1: Dövmeci

2.1K 49 60
                                    

"Acıyor mu?"

"Hayır. Devam et." diyerek elimdeki telefonla oynamaya devam ettim.

"Modele nasıl karar verdin?"

"Uzun süredir aklımdaydı aslında."

Kafamı kaldırmadan Doğukan'a baktım.

"Kötü mü?"

"Yok, hayır. Çok güzel." dedi gülerek.

Doğukanla geçen sene tanışmıştık. İlk dövmemi yaptırırken. Kafamız uyuşunca da arkadaş olmuştuk. Çok yakın arkadaşlar değildik ama arada buluşur bir şeyler içerdik.

"Çok var mı?"

"Acelen mi var?"

"Acıktım." dediğimde durarak kafasını kaldırdı.

"Ciddi misin kızım ya? Yeriz sonra bir şeyler."

"Peki, açlıktan bayılmazsam yeriz."

Dalga geçer gibi kafasını salladığında göz devirip arkama yaslandım.

O sırada kapı açılmış, içeri Doğukan'ın arkadaşları girmişti.

İşini bırakmadan "Haber verseydiniz ya." diye söylendi.

Arkadaşlarını çok tanımıyordum ama daha rahat gibi görüneni bizi umursamadan geçip deri koltuklara oturmuştu.

Diğeri ayakta, ceplerini yokluyordu.

"Telefonu arabada unutmuşum, geliyorum." diyerek hızlı adımlarla çıktı.

Kapının devamı tamamen camekan olduğundan gözlerimle hareketlerini takip edebiliyordum.

Koltukta oturan telefonu elinden bırakarak dirseklerini dizlerine yasladı.

"Ne zamandan beri güzel kızlara dövme yapıyorsun lan?"

Sırıtarak konuştuğunda ona döndüm. Sesi bağırmaktan kısılmış gibi çıkıyordu.

"Emirhan sus amına koyayım."

Doğukan sinirli olmayan ifadesiyle konuştuğunda şakalaştıklarını ve şakaya benim de dahil olduğumu anlamıştım.

Onlar gülüşürken Emirhan denen çocuk tekrar telefonuna döndü.

"Bitti. Geçmiş olsun." diyerek dövmenin üzerini sildiğinde Emirhan, oturduğu koltuktan fırlayıp yanımıza geldi.

"Bakabilir miyim?" dediğinde elimi ona çevirdim.

"Kelebek? Vay çok iyimiş."

Aniden elimin fotoğrafını çekmesiyle Doğukan fısıltıyla "Boş ver." dedi.

"Oha çok iyi çıkmış."

Gözüm dışarı, az önce arabalarının durduğu yere kayarken artık orda olmadığını gördüm.

"Bende de kelebek var."

Arkasını dönerek geriye doğru eğildi.

Evet. Kafasında kocaman bir kelebek vardı ama elimdekinden farklı bir modeldi.

"Güzel ama biraz küçük olmuş sanki." dediğimde gülüştük.

Eşyalarımı topladığımda Doğukan konuştu. "Gidiyor musun?"

"Gideyim, hem arkadaşların da geldi. Yemeği başka zaman yeriz artık."

"E birlikte yeriz." diyen Emirhan'a döndüm.

"Diğer arkadaş?"

"Siktir et onu, o her şeye tamam." dese de kimseyi rahatsız edemezdim. Saçmalıyordu.

"Başka zaman artık. Hem yapmam gereken şeyler de var." Yoktu tabiiki. Burdan çıkıp yemek yemeye gidecektim.

Doğukanla sarılıp gidecekken Emirhan tekrar durdurdu.

"Bu arada şu motor senin mi?" Dışarıdaki motoru gösterdiğinde kafamı salladım.

"Bu kıza ait her şey mükemmel herhalde. Bir ara alırım." Göz kırptı. "Fotoğraf çekilmek için yani."

Ben bundan daha yavşak bir tip görmemiştim sanırım. Gülerek onayladığımda çıkışa yürüdüm.

Emirhan da arkamdan "Görüşürüz." diye seslenince kısaca el salladım.

Kapıyı çekip açacağım sırada diğer taraftaki bedenin itmesiyle geriye sendeledim.

"Oğlum yavaş lan kız uçtu." Emirhan tekrar gülmeye başladığında kapıyı açarak çıkmamı beklemeden içeri girmeye çalıştı. Ben de onu beklemeden çıkmaya çalışınca zar zor yanından sıyrılıp geçtim. 

Ben kapıyı kapatmadan hemen önce Emirhan hala konuşuyordu.

"Öküz, insan yol verir."

Dükkanın önüne park ettiğim motoru çalıştırdım ve içeriye son kez baktım. Hepsinin bana baktığını fark edince önüme dönüp gaza bastım ve Doğukanla acayip arkadaşlarından hızla uzaklaştım.

><


Motora aşık oldum sanırım 🤤

Motora aşık oldum sanırım 🤤

Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.

(Kızın motor bu :)


[✓] Rude Boy¹ - ReckolOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz