Eve geldiğimizde hızlıca arabadan inip benim kapımı sertçe açtı kolumdan çekiştirip beni arabadan indirdi eve doğru ilerlerken ağzından küfürler çıkıyordu. Merdivenleri çıkarken saçımdan tutup beni sürüklüyordu yapma diye yalvarıyordum. Odaya girdiğimizde beni sertçe yere fırlattı ve yine saçımdan tutup ; "Arkadaşlarımın yanında hareketlerine dikkat ediceksin oruspu musun kızım sen " dedi. " sen kimsin de benim hakkımda böyle konuşuyorsun senle isteyerek bile evlenmedim Seni gram sevmiyorum her sabah uyandığımda seni yanımda görmekten midem bulanıyor". "Senin için daha ne yapabilirim Lavin ?" "Ne yaparsan yap seni hiç bi zaman sevmicem sırf babam olacak adam için evlendim" dememle yüzüme sert bi tokat yedim hemen sonra çenemden sertçe tutup; "Haddini aşma o sesini kesmeyi iyi bilirim " "Dene istiyorsan" Boğazıma yapıştı çırpınıyordum nefes alamıyordum. "Eğer bir daha böyle hareketler yaptığını görürsem yaşadığına pişman ederim seni " diyip boğazımı sertçe bırakıp kapıyı sertçe çarparak çıktı.
Hâla yaşadıklarımı hazmedemiyordum. Soğuk bi duş almak istedim duştan çıktıktan sonra üzerime geçeliğimi giydikten sonra kendimi uykunun kollarına bıraktım. Uyandığımda vücudum kırgın ve halsizdi heryerim ağrı içindeydi Hakan gece yanımda uyumamıştı hoş o kadar yaşanandan sonra hangi yüzle gelecekti. Rutin işlerimi halledip kendimi iyi hissetmek için şık birşeyler giymek istedim. Beyaz bir jean üzerine ise beyaz askılı bir korse crop giydim. Makyaj yapmak için aynanın karşısına oturduğumda yüzümdeki morlukları görünce hakandan bir kez daha nefret ettim. Morlukları elimden geldiğince fondötenle kapatmaya çalıştım dudağımdaki patlağı ne kadar kapatmaya çalışsamda belli oluyodu fazla üstelemek istemedim. Saçımı taradıktan sonra aşağıya indiğimde atlasla göz göze geldik. Hakanla oturmuş kahvaltı yapıyorlardı burda olmasına sevinmiştim..
Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.
~ Lavinin kıyafeti~
Boğazımı temizleyip tiz bir sesle ; "Günaydın" dedim. "Günaydın hayatım gel otur sende" dedi hakan. Onu umursamayarak düz bir ifadeyle masaya oturdum. Oturduğum an atlasın bakışlarını üzerimde hissettim. Gözleri kolumdaki morluklara kaydı saklamak ister gibi kolumu masanın altına soktum neler olduğunu anlamış olacak ki derin bir nefes alıp verdi.
"Rahat uyudun mu hayatım ?" "Sayende" diyerek göz devirdim. Atlasa dönerek ; "eee atlas seni hangi rüzgar attı buraya ?" " Dün vermem gereken dosyaları unutmuşum onları getirdim , noldu rahatsız mı oldun ?" "Aksine mutlu oldum" dedim. O sırada Hakan öksürdü. "Noldu kocacım boğazına bişey mi kaçtı ?" Diyerek su verdim. "Herkese afiyet olsun ben doydum" diyerek mutfağa gittim. Daha fazla dayanamıyordum bar sandalyesine oturup kafamı ellerime gömerek ağlamaya başladım. Hemen sonra içeriye atlas girmişti hızlı bir şekilde doğrulup göz yaşlarımı silip ona dönüp ; "Bişey mi lazım" dedim. Bişey demeden bana yaklaşıp belimden tutup tezgaha yaslayıp iki kolunun arasına aldı. "Napıyosun çekil hakan gelicek yanlış anlaşılacaz". Umursamayarak elini dudağımdaki yaraya koyup ; " bunu sana o mu yaptı ?" dedi. "Sanane" " onu sevmediğini biliyorum istersen sana yardım edebilirim". "Benim yardıma falan ihtiyacım yok". "Lavin yapma böyle mutlu olmadığını ikimizde biliyoruz" "Nerden çıkarıyosun Atlas seviyorum ben onu isteyerek evlendim"dediğimde gözlerim doldu. "Gözlerin öyle demiyor ama" diyip beni tazgaha oturttu. Dudaklarına yapışmamak için zor duruyodum. "Neden bana yardım etmek istiyorsun Atlas ?" dediğimde dudağıma öpücük kondurdu.
