YÜZBAŞI

Six

5 yıl önce İzmir (Demir'in ağzından)

Abimin isteği üzerine Balçova terapi ormanına gidiyoruz. Sebebi ise sevdiği kız, arkadaşı ile buraya kafa dinlemeye gelmiş. lan kafa dinlemeye gitmişler dinlesinler işte biz niye gidiyoruzki.

Bizde gidelim görmüş olurum hem diyip, şu an üzerimizde eşofman tişört , neymiş yürüyüşe gidiyormuşuz(!) asla onlarla karşılaşmak için uğraşmıcaz He asla...

Hayır yani neden ben sürükleniyorum ki zaten harb okulundan anca izin almışım dinlenmek için niye benim bir haftalık tatilimde dinlenmeme izin vermiyorsun ki sikçem belasını da abim bişi diyemiyorum,

"Bir şey sorcam" dedim.

"Söyle" dedi.

"Sen salak mısın?"

Bezmiş bir şekilde " ne alaka şimdi" dedi

"Mal biz kürdüz Mardin'de yaşıyoruz, ne kadar annem elit bir insan olsa da babam töreye karşı gelmeyip iki gün sonra bir kuzenimize görücü usulü verir seni" dedim alay edercesine.
"Yani sen boşa koşuyorsun bu kızın peşinden o iş yaş"

Abim bi an düşündü , sanırım dediklerimi düşünüyordu babam verirmi,vermezmi diye sonra benim yaptığım ima yı anlayıp " ya bi siktir git şerefsiz yapmaz babam öyle bir şey ayrıca kendine yaptırmayan adam oğluna mı yapcak , ortalığı karıştırırım" dedi ciddi bi sesle hala emin olamıyordu ama emin tutmaya çalışıyordu sesini.

Ben ise kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum...

Sonunda ormana ulaştığımızda hiç istemeye istemeye arabadan indim

"Eee neredeymiş seninki?"

"Arkadaşı konum paylaşmış aşağdaki derenin orda oturuyorlar"

"İyi tamam... e inelim o zaman"

Abimde onaylayınca direkt derenin oraya indik

Derenin kenarında daha doğrusu derenin kenarındaki otların arasına oturmuş bir kız gördüm...
Elinde termos ile siyah kamp sandalyesinde bağdaş kurmuş bir şekilde oturuyordu , üstünde siyah eşofman , yine siyah bir tişört ve siyah kapüşonlu vardı.
Bu havada kapüşon da ne bilim yani. Sırtı dönüktü , saçları tahminimce göğsüne geliyordu, saçlarının rengi, kestane rengindeydi daha doğrusu saç dibi, saç dibi boya gibi durmuyordu ama uçları gri ve mor karışımı bir renkti tam çözemediğim ama hoş durmuştu...

Biraz daha ilerledikçe ağladığını gördüm... yüzü kıpkırmızı olmuştu ağlamaktan sanırım bi de ağlarken hiç sesi çıkmıyordu onu farkettim değişikti daha doğrusu garipti neden gündüz vakti ormanda otların içinde bir başına oturup ağlar ki insan...

Sonra yanına bir kız geldi ve kız abimin müstakbel karısıydı yani yengemi demeli aman banane.

"Lan oradalar işte gel gidelim yanlarına" dedi abim.

"Abi arkadaşı ağlıyor, gitmesek Yanlız mı bıraksak... ha?"
Dedim

O sırada müstakbel yengecik bizi gördü ve el salladı "aaa emir gelsenize buraya" dedi
Arkadaşı o durumdayken niye bizi çağırdı ki?

Abim de bu anı beklediği için hemen oraya gitti bende el mecbur peşinden gittim ama şu an hiç rahatsız değildim. O kadar merak ediyordum ki
bu güneşli havada yağmur damlası döken o bulutun neden yağmur yağdırdığını...