•Son

219 22 24
                                    

I let it fall,my heart
And as it fell, you rose to claim it
It was dark,and I was over
Until you kissed my lips and you saved me

Ömer bağlı olan ellerine baktı.Ne olacağını biliyordu.Tahmin edilmesi zor değildi.
Korkmuyordu.Ölümü bekliyordu ona sanki eski bir dostuymuş gibi kucak açacaktı.
Ellerine baktı daha sonra aklına Hürkan'ın elini ilk tutuşu geldi,gülümsedi.
Karşısında ağzını bıçak açmayan,ona zoraki bir gülümseme vermeye çalışan gergince ve ümitsizce oturan,gözlerindeki ışık sönmüş olan,etrafı sessizce izleyen kumral saçlı çocuğa baktı.Ölmeden önce yapması gereken son bir şey daha vardı.
Onlara hakaretler yağdıran,yuhlamaları havada uçuşan içlerindeki nefreti dışına vurmuş insanları ve onu öldürmeyi bekleyen polisi umursamadan son kez öptü karşısındaki adamı.Dudaklarından ayrıldığında kalbini açan,ona hayat enerjisi olan,onu sarıp sarmalayan ve kalbini onla paylaşan sevdiğine baktı.Sevdiği adamın gözlerindeki korku yüzünden okunuyordu,
onun kalbi bunlar için fazla saftı,o bunlar için fazla masumdu ve onun kalbi bunlar için fazla küçüktü.Ömer zaten onun aksine ölümü kabullenmişti.Ömer,Hürkan'ı bulana kadar zaten yaşayan bir ölü gibiydi.Hürkan ona yaşam enerjisi olmuştu,ona huzur olmuştu, ilaç gibiydi o ve sığınacak bir liman gibi..Düşüncelerinden zar zor sıyrıldı.
Ardından çevresine göz gezdirdi.Onlar gibi bir çok insan vardı etraflarında kimi kadın,kimi erkek..Suçlulardı hepsi.
Suçları mı neydi?Tek suçları sevmekti..

My hands, they're strong
But my knees were far too weak
To stand in your arms
Without falling to your feet

Aşk ve sevgi böyle anlatılmamıştı Ömer'e.Ailesi ona aşkı sevgiyi daha farklı anlatmıştı,mutluluk demişti,iyilik, merhamet,neşe ve sakinlik.

Sevgi,insanları birbirlerine yakınlaştıran, 'görünmez bağ' denilebilecek bir duygudur.

Sevgi ile bağlılığın bir araya gelmesi sonucunda aşk oluşur.Kişi sevdiği kimseye bağlandığı için şiddetli bir şekilde onu düşünür,arzular.Aşk bir müddet sonra tutkuya,yani kişinin sevdiği için kendisini feda etmesine dönüşebilir.Onun için ateşe atılır,yanar,hastalanır.Sevgi öyle bir duygudur ki,insan sevilene doğru göç eder.

Sevgi türlerinden biri de aşkın sevgisidir. İnsan kendisini güçsüz,zayıf,yetersiz hissettiğinde her şeyi bilen,her şeye gücü yeten,bütün olayları kontrol altında tutabilen,her şeyin anahtarı elinde olan, göremediği ama hissettiği bir güce sevgi duyar.Bu büyük güce yönelen his,manevi özelliği olan bir muhabbettir.

But there's a side to you
That I never knew,never knew
All the things you'd say
They were never true,never true
And the games you play
You would always win,always win

Onunlayken hissettiği kelebekler son kez karnında gezinmişti.Ta ki düşüncelerinden gerçekliğe döndüren,onu çekip alan silah sesini duyana kadar.Sevdiği adam gözlerinin önünde vurulurken kafasını son kez ona çevirip "bu bizim sonumuz mu?"diye sordu.Hayır bu bir son değildi,onların hikayesi henüz bitmemişti.

Yere düşen boş mermi yüzünden atmayı bırakan bir kalp ve tüm yaşamını onla geçirmek istediği sevdiği adamın önce dizlerinin üzerine çökmesi ardından kanlar içinde yere düşen tapılası bedeni..Ömer'in gözleri sonuna kadar açıldı,duyguları hala orda mıydı?Bunu düşünürken 'eğer orda olsa bile onları bulmanın bir anlamı olmaz'
diye düşündü.Duygularını paylaşacak biri
olmadığında,duyguların bir anlamı kalmıyordu.Gözleri yavaşça aşağı doğru kaydı,ne göreceğini bile bile gözyaşlarını tutamadan sevdiği adamın yerde kanlar içinde yatan bedenine bakıyordu.

