^6^

345 35 185
                                    

Minho'yu eve bıraktıktan sonra evine doğru sürdü arabayı. Kızını özlediğini fark etti bu yüzden biraz daha gaza bastı.

~

"Hoșgeldin Hyunjin."

"Hoșbulduk noona. Soo-young geldi mi?"

"Geldi öğlen saatlerinde. Pek kalmadı ama. Zaten Haewon çok yanașmadı ona."

"Haklı değil mi? Böyle anneyle kim vakit geçirmek ister?"

Odada olușan sessizliği Hyeri Noona bozmuștu.

"Ben artık gideyim. İyi akşamlar Hyunjin-ah."

"İyi akşamlar Noona."

Hyunjin üzerini değiştirmek için yatak odasına gittiğinde odada bir șeylerin eksik olduğunu fark etti. Komodinin üzerinde de bir kağıt vardı.

"Eșyalarımı aldım. Yakında boșanmak için davayıda açarım. Velayet konusunda ona benden iyi bakarsın."

Hyunjin mutluydu, sonunda aralarında kalan tek bağ da kopuyordu. Bunca zaman sonra boșanmayı istemesi bir mucize gibiydi. O adama ilk defa teșekkür etti.

Kendi bașına bunu kutlamaya karar verdi ama önce Minho'ya mesaj yazmalıydı.

Bay Hwang:
Minho
Baksana
Bir bilsen ne oldu
Yavrum baksana
Ne yavrumu be
Ne diyorsun Hyunjin
kendine gel

12/B Minho:
Bay Hwang?

Bay Hwang:
Șey ben heyecanlandım da
Ani șeyle oldu

12/B Minho:
Tamam
Sorun değil
Ne diyecektiniz?

Bay Hwang:
Bana koyduğun șartı yerine
getiriyorum da
Boșanıyorum yani

12/B Minho:
Güzel de
Biz yemek yiyoruz
Sonra yazsam olur mu?

Bay Hwang:
Sorun değil
Afiyet olsun.

12/B Minho:
Teșekkürler.
insan bir rica eder/
insan bir ri/

~

"Bebeğim, ne kadar da tatlı gülüyorsun sen öyle." Hyunjin, Haewon'u yavașça beșiğinden kaldırıp kucağına aldı.

Hem kendi hem de kızının can sıkıntısını almak için parka gitmeye karar verdi. Bol kot pantolonuyla beyaz bol gömleğini giyindi. Kızına da pembe pileli elbisesini giydirdikten sonra ayakkabılarını da geçirerek evden dıșarı çıktı.

Umarım sokakta kimseyle karșılașmazdı çünkü sokak ortasında ömründe hepi topu 2 kez gördüğü insanlarla muhabet etmekten nefret ediyordu. (bende hyun bende)

Sonunda parka vardıklarında saatin geçliğinden midir bilinmez etrafta pek çocuk yoktu. Haewon'u bebek arabasında indirip salıncağa bindirdi.

Onlara doğru gelem bir sürü liseli çocuğu gördü. Muhtemelen derslerine girdiği çocuklardı ve Haewon'u sevmeye gelmișlerdi.

"Merhaba Bay Hwang!"

"Sana da merhaba Jisung."

Arka taraflarda Minho'yu da gördü. Giydikleri klasik șeylerdi ama ne kadar da yakıșmıștı ona.

"Bay Hwang, kızınız kısa bir süre bizle takılabilir mi? Çok tatlı ve minik bir șey de. Onu sevmemiz gerekiyor."

"Olur aslında. Ben de biraz dinlenirim."

Jisung, Haewon'u kucaklayıp arkadașlarıyla kaydırakların oradaki banka doğru ilerledi. Hyunjin ise tek bașına bebek arabasının olduğu yere gitti.

"Minho neden konușmadı acaba benimle? Belki de arkadașları yanındadır diye konușmamıștır."

Çocukların oradan kopan bir çığlıkla kendi kendine konușması sona ermiști. Koșarak yanlarına gitti,

"Az önce n'oldu?"

"Bir șey olmadı Bay Hwang. Seungmin'in klasik halleri iște." Minho, Seungmin'e sitemle söylediğinde Hyunjin hafifce sırıttı.

"Bir an bir șey oldu ve korktum."

"Endișelenmeyin siz. Kızınız Minho'nun kucağında gayet rahat."

"Öyle gözüküyor cidden."
"Ben gidiyorum o zaman. Haewon'u getirirsiniz siz."

"Görüșürüz Bay Hwang." (niye kimse kal demiyor😭😭)

Hyunjin arkasını dönüp yürümeye bașladığında,

"Ne dedim? Merak edip gelir demedim mi?"

"Çok tatlı bir adam ya. Keșke benimde babam olsaydı."
"Minho evlenince beni evlatlık alır mısınız?"

"Ben sizi anlamıyorum ya. Biri Bang'e biri Hwang'a takmıș, manitam da evlatlık alın diyor."

"Bence çok tatlılar. Özellikle Minho'yla Bay Hwang."

"Felix'i de bozdunuz!"
 
~

Minho, Haewon kucağında Hyunjin'e doğru geliyordu. Hyunjin hemen kendini topladı.

"Kızınız sağ salim burada Bay Hwang."

Hyunjin kıkırdıyarak, "Teșekkürler."

"Eve mi geçiceksin Minho?"

"Evet, saat geç olmuș."

"Eve gidince haber ver. Seni merak ederim."

"Pekala Bay Hwang. İyi akşamlar!"

"Sana da Minho."

special secret, hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin