11. Bölüm

1.1K 126 29
                                    

23.05.2022-Salı

"Kalbim kırıldığında, kalp kırarım," diyordum ses kaydında. "Duygusal biri olmama rağmen, duygularım yokmuş gibi davranmayı hatta öyle yaşamayı öğrendim. Hayatta kaldım belki ama ayakta da kalmam gerekiyordu ve insanlar, ayakta duranların bacaklarını kırmayı seviyor."

Derin bir iç çekerek Yankı'dan gelen cevabı dinledim. "Yaptığın, kendinden kaçmaktan başka bir şey değil."

Omuz silkerek başımı iki yana salladım. O anda da bunu yapmış mıydım acaba?

"Sen söyle o zaman, kalbin kırıldığında ne yaparsın?"

"Kırılmasına şaşırırım, hala kırılacak hali varmış demek ki diye..."

Başımı yana eğerek bu cümle üzerinde düşünmek için kaydı durdurdum. Bitik bir cümleydi aslında, kırgınlık doluydu. Gözlerimi kısarak iç çektim. Dalgın dalgın klavyenin altındaki boşlukta ritim tutmaya başladığımda, Yankı bir anda bana dönerek, "Led Zeppelin?" diye sordu.

Başımı iki yana salladım. "Aklımda bir şarkı yoktu," dedim.

"The Rain Song havası verdi bir an, belki de dinleme zamanım gelmiştir..." diyerek uzandığı koltuktan kalktı ve merdivenlere yöneldi. Arkasından bakarken iç çektim.

İnzivaya çekilen insanlar ne yapardı bilmiyorum ama Yankı günün büyük bir kısmını koltukta uzanarak geçiriyordu. Odasında da değil, salonun ortasındaki koltukta uzanıyordu.

Karşısında son model plazma televizyon vardı ama o televizyonu hiç açmıyordu. Süs niyetine duruyordu sanki. Elinden gelse bütün günü tavana bakarak bitirebilirdi.

Derin bir nefes vererek geriye yaslandım ve başımı koltuğun sırtlığına koyarak tavana baktım. Gün ışığından dolayı parlamayan yıldızlar tavandan bana göz kırpıyordu. Hafifçe gülümserken, elimi sahte yıldızlara uzattım.

Bazen yakın gibi görünen şeylerin kilometrelerce uzakta olduğunu anlamak için yıldızlara dönüp bakmak yeterliydi.

Yankı içeriden gelirken, söylediğinin aksine The Rain Song dinlemiyordu. Hatta Led Zeppelin bile dinlemiyordu. Queen'in Don't Stop Me Now şarkısını dinliyor, onunla dans ediyor ve söylüyordu.

Yüzündeki keyifli ifade saatlerdir aldığım derin nefeslerin son noktası olmuştu sanki. Hafifçe gülümseyerek, onu izledim. Bana, o sahnedeyken alınan kayıtları izletmişti ama o kayıtlar şu anki gördüğüm manzara kadar doğal gelmemişti.

Nakarata geldiğinde bana döndü ve beni, yüzümdeki aptal gülümsemeyle yakaladı. Bir anda daha da sırıtarak bana yaklaşırken ne dans etmeyi ne de şarkıyı söylemeyi bıraktı.

"Don't stop me now
– Beni şimdi durdurma
I'm having such a good time, I'm having a ball
– Çok iyi vakit geçiriyorum, top oynuyorum."

Elindeki topu havaya atarak, sürekli uzandığı koltuğa düşüşünü izlerken, devam etti.

"Don't stop me now
– Beni şimdi durdurma
If you wanna have a good time, just give me a call
– Eğer iyi vakit geçirmek istiyorsan, beni ara."

Elini kulağına götürüp başını yana eğerken bana göz kırpmış ve çok hızlı bir şekilde yanağımdan makas alırken, şarkıya devam etmişti.

"Don't stop me now
– Beni şimdi durdurma
(Don't stop me now) 'cause I'm having a good time
– (Beni şimdi durdurma) çünkü iyi vakit geçiriyorum
I don't wanna stop at all, yeah
– Hiç durmak istemiyorum, Evet"

Hayalet Yazar | bxb ✅حيث تعيش القصص. اكتشف الآن