ERAGON'UN SIRRI

24 3 1
                                    

Dino tek bir şey söyledi.

Dino
"Eragon."

Afrodit
"Eragon mu. Ama neden. Bir melek niye böyle bir şeyler yapsın. Neden cenneti mahvetsin. Elbette bir açıklaması vardır."

Dino
"Maalesef yok."

Afrodit
"Hayır inanmıyorum. Eragon yapmaz. Böyle davranmaz. Cenneti tehlikeye sokmaz."

Dino
"Seni göz göre göre denek olarak kullandı unutma. Yoksa bitkileri hayata döndüremezdin. Ya da onları yok edemezdin. Kaosu kullanamazdın. Senin asıl gücün aşk. Sembolün ise kalp. Ares de kurban. Eragon Zeus'un gücünü ona da enjekte etti. Siz daha annenizin karnındayken yaptı. Onu engellemek istedim ama bana beni engellersen senin kanatlarını koparırım, dedi. Yapamadım. Durduramadım."

Ağlamaya başladı.

Dino
"Ve gitmeden önce koruyucu hayvanlardan birini yaraladı."

Ares
"Kimi."

Dino
"Anka kuşunu. İsmi Nikkal. Şuan aşırı acı çekiyor. Yarasını burda bakamayız dünyaya inmeliyiz. Ares senin evin uygun koruyucu hayvanları orda saklayabiliriz."

Murpy'in hoşnutsuz sesi geldi.

Murpy
"Bize sadece hayvan demen burdaki herkesin canını yakıyor. Bu bende dahil. Yani Dino ağzını topla. Karşında sıradan bir koruyucu yok. En acımasız koruyuculardan biriyim. Bunu gayet iyi biliyorsun. Bizden bahsederken dost kelimesini kullan. Anlaştık mı."

Murpy Dino'nun omzuna vurdu. Sonra yanımızdan uzaklaştı.

Dino
"Bu kendini ne sanıyor."

Afrodit
"Dino, Murpy haklı. Onlar bizim dostumuz."

Dino
"Özür dilerim. Onları kırmak istemedim. Ama yine de onları yanınıza alacaksınız değil mi."

Başımı olumlu bir şekilde salladım. Dino çok sevindi.

İki saat sonra dünyaya indik. Koruyucu dostlarla birlikte. Nikkal'in yarası derindi. Ölmüyordu ama yaşatmıyordu da.

Afrodit
"Onu nasıl iyileştireceğiz."

Dino
"Bilmiyorum Afrodit. Kanama durdu. Şimdilik bu önemli."

Nikkal bir şey fısıldıyordu.

Nikkal
"Soğuk ormana gidin, biraz ilerleyin, karşınıza iki patika çıkacak, biri akasya ağaçlarıyla diyeri ceviz ağaçlarıyla kaplı. Ejderhayı takip edin o size doğru yolu gösterectir."

Nikkal gözlerini kapattı.

Afrodit
"Hayır Nikkal, uyuma gözlerini açık tut."

Dışarı çıktım ve Jev'i çağırdım. Terasta oturuyordu.

Afrodit
"Jev, Jev, buraya gel."

Jev hızlı bir şekilde yanıma geldi.

Jev
"Afrodit ne oldu."

Afrodit
"Nikkal'e göz kulak ol ve uyumasına izin verme. Yoksa ne olucağını biliyorsun."

Başını onayla salladı.

Sabah olunca hazırlanmaya başladık.

Sabah olunca hazırlanmaya başladık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
GÖKLERDEKİ KARMAŞA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin