FERYATS //ATEEZ *YUNGI*

*9*

Yunho dudağına yapışan dudakları hırsla itip çatık kaslarını ona dikerken ne diye bir anda böyle bir duruma düştüğünü anlamamıştı. Ondan ayrılalı aylar olmuşken birden bire nereden çıkmıştı!

''Sen ne yaptığını zannediyorsun ?!''

'YUnho bir din-''

''Kes sesini ! ''

Yunho sinirden titreyen ellerini yumruk yapıp sakinleşmek adına derin nefesler almıştı.

''Biz seninle ayrıldık! Kendine gel  istersen! ''

''Ben pişmanım. ''

Sinirle gülmüştü ''Ne saçmalıyorsun sen ya ? Pişmanmış... götüme bak ya ...''

Gerçekten onu aldatıp sonrada pişmanım deyince geçeceğini  düşünmesi saçmalıktı. Bazen bu aptalları bulmak yerine uzaktan uzağa yalnızca Mingi'yi sevseydim  diye içinden geçiriyordu.

''Siktir git kapımdan! Jinju mu ne adı her ne boksa onun yanına git , Minseok .''

''Yunho lütfen bir kerecik dinle .''

Yunho sinirle karşısındaki surata  bakıp içeri  geçmiş ve üzerine ceket ve anahtarlarını alıp kapıyı çekmişti. Tabikide onu evine almak gibi bir hata yapmayacaktı.

Bu soğukta üzerine bir şey almayarak çıktığı için soğuktan verem olup gebersindi diye içinden geçirmiyor değildi ama asıl onu almama sebebi Hyungunu beklerken ortalığa dağıttığı Mingi ile ilgili şeyleri görmesindi.

Biraz yürüdükten sonra aklına hyungu gelince aceleyle ona evde  olmadığını mesaj atmıştı ve yanındaki aptalla birlikte parka gelmişlerdi.

₹₹₹

Mingi'den :

Az önceden beri onları takip ediyordu . Kapıda konuşurken onları görmüş ve merakına yenik düşerek peşlerine takılmıştı. Aslında böyle bir şey yapmayı hiç düşünmüyordu ama gördüğü kişi Yunho'nun uzun süreli tek ilişkisi olan adam olunca ister istemez duygularına hakim olamıyordu.

Yunho ilişkileri ciddiye alan biri olmasada altı ay gibi bir süre o adamla takılmıştı ve geçen süre zarfındaysa Mingi adeta ölümler ölüm beğenir gibi yaşamıştı. Sürekli yan yana gezen ve her fırsatta çekinmeden birbirilerini sömüren ikiliyi gerçekten kaldıramamıştı.  Onları görmemek adında daha az Yunho'lara gider olmuş ve arkadaslariylada daha az görüşmeye başlamıştı ve onun bu hallerinden şüphelenen Hong hyungu ise yakasına adeta sülük gibi yapışıp ağzından lafları tek tek almıştı.

Kendi kendine söylene  söylene  giderken onların gerisinde kaldığı fark edip adımlarını hızlandıracağı sırada gördüğü şeyle kaskatı kesilmişti.

Yunho'nun yanaklarını kavrayan eller ve hemen ardında dudaklarına kapanan dudaklar ...

Mingi kulağı ugulduyormuş  gibi hissederken gözleri dolmuş ve görmekten nefret ettiği görüntüyü bulaniklastirmisti .

Yunho ... bir kez daha ellerinden kayıp gitmiş gibiydi ... yine ve yine başka birileriyle mutlu olacak ve Mingi de onu acı gulumsemeleriyle izleyecekti .

Gözlerini kapatıp ilk yaşların süzülmesine izin verdikten sonra ardını dönüp koşar adım oradan uzaklaşmıştı.

Ne yapacağını bilmiyordu... hep olduğu gibi yine parmaklarının arasından kayıp gitmişti.

₹₹₹

Yarrakimi ye

(Saat 01.05 am)