"hey!" kız koşarak oğlanın yanına gitti ve onu durdurdu. "kulaklığının tekini düşürdün," diyerek ona vermek istedi ama eli kitaplarla doluydu ve nereye koyacağını bilememişti.
çenesine kadar gelen kitaplardan beş tanesini tek eliyle aldı ve kulaklığını oğlanın ceketinin ön cebine nazikçe yerleştirdi.
"yardım edeyim, hangi sınıfa götürüyorsun?" dedi kitapları kastederek, oğlan gülümseyerek gerek olmadığını söylese de sumi taşımaya kararlıydı.
koridorun başındaki ilk sınıfa girdiklerinde en arka cam kenarındaki sırasına bıraktılar kitapları. sınıf çok gürültülüydü teneffüs olduğundan dolayı ve sumi bu sınıftaki çoğu kişiyi tanıyordu.
"sumi? gitarını ödünç alabilir miyim?"
orta sırada oturan jaehyun'un söylediği şeyle kızın kaşları çatıldı, "hayır??!"
"bir kerecikten bir şey olmaz?"
"uyuşturucu satanlar da aynısını diyor." diyerek gözlerini devirdi ve çıkmak için kapıya yönelse de geri geri yürüyerek kapıdan giren basketbolcu çocuklar yüzünden dengesini kaybetmişti.
kendisini omuzlarından tutup düşmemesini sağlayan çocukla bakıştı, pembe saçlarının uçları hafifçe gözünün önüne geliyor, nefes alışı ise hızlıydı.
"chanhee, sumi'yi öylece tutmamalısın!"
sınıftan bağırışma sesleri yükselirken sumi'nin gözleri oğlanda takılı kalmıştı ve yüzünün her bölümünü inceleyebicek kadar yakınındaydı.
"s-saçlarının rengini çok beğendim."
oğlanın tek düşündüğü ise kızın bu sabah ona bıraktığı nottu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"ben yanında dururum ? ve seni sakinleştiririm,, olmaz mı?"
onunlayken nasıl sakin olup kalbinin çıkardığı yüksek sesli çarpıntıyı yok sayabilirdi ki?