But I set fire to the rain
Watched it pour as I touched your face
Well,it burned while I cried
Cause I heard it screaming out your name
Your name

Dizlerinin üzerine çöktü hareket edemeyecek gibi hissediyordu,hareket etmek istemiyordu.

Gözlerinde biriken yaşlar yüzünden bulanıklaşan görüntüye aldırmadan etrafına baktı.Yıllarca onu izleyen,onu sevdiğini söyleyen,onu desteklemeye hazır olduğunu dile getirenler vardı belki de.Neden şimdi onun ölmesini bu kadar çok istiyorlardı ki?
'Hainler' diye içinden geçirdi.

Daha sonra yerde kanları bedenini kaplayan sevgilisine baktı.Kumral saçları artık kırmızıydı.Kafatasının içinden akan kan,
kendi dizlerine ulaştığında "sana kırmızının yakıştığını söylediğimde bunu kastetmiştim' dedi.Hala aklındaydı onunla olan anıları..

Ömer,Hürkan'a doğum gününde hediye olarak kırmızı bir sweatshirt almıştı.
Hürkan 'yakışmış mı?' diye sorunca ise
'sana kırmızı çok yakışıyor' demişti.
Keşke dememiş olsaydı,keşke kırmızı Hürkan'a bu kadar yakışmasaydı.
Keşke kırmızı,sevgiyi ifade etmeseydi.
Keşke kırmızı renk onun bedenini ele geçirmeseydi..

'Her ne kadar senin kalbin dursa da benim kalbim ikimiz için atacak' dedi kendi kendine.Ölürken bile aklına gelen şarkı sözleri yüzünden kendine küfür etti.Hürkan'ın söylediği sözler aklında şimşek gibi çaktı."İnsan mutlu olduğu zaman müziği,mutsuz olduğu zaman ise sözlerini dinler."

O ise artık sesli müziğin ardındaki sessizce bağıran sözleri dinliyordu.Ancak o sözler o kadar güçlüydü ki duydukça parçalanıyordu.

When I lay with you
I could stay there
Close my eyes
Feel you here forever
You and me together,nothing gets better

Burukça gülümsedi sonra aşık olduğu adama.Daha sonra onu acımasızca öldüren  adama baktı yaşlı gözleriyle.Sert bakışlarında en ufak bir vicdan,merhamet, pişmanlık,iyilik ya da duygu kırıntısı yoktu.
Farklı fikirleri ve duyguları baltalayan bir ülkenin polisiydi karşısındaki adam.Duygu aramak zaten mantıksızdı.Yavaşca ayağa kalktı,sevgilisini gözünü kırpmadan, acımasızca katleden adamın karşısına dikildi ve silahı kalbine dayadı.Son kez yerdeki kan göletinin tapılası sahibine baktı,derin bir uykudaydı.Ömer korkmamıştı.Önüne döndü hepsi bittiğinde Hürkan'ın yanında olacaktı.Ona kavuşacaktı.Çünkü onların sonu bu değildi,olmamalıydı.

Dudaklarını son kez açıp 'Hadi' diye mırıldandı karşısındaki vicdansız adama.'Yap.' Sonra onu gördü,karşısındaki polisin gözünü kırpmadan ateşlediği silahın mermisi onun için bir kurtarıcıydı artık.Bundan sonrası onun için karanlıktı, vücudunu bir kaç saniye ele geçiren dayanılmaz acı,ellerine bulaştığını hissettiği sıcak sıvı,kalp atışlarının yavaşlamasıyla başlayan bir panik..Sanırım en korkutucu yanı da nefes alamamaya başlamak,vücut ısısının azalması ve karanlık.Toplam kaç dakika sürüyor bütün bunlar acaba?
Artık her şey karanlıktı.
Bu derin ve sonsuz karanlık onların yoluydu.

İki gencin cesetleri birbirinden oldukça uzağa gömüldü.Tabi ya tekrar bir
araya gelip aslında 'sevmek' olan
iğrençliği yapabilirlerdi.
Onların ruhları hastaydı ne de olsa..

Hissettikleri şeyler yüzünden öldürüldükten sonra bile onlara tiksinircesine bakılan iki gencin bedeni birbirinden ayrı olsa da ruhlarının hala gökyüzünde birlikte, bulutların üstünde mutlu olduğu söylenir...

------
K:941

Diğer bölüme uçarak gelinn,kitap hakkında sohbet edelimm!!

End-PorgolaKde žijí příběhy. Začni objevovat