Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jennie Kim,
-15:40, öğleden sonra. Elimdeki kitabı sertçe masaya atarken derin bir nefes aldım. Zaman hiç geçmeyi bilmiyordu, son derse gelebilmiş olsakta artık daha da uzun gelecekti bu süre.
Kollarımı sıranın üstünde toplayıp kafamı kollarımın arasındaki boşluğa gömdüm, sağ ayağımla ritim tuttururken sıkılmamak için çabalıyordum resmen.
Dersin bitmesine son on beş dakika kalmış ve sessiz olma şartı ile serbest bırakılmıştık, okulda kaldığım tüm zamanlara kıyasla en çok bu sıkıyordu beni.
Kafamı kaldırıp sınıfta göz gezdirdim, benimle aynı durumdaymış gibi gözüküyorlardı. Oflayarak elimdeki saate baktım, son 5 dakika kalmıştı.
Her zaman eve gitmek okulda kalmaktan daha sıkıcı olurdu, bu yüzden genellikle çıkışlarda arkadaşlarımla takılırdım. Fakat dönemin başında olmamızdan dolayı derslerinin üzerine düşen arkadaşlarım benimle meşgul olmak istemiyorlardı. Chaeyoung'un omzuna yaslanmaya yeltenirken çalan zil buna engel olmuştu. Toplu olan çantamı elime alıp sınıftan çıkmak için adımladım.
Çoğu zaman merdivenlerden inmek için hareket ettiğimde sınıflarından kaçarcasına çıkan öğrencilere çarpmamak için dikkatli davranmaya özen gösteriyordum, yavaş adımlarla inmeye çalışıyor, bazen ise etraf boşalana kadar bekledikten sonra iniyordum.
Yine etraf boşalana kadar beklemek adına kenara çekildim. Sıkıntıyla nefes alırken, yanaklarımı şişirdim ardından hemen serbest bıraktım.
Okula gelmeyi sevmiyordum, öğrencileri sevmiyordum, yapmak istediğim onca şey varken ders çalışmayı sevmiyordum, sınav stresini sevmiyordum.
Bir süre bekledikten sonra bir kaç kişi kalacak kadar azalmıştı etraf, aşağıya inip çıkışa doğru adımladım.
Çantamdan kulaklığımı çıkartıp müzik dinlemek için hareket ettim, herhangi bir şarkıya tıklarken başlangıç melodisi duymak istiyordum ama gelen bildirim sesinden dolayı hiçbir şey duymamıştım.
Sinirle iç çektim, müzik dinlerken bildirim gelmesinden hiç hoşlanmazdım, otobüs durağına giderken telefonumu uçak moduna aldım.
Yolda herhangi bir sorunla karşılaşmamak adına müziğin sesini etrafı duyabileceğim şekilde ayarladım ve saate baktım.
Otobüsün geleceği saatleri asla bilmiyordum bu yüzden bazen hiç beklemeden bindiğim bazen ise yarım saatten fazla beklediğim zamanlar olmuştu.
Durağa gelince etrafıma bakındım, normalde burada bekleyen insan topluluğu olması lazımdı fakat okuldan birkaç kişi vardı, bu da demek oluyor ki otobüsü kaçırmıştım.
Kısa süreliğine yanaklarımı şişirirken arkamdaki marketin uzun merdivenlerinin uç köşesine geçtim.
Artık dikkatli olmam gereken pek bir konu yoktu, bu yüzden sesi fulleyebilirdim.
Ellerimi önümde birleştirerek uzattım ve dizlerimi kendime çektim, kafamı ise kollarımın arasına gömdüm.
Bugün olanlar aklıma geldiğinde stresle alt dudağımı dişledim ve sağ bacağımı hareket ettirmeye başladım.
Anlık aptallığıma kapılıp okulda sigara içmeye tenezzül etmiş ve tabii ki başaralı olamayıp yakalanmıştım.
Hem de Taehyung'a..
Hiç güvenmediğim bu çocuğun gidip beni ispiyonlama ihtimali o kadar fazlaydı ki, yarın okula geldiğim gibi kendi dedikodumu duyabilirdim.
Dişlerimi dudaklarımdan ayırıp Instagram'a girdim. Onu kimseye bir şey anlatmaması adına uyarmayı planlıyordum bunun işe yarar bir şey olduğunu düşünmüyordum.
jennie o
gördüklerini hemen hafızandan siliyorsun 😊
taehyung mommy😊 hangi gördüklerimi🙀
jennie okuldakileri😊
taehyung okuldakiler mi??
ha 😆 hani seni sigara içerken yakalamıştım ya ondan bahsediyorsun değil mi😊