8. Bölüm

252 31 22
                                    

-Uyandığımda saati görmemle yataktan fırlamam bir oldu,geç kalmıştık.Hızlıca Steve'i de uyandırıp üstümü giymek için tekrar odama gittim.İlk ders daha yeni başlamıştı,ikinci derse kolaylıkla yetişebilir hatta ilk dersin yarısında bile okulda olabilirdik.Steve hazırlanıp evden çıktığında çoktan arabanın önünde bekliyordum.Hem arabayla geldiğimizden hem de Steve biraz hızlı sürdüğünden okula gelmemiz çok uzun sürmemişti.Sınıfa girip özür diledim ve sırama oturdum,James arkasını dönüp gülümsedi ve neden geciktiğimi sordu.Ben kısa cevap verdikçe o daha çok soru soruyordu,biraz daha konuşursa hem geç kalmış olacak hem de dersten atılacaktım,ki öyle de oldu.Öğretmen ikimizi de güzelce azarladı ve sınıftan çıkmamızı söyledi.James'in isteğiyle bahçeye indik.

Emily; Aynı gün hem geç kaldım hem de sınıftan atıldım!

James; Fena mı oldu,baş başa kaldık işte.

-Göz devirip bir banka oturduğumda o da yanıma oturdu ve kolunu omzuma attı,James konuşurken ona cevap vermek yerine kafamı sallıyor,dinlediğimi göstermeye çalışıyordum.İki günde kafasında neler kurmuştu da böyle yakınlaşıyordu?Kısa süre sonra zil çaldığında bahçe dolmaya başladı ve yanından kalkıp sınıfa gittim.Peşimden gelip gelmediğiyle ilgili en ufak fikrim yoktu.Sonraki derslerde sorularına cevap vermedim,büyük ihtimalle yine dersten atılmamak için yaptığımı sanıyordu oysa ben sadece daha fazla konuşmak istemiyordum.Tenefüslerde zorla 1-2 kelime konuşup uykumun geldiğini falan söylüyordum,öğle arasında yemeğimi alıp boş bir masaya oturdum.Tam yemeğimi yerken James karşıma oturunca öksürmeye başladım,biraz olsun kendime gelince suyumu içtim.

James; Naber güzellik?

Emily; Gördüğün gibi,yemek yiyordum.

James; Bugün birşeyler yapar mıyız?

Emily; Aslında bugün çok yorgunum ve arkadaşlarıma sözüm var.

James; İstersen eve de gidebiliriz,hiç fark etmez

Emily; Ev?

James; Evet.

-Gülümsediğinde resmen kusacaktım,ne bu hız?Cevap vermeden yemeğimi yemeye devam ettiğimde hala gülümseyerek beni izliyordu ve bu cidden rahatsız ediciydi.İçimden küfürler yağdırırken sakin görünmeye çalışıyordum.

James; Çok güzel olduğunu biliyor muydun?

Emily; Teşekkürler James.

James; Doğruları söyledim.

-Tekrar susup yüzüme bakmaya başladı.

Emily; Neden sürekli öyle bakıyorsun?

James; Sadece,boşversene bu çok saçma.

Emily; Ne saçma?

James; Bence cidden iyi öpüşüyorsundur.

Emily; Evet,biraz saçmaymış.

James; Aslında-

Eddie; Hey,naber Emily?Harika,hemen benimle gelmen gerekiyor.

James; Neler oluyor dostum?

Emily; Cidden Eddie,ne oluyor?

Eddie; Özel bir konu.

-Eddie elimden tutup beni kaldırdı ve diğerlerinin olduğu masaya geldik,Hellfire'dan sadece Eddie,Mike ve Dustin vardı.Diğerleri yine bir iş karıştırıyor olmalıydı.

Emily; Ne oluyor?

Mike; Hiç.

Emily; Hiç mi?

Ucube-Eddie MunsonOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz