Cross The Cursed Line

1.8

18. Bölüm: Gerçekler

🖤🖤

Ruhlar;
Artık istediğini yapıyordu.
Lanet kalkmıştı.
Duymak isteyenlere anlatalım.
Lanetler artık efsaneye dönüşmüştü.
Ama tek bir dedikodu bu efsanenin değişmesini sağlayabilirdi.
Ruhlara verilen bir sorumluluktu bu.
Kendileri hakkında ne çıkarsa ne denirse onu yapmak zorundalardı.
Kaybolmamalarının tek yolu buydu.
Peki değişemez miydi ki.?
Kurallar değişemez burada.
Belirlendiği gibi yaşanır.
Bu da hiçbir kargaşanın yaşanmadan yaşanması deniyordu.
Bu yüzden ruhların bir yanları hep tutsaktır.
Asla tam özgür olamazlar.
Bizler bile.
Hiçbir zaman tam ya da hiçbir zaman tamamen özgür.
Hiçbir zaman tam olamadık.
Ve olmamaya devam edeceğiz.
Sizi seçtik.
Çünkü artık kimse yetişemiyordu onların lanetine.
Durduralamıyorlardı.
Onların acılarından yararlanıyorlardı.
Onların kafalarındaki sesleri kullanıyorlardı.
Ve onları lanetliyorlardı.
İşte bu yüzden lanetli ruhlar her zaman sinirli ve tehlikeli oluyorlar.
Onlar kafalarındaki seslere dönüşüyorlar.
Onların dediklerini yapıyorlar.
Kendizi koruyun.
Sinirlenmekten, kaybetmekten.
Ama kaybetmiş olsanız bile asla sinirlenmeyin.
Ne de olsa kaybetmek sizi daha fazla eğitir öyle değil mi.?
Kimin dediği belirsiz ama ben de sormak isterim.
Ya her şey rüya ise.?
Aslında her şey bir rüya ve biz bir gün gerçek hayata uyanacaksak.?
Ne.?
Kafanı yaktım değil mi.?
Boşver.
Aslında şunu demek istiyorum.
Sen uykudasın.
9 saatlik bir uyku da.
Ama sana günler gibi geliyor.
Sanki günlerdir buradaymışsın gibi.
Ama öyle değil.
9 saatlik bir uykudasın.
Ve uyandığında yaptıklarının çoğunu hatırlamayacaksın.
İnsanlar da öyle.
Çoğu şeyi hatırlamıyorlar.
Hatırlasalar bile hatırlamadıklarını söylerler.
İşte onlar gerçekten kurnazlar.
Onlar gibilerini durduramazsın.
Hep yenisi eklenir ve eklenir.
Bu döngü kıyamete kadar devam eder.
Kıyamet günü kimse dediğini hatırlamaz.
Yalanlar yok olur.
Unutulur.
Herkes kendi canını kurtarma derdine düşer.
Ve o zamana kadar belki bu rüya biter.
Gerçek hayata uyanırız.
Ama şunu unutma.
Kendini ne kadar kandırırsan kandır.
Gerçek hayattayız.
Uyansakta uyusakta gerçek hayat burası.
Dünya'nın acımasız kuralları, değişik ayrımlar ve ölümcül olaylar.
Dünya böyle bir yer...
Biliyor musun dediklerin asla birbirini tutmuyor.
Evet biliyorum.
Zaten Dünya da öyle değil mi.?
Hiçbir günümüz öncekiyle aynı değil.
Bir gün çok mutlu.
Bir gün çok üzgün.
Neyse.

Bugünlük bunlar sana yeterli.
Uyansan iyi edersin.

🖤🖤