four ✺ very young men

62 13 5
                                    

Giselle omzundaki ağırlıkla birlikte kafasını yavaşça arkaya çevirip elin sahibine baktı. Bu dedesi Bay Uchinaga idi. Üzerinde siyah takım elbisesi vardı ve gözlerinde siyah gözlükleri vardı. Gecenin bu saatinde neden takım elbise ve gözlük ile geziyordu buna anlam verememişti fakat tek sorun bu da değildi. Dedesinin dün gece şehir dışına çıktığına emindi, şimdi yanında olması tüyler ürperticiydi.

"Neden yatağında değilsin, Giselle?" dedesinin ruhsuz sesiyle bedenini tamamen ona çevirdiğinde omzundaki el düşmüştü. Bu saatlerde odasından çıkmaması tembihlenmesine rağmen odasından çıkmış olması dedesini sinirlendirmişti, torunu onun sözünü dinlemiyordu.

"Ben... Bayan Lalisa'yı gördüğümü sandım." ona ayak seslerinden bahsederse zaten ondan çok uzak duran dedesi şimdi hiç yanına yaklaşmayacaktı belki, bu yüzden susmayı ve bir süre bu konu hakkında bir şeyler söylememeyi tercih etti. Dedesi torununun sırtına elini koyarak odasına doğru ilerlemeye başladıklarında yine aynı ses tonunda konuşmaya başladı yaşlı adam. "Seni geceleri dışarı çıkmaman konusunda defalarca kez uyardığımı düşünüyordum, sanırım beni anlaman için bunu biraz daha tekrar etmem gerekecek." dedesinin sert tavırlarına karşı bir şey diyemiyordu. Hem kendisinin büyüğü olduğu için hemde onu çok sevdiği için.

"Özür dilerim, bir daha çıkmayacağım." dediğinde Giselle, odasına gelmişlerdi bile. Kapının önünde duran Bayan Lalisa'yı gördüğünde kaşlarını istemsizce çatmıştı. Dedesi, Giselle'i odasına getirdikten sonra saçlarının arasına ufak bir öpücük bırakıp koridor boyunca ilerledi ve merdivenlerden aşağıya inerek gözden kayboldu.

"Neredeydin Giselle?" Giselle şu an yeterince gergin ve sinirliyken üstüne bu kadar soru sorulmasından nefret ederdi. Bayan Lalisa'nın sorusunu es geçip odasına girdi, genç kadını kapının dışında bırakarak kapıyı kapattı. Sırtını kapattığı kapıya yaslayarak karşıda duran duvardaki renkgarenk tabloları izlemeye koyuldu bir süre.

Bu gece onun için fazla aksiyonluydu, daha doğrusu buradaki ilk aksiyonlu gecesini yaşamıştı. Yetişemediği Bayan Lalisa, şehir dışına çıkmayan dedesi ve tekrardan kapının önünde onu bekleyen Bayan Lalisa. Her şey çok saçma geliyordu. Bayan Lalisa eğer koridordan gerçekten geçtiyse, onun odasına gitmek için aynı koridoru geri dönmesi gerekiyordu. Odasına gelmenin en kolay yolu buydu. En azından şimdilik, bu yolu biliyordu.

Kafasındaki düşüncelerden uzaklaşmak istediği için hareketlenip yatağına geçti ve uzandı, yarın daha zinde bir şekilde evi güneşin ilk ışıklarıyla gezmeyi düşünüyordu çünkü çok bariz ki geceleri ev hiç de normal değildi.

Güneşin ilk ışıkları genç kızın yüzüne vururken hafifçe aralandı gözleri, güneş ışığının ulaştığı açık kahve rengindeki gözleri parlarken Giselle kafasını tavana çevirdi. Gece çok geç yatmasına rağmen, sabahın ilk ışıklarıyla gözlerini açması onu garip hissettiriyordu. Yorgun olmayı bekliyordu elbette.

Üzerindeki örtüyü tek eliyle kaldırıp yataktan çıktıktan sonra aynanın karşısına geçti. Gözlerinin etrafında mor halkaları yoktu. Aksine, çok canlı görünüyordu. Hemen hareketlenip odasındaki banyoya girdi ve ılık bir duş aldı, her sabah yaptığı cilt bakımını yapıp üzerini giydi ve kahvaltı için odasından çıktı.

Merdivenlerden inmeden önce koridora göz gezdirdi, her şey normal görünüyordu şu an için.

Yemek salonuna geldiğinde dedesinin yerinin boş kaldığını gördü, kahvaltı hazırdı fakat sadece kendisi için hazırlanan kahvaltı vardı. Salon bomboştu, hizmetlilerin bu saatte uyanıp temizlik yapması gerekirken etrafta kimsecikler yoktu.

Belki hâlâ uyuyorlardır diye düşünüp geriye çektiği sandalyeye oturdu. Kahvaltıda en sevdiği tost vardı, birkaç gündür sırf bu tosttan yiyebilmek için dedesi kasabaya iniyor ve fırından ona istediği tost ekmeklerinden alıyordu.

Gerçi dün dedesini de görmüştü, eğer bu tost burada varsa dedesi de burada olabilirdi. Birkaç gün önce şehir dışına gideceğini bizzat kendisi söylemesine rağmen gitmemişti, üstelik gece gece koridorda takım elbise ile geziyordu. Sanırım dün gece yola çıkacağı için ayakta ve takım elbisesi vardı üzerinde, diye geçirdi içinden Giselle. Tahmin yapmak onun için kolaydı fakat gerçekleri her zaman merak etmişti, her ne kadar bu tahmini tutma niteliğine sahip olsa da Bayan Lalisa'yı gördüğü anda ona sormayı düşünüyordu.

Kahvaltısını bitirdikten sonra salondan çıkıp bahçeye gitti. Öğleden sonralarını genellikle bahçede dedesiyle birlikte geçirirdi. Ön bahçede kimseyi bulamayınca arka bahçeye yöneldiğinde gözüne hiç tanıdık olmayan görüntülerle karşılaşmıştı.

Dedesi ve arkadaşları olarak tahmin ettiği fazlasıyla genç adamlar -en büyüğünün yirmi dört yaşında gösteriyordu- bahçede barbekü partisi için hazırlık yapıyorlardı.

Bu bölüm hiç içime sinmedi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bu bölüm hiç içime sinmedi... Duruma göre beğenmezseniz bölümü siler veya düzenlerim, hiç tahmin ettiği gibi olmadı çünkü.

corpse in heaven ↬ giselleWhere stories live. Discover now