25

78 8 0
                                    

        Han, arkadaşlarını evin kapısının  önünde uğurlayıp onları salona geçirdi. Böyle arkadaşları olduğu için şanslı hissediyordu. Ama onlarıda Ebrar gibi kaybedemezdi. Her şeyin çok geç olduğunu geçit kapısı kapanınca anlamıştı. Artık burdan çıkmanın tek yolu ölmekti. Geç kalmıştı ve görevlinin onları öldürmek için elinden geleni yapacağından emindi. Han üstünü değiştirme bahanesiyle odasına çıktı ve odanın köşesindeki siyah çerçeveli boy aynasının camına üç kere tıklattı. Aynada bir değişim yoktu. Kapı açılmamıştı.

     Odasının kapısı açılınca Han arkasını döndü. Arkadaşları odasına gelmişlerdi. "Size üstümü değiştireceğimi söylemiştim. Ya giyinik olmasaydım?" Doğu sırıtarak Han'ın sorusunu cevaplamıştı. "O yüzden önden ven girdim ya. Mükemmel vücudunu sadece ben görebilirim." Yağmur, Doğu'ya şakasına yavaşça vurdu. "Utandırma çocuğu." Doğu omuz silkti. "Ne utanacak ya!?" Sude sinirle karışık bir alayla karşılamıştı bu soruyu. "Herkes senin gibi utanmaz değil ya ondandır!"

      Rüzgar çıkartmadığı ceketinin altından Masal'a silah doğrultunca odadaki dalga ortamı tamamen son bulmuştu. Doğu Rüzgar'a doğru ilerleyince Rüzgar elindeki silahı Doğuya doğrultmuştu. Bir yandanda ağlayarak kendisini kontrol edemediğini Masal'ı korumalarını sayıklıyordu. Rüzgar tam silahı Masal'a doğrultup sıkacakken diğer eliyle silahı kendisine çevirdi ve Masal için bir tane, kendisi için bir tane olmak üzere iki kurşunla yere devrildi.

BİR MALIN SHIFTİNGİWhere stories live. Discover now