love again

220 30 38
                                    

Hızla taksiden inmiş, önümdeki apartmana göz gezdiriyordum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Hızla taksiden inmiş, önümdeki apartmana göz gezdiriyordum. Hwa ile aramızda geçen husumetten sonra kalbim beni buraya sürüklemişti.

Gerginlikle ellerimi kıtlattım ve yavaşça girdim binaya. Asansöre binip 3. katta indim. Her katta tek daire vardı. Karşımda duran kapıya hızla ilerledim ve beklemeden çalmıştım.

Bu kadar zamandan sonra beklemenin bir manası yoktu. 1 saniye bile bize çok şey kaybettirebiliyordu.

Açılan kapının ardından üstü çıplak ve saçları ıslak bir, Lee Felix göründü. Beni görünce öylece kaldı.

Biliyorum Felix, bu an için fazla geç kaldım. Şimdi izninle...

Tek kelime etmeden dudağına uzanıp nazikçe öpmeye başladım, nemli ve yumuşak dudakları.

Beni şaşırtacak bir hamle yapıp direk karşılık vermişti. Onu duvara doğru ilerleterek, ayağım ile kapıyı kapattım. Ellerim boynuna yavaşça dolanırken o da, ellerini belimde dolandırıyordu. Bu hareketi içimi kıpır kıpır yaparken, duvara yaslı olan bedenini benimki ile yer değiştirdi ve, belimde olan ellerini yavaşça yukarı doğru gövdemde gezdirdi.

Nefes nefese ayrıldığımızda, alınlarımız birbirine dayalı şekilde nefeslerimizin karışmasına izin verdik.

"Lee Seora, ne oluyor şu an?"

Gözlerimin en derinine bakarak konuştu. Hipnoz oluyordum.

"Bilmiyorum." Fısıldayarak cevap verdiğimde, ellerini saçıma daldırarak tekrar dudaklarımı öpmeye başladı.

"Seninle ne yapacağım?" Dedi gülümseyerek ayrıldığımızda.

"Beni tekrar sevebilecek misin Lee Felix?" Elleri yanaklarımda gezinirken gülümsedi.

"Seni tekrar sevemem." Yüzüm düşerken, olduğumuz durumun absürtlüğünü fark ettim.

"Ama-"

"Seni tekrar sevemem çünkü, zaten seviyorum Lee Seora."

İçim rahatlarken, kıkırdayıp boynuna ellerimi dolayıp tekrar özlemle doya doya öpmeye başladım.

Aşkın ne olduğunu sorgulayan ben fark ettim ki, aşk senmişsin Lee Felix. Dünya senmişsin, hayat senmişsin.

It's five past usWhere stories live. Discover now