❀ dördüncü bölüm

651 108 29
                                    

❀ sasha alex, too sad to cry

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

sasha alex, too sad to cry



Kitaplarım ve diğer eşyalarımı almak için eve gitmem gerekiyordu. Bir kaç güne başlayacak olan sınavlara çalışmalıydım ve tüm çalışma kağıtlarım evimdeydi. Minho henüz uyuyordu. Okuldan sonra eşyalarımı almaya gidemezdim çünkü üniformam da evdeydi.

Erken bir saatte uyanmıştım. Gerçi, gece de geç uyumuştum. İki saat uyku ile günüme başlamıştım. Hemen evime gidip eşyalarımı almalıydım. Minho'yu uyandırmayacaktım. Zaten hemen gidip gelebilirdim. Bir sorun çıkmadan gidip gelmek istiyordum.

Minho'ya küçük bir not bırakıp odasından ayrıldım. Ev sabahın erken saatlerinde daha bir sessizdi. Yeonjun hyung odasında olmalıydı, kapısı kapalıydı. Üzerimdeki kıyafetler Minho'nun verdiği kıyafetlerdi. Değiştirememiştim. Kendi kıyafetlerim dün yağan yağmur yüzünden kirliydi ve Minho'nun kıyafetleri bana olmuyordu. Yeonjun hyungdan isteyemezdim, uyuyordu.

Kapıyı açıp evden çıktım. Temiz havayı soludum, gülümsedim. Babamın evde olup olmadığını merak ediyordum. Evde olmamasını diliyordum çünkü kendisi tarafından hoş karşılanmayacağımı biliyordum. Hazırlıklı değildim. Korkuyordum.

Saat sekize geliyordu. Dokuzdan önce eşyalarımı alıp geri dönmeliydim.

Hızlı adımlarımla yürümeye devam ettim. Yaklaşık on beş dakika içerisinde evimin önüne gelmiştim. Dudaklarımı kemirmeyi bırakarak kapının önünde durdum. Anahtarım yoktu. Evin yedek anahtarı bende oluyordu ama dün çıkarken almak aklıma gelmemişti.

Tek katlı, bahçeli bir evdi yaşadığım ev. Bahçesi büyüktü, tertemizdi. Benim odamda bahçeye çıkan bir kapı vardı ve o kapının kilitli olup olmadığını bilmiyordum. Odamın olduğu yöne ilerlerken gözlerim sürekli etraftaydı. Babam neredeydi?

Kapının kulpunu sola doğru kaydırdım ve kapı açıldı. Görünüşe göre kilitlememiştim. İçeriye baktım önce. Odam dağınıktı. Kitaplarım yerlerdeydi, yatağım dağınıktı. Odamı en son böyle bırakıp çıkmamıştım. Babam odamı dağıtmış olmalıydı.

Kirpiklerimi defalarca kez kırptım, ağlamamalıydım.

Sırt çantamı aldım içeri girince ilk olarak. Ses çıkarmamaya özen gösteriyordum. Odamın kapısı kapalıydı, sadece bahçe kapısı açıktı. Çantama gereken kitaplarımı koymaya başladım. Notlarımın çoğu sayfası yırtılmıştı. Bu notları çıkarmak için kütüphanede sabahladığımı hatırladım, onların sesleri yüzünden odamda ders çalışamadığım için ve bu gözlerimin tekrar dolmasına sebep oldu.

Yarım saatim kalmıştı. Minho uyanmış olmalıydı. Kulaklığımı masanın üzerinden aldım ve cebime koydum. Kıyafetlerimi almak için dolabımı açtığımda ise odamın kapısı açıldı, ellerim titremeye başladı.

homeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin