlikte kapıyı çaldım.Ayşe gelip kapıyı açtı ve beni görünce şaşırdı.
"Ayşe,ayakların hala ıslak mı ?"diye sordum.
Ayşe ne geri döneceğimi ne de böyle bir soru soracağımı beklemiyordu bu yüzden şaşkınca
"Ne ?"dedi.
"Ayaklarını yalamıştım hani.Hala ıslak mı ?"
"Yaa-ni evet.Ayaklarımı yaladıktan sonra direk çıktın ya."
"O seni rahatsız eder.Bana kullanmadığın bir havlu verir misin ?"
Ayşe şaşkın bir şekilde banyoya girip bana bir havlu uzattı.Tam çıkacakken ben de banyoya girdim.Ve diz çökerek banyo etme yerinin musluğunu açtım.İyice çöktüm ve akan suyla Ayşe'nin ayaklarını ellerimle temizledim.Sonra biraz sabun sürdüm elime.Tekrar Ayşe'nin ayaklarına sürdüm,parmak aralarına da elimdeki sabunu iyice yedirdim.Sonra sağ elimin tüm parmaklarını onun ayak parmakları arasına sokarak temizledim.Diğer ayağıma da aynısını yaptım.Ve Ayşe şaşkın bakışlarını bir an bile ayırmadan bana bakarken ayağını bacağımın üstüne koyup hem pantolonumla hem de havluyla kuruttum.Diğer ayağını da aynı şekilde kurutup derin bir oh çektim.
"Ceyda,bunu yapmak zorunda değilsin biliyorsun di mi ? Her şey bi oyundu.Senin bir an önce eve gitmen gerek.Her şeyin sebebini eve gittiğinde anlayacağını söylemiştim."
"Evet biliyorum Ayşe.Ama kölen değilsem heralde hala arkadaşız değil mi ?"
"Yani evet."
Başımı eğdim ve önce sağ ayağının üstüne sonra sol ayağına öpücük kondurdum.
"O halde buluştuğumuz zamanlarda sana hizmet edebilirim.Çünkü sana itaat etmek güzeldi Ayşe.Hoşuma gitti."
Ayşe şaşkındı.
"Ceyda,seni ayak kokuma bağımlı hale getirdim diye mi böyle davranıyorsun ?"
"Sanırım evet."
"Yanılıyorsun.Ben başarmışım ama sonucun bu kadar etkili olabileceğini beklemezdim.Senin hırçın ve asi ruhunu,tatlı ve itaatkar bir ruha dönüştürdük.Ama üzgünüm Ceyda,bana böyle gelip ayaklarıma dokunamazsın izin veremem.O sadece seni bu aşamaya getirmek içindi.Sebebini sorma,anlayacaksın zaten.Ama kusura bakma sen normal bir şekilde arkadaşımsın.Şimdi defol git evimden,geri gelince de benden izinsiz ayaklarımı yıkadığın için özür dile.Gerçekten de kendine saygın kalmamış,bunu nasıl kendin isteyerek gelebilirsin.Buse haklıymış."
"Ne ?"
"Git buradan Ceyda."
"Buse haklıymış derken ? Ne diyorsun be sen ?"
"Bak Ceyda,şu anki durumunu unutuyorsun.Sen şu an bir insanın sahip olabileceği en kötü durumdasın.Sana Ceyda hemen çık dışarı yoksa alırım ayağımın altına desem sen onurunun nasıl kırılacağını değil ayaklarım altında olmanın seni nasıl hissettireceğini merak edersin.Bunları aşmadan yanıma uğrama.Ben her şeyi tek bir şey için yaptım,ve biraz da para tabi ki."
"Ne için yaptın ?"
"Merak."
"Nasıl yani ?"
"Bir insanın,özellikle de senin gibi bir insanın nefret ettiği tarzda bir prenses gibi hanımefendiye saygı duyması.Daha da fazlası,ona tapması.Bakalım,cevabımızı öğreneceğiz ama benim tahminim hazır.Neyse,beni eğlendirmedin diyemem,hala ayaklarıma nasıl aşık olduğun aklıma geliyor ve gülüyorum.
***
Doğeuca Ayşe'nin evinden çıktım.Kendi evime bile uğramayacaktım.Koşa koşa Buse ablanın evine gidiyordum.
Ve nihayet varıp kapıyı çaldım.Kapıyı küçük çocuğu açtı.Sonra Buse abla, bütün o sevimliliğiyle gelip kızına :
"Kızım hadi sen Saniye teyzelere gidip Annem gönderdi biraz sizde kalabilir miyim ,de."
Ve kızı koşa koşa giderken Buse abla ile başbaşa kaldık.
"Abla,konuşacak çok şeyimiz var."
"Evet Ceyda biliyorum."
"Lütfen.Bana bir açıklama borçlusunuz.Sen Ayşe'yi nereden tanıyorsun be abla.Neler oluyor ? Zaten karmakarışık olan hayatımı çok daha karmaşık hale getirdiniz.Ne haltlar karıştırdınız siz."
"Ceyda,sesini kes.Ve wp den sana attığım oynatma listesine bak.Onu izle.Sonuna kadar izle.Ben bu sırada banyoda olacağım.Ben geldiğimde yüzüstü uzanmış ve gözüne ama sadece gözüne sıkı sıkıya bir bez bağlamanı istiyorum,bezi mutfaktan bulabilirsin."
Ben bir şey dememe kalmadan Buse abla içeriye gitti ve ben hemen titreyen ellerimle telefonumu çıkardım.
Her şey ! Tam olarak her şey vardı.Bir por** sitesinde benim Ayşe ile yaşadığım tüm videolar yer alıyordu.Onun ilk ayaklarını koklamam.Kavga edip kaçmak istemem.Sonra paşa paşa geri dönmem,kendisi yeter demesine rağmen ayaklarını yalamaya devam etmem,hele en son gidip ayaklarını yıkamam.Hepsi.
Korkudan çıldıracaktım.İnsanlar buna rahatlıkla ulaşabilirdi.
Ne halt etmeye paylaşmışlardı bunu.Beni tehdit te edemezlerdi,sonuçta paylaşmışlardı.Beni tanıyanların öğrenme ihtimali yüksekti.Ama şöyle bir şey de vardı,eğer onlarla bozuşursam yakınlarımın öğrenme süreçlerini hızlandırabilirlerdi.
Birden banyodan bir ses duydum.Geliyordu.Sanki eski türk hikayelerinde ki Mavi sakallı canavar beni öldürmeye geliyor gibi hissediyordum.Hemen mutfağa koştum ve bir bez alıp gözlerimi iyice bağladım.Sonra gelip yüzüstü bir şekilde uzandım.
Buse Abla bana yaklaştı.Dünyanın en kibar ve en tatlı insanından nasıl böyle sessiz ve korkutucu biri çıkmıştı.
Buse ablanın nefesini yüzümde hissediyordum.
"Ağzını aç."
Hemen emre itaat ettim.Ve Buse ablanın ayaklarının ağzıma girmesini usulca beklemeye başladım.
