O Benimmm!

Kahve

Uyandığımda bir evdeydim. Ortalık loş olduğu için gözümün alışması zaman aldı. Ayağa kalktığımda hafif aralık kapının ardından ışık süzülüyordu. Odadan çıkıp mutfak olduğunu düşündüğüm kapıdan geçtim ve onu gördüm.
Rüzgar.
Ocakta birşeyler yapıyor gibi görünüyordu.
-"Rüzgar" diye mırıldanıp elimi saçımın içinden geçirdiğimde çoktan arkasını dönüp beni baştan aşağı süzmeye başlamıştı.
-"Neler oluyor?"
-"O şerefsizi soruyorsan büyük ihtimalle hastanelik olmuştur. Sen bayılınca seni buraya getirdim." Ben bayılmışmıydım. Yok artık.
-"Burası kimin evi" ben etrfafı incelemeye devam ederken
-"Benim " dedi soğukça. Neden soğuk davranıyor ki beni huzursuz etmek için mi?
-" Neredeyiz peki"
-"Merak etme senin evine pek de uzak sayılmayız" dedi beni rahatlatmak istercesine
-"Hadi gel birşeyler hazırladım . Yiyelim sonra istersen evine bırakırım" Vayy anlayışlı Rüzgar kulağa garip geliyor.
-"Peki " deyip mutfak masasının yanlarındaki bar taburelerinden birine oturdum.Ne hazırladığına baktığımda en sevdiğimden makarna .
-"Birde benim makarnamın tadına bak" deyip kendinden emin bir şekilde göz kırptı.Tabağıma makarna koyup yemem için önüme ittirdi ve tepkimi ölçmek için beni izlemeye başladı. Ona garip garip bakmaya başlayınca
-"Hadisene " dedi
-"Biri beni izlerken yemek yiyemem , sen yiyebilir misin?"
-"Çok soru sormuyor musun?"dedi gözlerini devirerek. Omuz silkip çatalımı elime aldım. Makarna iştah açıcı görünüyordu. Spagettiyi çatalıma dolıp ağzıma attım. Hımm oldukça güzeldi.
-"Immm Rüzgar sen-"
-"Harikayım. Bunu zaten biliyorum bilmediğim şeyler söyle" gözlerimi devirerek makarna keyfimi sürdürdüm.

Rüzgar'dan;
O şerefsiz eski sevgilisi az daha Derin'i bıçaklayacaktı. Derin'i Ekin ile gördüğümden beri izliyordum ve sonra eski sevgilisinin peşine takıldığını gördüm. Bir süre tepkisiz izlerken Derin artık farketmiş olacakki arkasını döndüğünde ufak çaplı bir şok geçirdi. Konuştuklarını duyamayacak kadar uzaktım onlara . Sonra Can'ın ,Derin'e bıçak çektiğini gördüm. İşte o an sinir kat sayım artış gösterdi ve onlara doğru yürümeye başladım. Can Derin'in karın hizasına bıçağı yaklaştırdığında koşmaya başladım. Yetişemeden Derin'e bir şey olsun istemezdim. Sonunda tam yanlarındayken Can bıçağı iyice yaklaştırdı saplayacakken yapılacak en mantıklı şeyin bıçağın elinden düşmesi yani tekme atmam olacağını düşünerek bileğine sıkı bir tekme geçirdim. Bıçağın yere düşmesiyle Derin'de yere yığıldı onu göremeyecek kadar gözüm dönmüştü direk Can 'a yöneldim. Yüzü dağılana kadar onu yumrukladım en sonda dedemin adamlarından birini arayıp gelip onu buradan almalarını söyledim.
Derin yerde yatarken bir kaç kez ismiyle fısıldadım tepki vermeyince daha çok dehşete düşmüştüm.Onu kucağıma alıp arabama kadar yürüdüm. Sonrada evime getirip onu misafir odasına yatırdım.

Uyandığında makarnam hazırdı. Yaptığım yemeği beğenip beğenmediğini merak ediyordum. Fikirlerini önemsiyordum.

Makarnamı beğenmesi hoşuma gitmişti. Ayrılmış olsakta şizofren gibi hala onu sevgilim olarak görüyordum. Biliyorum bu psikopatça ona aşık olmak istemiyorum istesem çoktan olacağımı düşünüyorum . Ama onu herşeyiyle güzel buluyorum . Düşüncelere dalıp gitmişken Derin'in yerinden kalkıp tabağını yıkadığını görmemiştim. Yıkama işlemini tamamladıktan sonra yanıma gelip iç geçirdi.
-"Artık gitsem iyi olacak yarın misafirlerim var" şu Okay ' dan bahsediyor kim bu herif.
-"Kim ? ben de yardıma geliyim" ne saçmalıyorum ben.
-"Gerek yok ben hallederim." dedi üstüne montunu geçirirken. Kendimi tutamıyordum onun dudaklarına baktıkça kendimden geçiyordum. Onu tanıdığımdan beri kimseyle birlikte olmamıştım. Dudaklarıyla bakışmayı kesip
-"Hadi gel seni bırakayım"dedim davetkar ve itiraz istemez bir ses tonuyla.
-"Pekala" dedi ve kapıdan çıktık. Hava akşam saatleri olduğu için oldukça soğuktu. Buna aldırmadan
-"Yürüyelim mi ?"diye sordum. Onaylar bir bakış attı sadece. Üşüdüğünü belli edercesine kollarını birbirine sardı. Onu kollarımla sarmaya çalıştığımda huzursuzca kıpırdandı ama ses çıkarmadı. Evinin önüne geldiğimizde kapıya doğru ilerledi. Yüzüme bile bakmadan ...
Madem sen böyle yapıyorsun o halde herşey sana göre Derin. Bende takmadan arkamı dönüp ilerlerken arkamdan seslendi
-"Veda etmeden mi gideceksin" deyip hayretle kaşlarını kaldırdı.
-"Elveda " deyip arkamı döndüm. Beni takmıyordu bende onu takmayacaktım.