30-Final

80 8 0
                                    

"Neden tüm perdeler kapalı?" diye sordum beş kişinin sığabileceği yatağa kravatımı bırakırken.

"Bilmem" dedi. Göz göze geldiğimizde muzipçe gülümsedi. Bu gülümseme pek de masum durmuyordu.

Üzerimdeki ceketi çıkarıp banyoya doğru yürüyecekken onun kadifemsi sesi beni durdurdu.

"Nereye sevgilim?"

"Duş alsam iyi olur, yoğun ve yorucu bir gündü" dedim.

Sabah erkenden kalkmış düğün için hazırlanmıştık.
Annem gelmemişti ona kendimi açıkladığımda pek de hoş olmayan bir tepkiyle karşılaştım.

Birkaç dua mırıldanıp yanımdan gitmişti. Birkaç arkadaşım ve seyittin arkadaşları dışında kimse gelmemişti düğünümüze. Bir de eşcinsel hakları savunan dernek üyeleri vardı.

Keyifli bir gündü. Sade ve huzurlu bir gün.

Hele de seyittin yüzüğümü takarken yaptığı konuşma.

"Beraber alsak?" Tek kaşını kaldırmış yüzüme bakıyordu.

Bu bakışa cevabım ona doğru ilerlemem oldu.

Tam önünde durduğumda şaşkınlıkla yüzümü inceledi. Göz bebekleri çoktan koyulaşmıştı.

Onu omuzlarından tutarak yatağa oturttum.

Ağzını açmaya hazırlanmışken buna fırsat vermeden dizlerimin üzerine çöktüm.

Kafamı kaldırdığımda yüzündeki ifade çok karmaşıktı. Sanki yıllarca hayal ettiği bir şey gerçekleşmiş gibi aynı zamanda da dünyanın en berbat şeyi başına gelmiş gibiydi.

Biz evlenmiş olsak da Seyit henüz kendini tamamen kabullenememişti. Bu konuda üzerine gitmekten kaçınıyordum.

Ellerimi çevik ama oldukça yayvan şekilde kemerinin üzerinde gezdirdim.

Eğilip aletini pantolonun üzerinden öptüğüm de ise seyittin ağzından sesli bir inilti duydum. Henüz hiçbir şey yapmamışken böyle fenaysa.

Aklımdaki düşünceleri uzaklaştırmak en mantıklısıydı.

Sadece ona odaklanmak istiyordum. O çilek kokusunu ağzımda hissetmek. Bu duygu alt taraflarımı çoktan sertleştirmişti.

Seyit bana yardımcı olmak istercesine titreyen parmaklarıyla kemerini çözdü, geriye gidip onun bu halini ağzım sulu şekilde izledim. Gözleri bir an bile benden ayrılmadı. Amatörce pantolonunu ve iç çamaşırını dizlerime kadar indirdi.

Onun çoktan yukarı doğru yükselmiş aletine baktım. Bu içimdeki kurnaz mayısı uyandırmaya yeterdi. Ayağa kalkıp omu tek elimle yatağa ittim. Hiç direnmeden bedeninin yatağa sertçe düşmesine izin verdi.

Bir köpeği andırırcasına üzerine eğildim. Dizlerimden destek alarak aletine eğilip tüm aletini ağzıma aldım.

İlk başta berbat bir öğürme hissi boğazımı delip geçti. Bir iki kere daha öğürsem de aletini ağzımdan çıkarmadım. Boğazımdaki berbat ağrıya rağmen gelgit yapmaya devam ettim. Bir süreliğine aleti ağzımdan çıkardığımda tükürüğümle kaplanmış aleti loş ışığın altında lezzetli bir yemeği andırıyordu. Aletini boydan boya öpüp yaladım.
Her dokunuşumda üstünde durduğum adamın kasıldığımı hissedebiliyordum. Tekrar ağzıma yaklaştırdığımda seyit
Beni itti ona baktığımda aletinin ucundan çoktan beyaz sıvı akıp gitmişti. Yüzünde ise şu ana kadar hiç görmediğim huzurlu bir ifade yet alıyordu.

O rahatlamıştı ama aynı şey nenim için geçerli değildi.

"Şimdi sıra bende" dedim tek elimle gömleğimin düğmelerini iliklerken.

Yarı baygın şekilde yüzüme baktı.

"Umarım düşündüğüm şey değildir" dedi. Yüzündeki korkmuş ifade ona olan arzumu derinleştiriyordu.

Üzerimi tamamen çıkardığımda seyit biraz arkaya doğru gitti.

Yavaş hareketlerle arkasını döndüğünde gülümsememe engel olamadım.

Ayak bileklerinden başlayarak onu öpmeye devam ettim. Her dokunuşum altımdaki bedeni sarsmaya yetiyordu. Uzun zamandır hayal ettiğim deliğe
ulaştığımda koca bir mutluluk doldu içime. Önce dilimle deliği iyice ıslattım. Seyit bundan sevk aldığımı belli edercesine mırıldanıyordu. Keyifli bir şarkımın melodisi seyitin sesinden kulağıma ulaşırken ben çoktan aletimi
Onun dar deliğiyle buluşturmuş zevkten inliyordum.
Bir süre sonra içine boşalmanın rahatlığıyla
Üzerine çöktüm.

Tek elimi hala içinde olan aletimi çıkarmak için uzattığımda onun sesi kulaklarıma doldu.

"Dur...biraz daha seni hissetmeme izin ver"

Daha çok hissedeceksin hayat yoldaşım.

İncinen KanWhere stories live. Discover now