tuğkan-aylar olmuş

2 0 0
                                    

İki ay olmuştu.

Onu yıllar sonra ilk kez görüşümün üzerinden tam iki ay geçmişti, o günden sonra onu bir daha görmemiştim.

O gece ve ondan sonraki sabah çok zordu, İsmet sızlansa da toparlamıştı beni. İşten iki gün izin almıştım ve işe geri döndüğümde de çıkış yaptıklarını öğrenmiştim. Bir haftalık rezervasyonları vardı normalde, Giray'ın çıkmak istediğinden neredeyse emindim.

Bu iki aylık sürede benim için bir şeyler değişmişti.

Giray'a muhtaç ve onun bana geri dönmesini bekleyen o aciz kız çocuğu değildim artık.

O evlenip kendine yeni bir hayat kurarken ben yıllarca onu beklemiştim, daha fazlasına gerek yoktu.

Hayatımı yaşıyordum artık, o sessiz sakin bir köşede takılan Aren'e hoşça kal demiştim.

Şimdi ise oteldeki arkadaşlarla bir barda toplanacaktık, ona hazırlanıyordum.

Tuğrul beni birazdan gelip alacaktı.

Giray ile yaşadıklarımızı unutmam imkansızdı ama ona bir gram bile sevgimin kalmadığını anladığımda Tuğrul'a her şeyi anlatmıştım ve birbirimize bir şans vermiştik. Sevgili gibi değildik, daha çok birbirimizi daha iyi tanımaya çalışıyorduk. Kardeşi daha iyiye gidiyordu ve kimse eskisi kadar ümitsiz değildi onun için. İsmi Parla'ydı. 18 yaşında güzeller güzeli bir gençti ve birkaç kere Tuğrul ile onu ziyarete gitmiştik.

Şuan her şey iyiydi. Daha sosyaldim, daha mutluydum ve canım acımıyordu.

İsmet, bir hafta kadar önce evlenmiş ve evden çıkmıştı. Onunla da aramız daha iyiydi, bu neşeli hallerim en çok onu mutlu ediyordu. En zor günlerimi onunla atlatmıştım.

Tuğrul'dan mesaj geldi, geldiğini haber veriyordu.

Çantamı aldım ve aşağı yanına indim, kısaca sarıldık ve mekana geçmek için yola koyulduk.

"Işıldıyorsun, Aren. Seni böyle gördüğüme sevindim."

"Sen de çok şıksın Tuğrul." ve sessizlik.

Ne kadar birbirimize destek olsak bile aramızda onunla bir şey olmayacağının bilincindeydim. Bir çiftten çok birbirlerine zor zamanlarında yardımcı olan iki arkadaş gibiydik, Tuğrul da yavaş yavaş bunun farkına varıyordu.

"Geldik, in hadi." Çantamı aldım ve arabadan indim, mekana giriş yaptığımızda tuhaf bir şekilde fazla kalabalık değildi.

"Ve doğum günü kızımız da geldiğine göre, İyi ki doğdun Aren." Sahnedeki DJ böyle söylemişti ve arkadaşlarımın olduğu kısımdan birkaç şişe şampanyanın patlama sesi gelmişti.

Bugün benim doğum günüm müydü?

Çok fazla kişi vardı ve hepsi bir şekilde bir zamanlar hayatımdaydı. İsmet yavaş adımlarla bize doğru geldi ve kollarını sıkıca boynuma dolayıp kulağıma eğildi.

"Yıllardır doğum günü kutlamadığını biliyorum, artık bunu hak ediyordun. İyi ki doğdun Aren, iyi ki doğdun canım kardeşim." Bu hayattaki en büyük şansım İsmet olabilirdi.

Canım iki ayın sonunda yeniden yanmıştı. Ona bir sevgim kalmamıştı belki evet ama on sekizinci yaş günümde yaşadıklarım hala canımı yakıyordu.

Kimseye bir şey çaktırmadan yüzümü düzeltip sahte bir gülüş kondurdum, şu an sadece ağlamak istiyordum.

Sırayla herkes geldi, genel olarak üniversiteden ve otelden tanıdığım insanlar vardı. Sarıldılar, iyi ki doğduğumu söylediler ve şampanyalarıyla birlikte dans etmeye devam ettiler.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 27, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Yara Bir GülüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin