GECE GÜNEŞİ | ÇOK GEÇ

3.3K 206 68
                                    

"Didem ya... Beklemiyordun, değil mi?"

"Ne yalan söyleyeyim, beklemiyordum. Ah pardon, senin kendini küçük düşürmek gibi hareketlerin vardı değil mi?"  Didem sinirle gözlerini kapattığında bu sefer pis pis sırıtan bendim.

"Ee, nasıl gidiyor Evranla." Sesinin her yerinden kıskançlık akıyordu.

"Sana ne Didem, sana ne! Bırak beni gideceğim."

"O kadar kolay değil." dedi sırıtarak ve arkama geçti.

"Ne istiyorsun benden, ne yapacaksın?" Didem ellerini sandalyenin kenarlarına koyarak eğildi ve kulağıma fısıldadı. Bu tüylerimin diken diken olmasını sağlarken sinirle başımı diğer tarafa çevirdim.

"Geçenlerde ne duydum biliyor musun, Nil?"

"İsmimi mi?" Diyerek göz devirdim. Didem'in göz devirdiğini hissettim.

"Hasta olduğunu." Yüzümden kanımın çekildiğini hissediyordum.

"Bunu... bunu nereden öğrendin sen?"

"Boşboğaz arkadaşlarından tabiki! Kendi aralarında konuşurlarken duydum, salaklar benim orada olduğumu bile fark etmediler."

"Onlar hakkında düzgün konuş!" Dedim sinirle.

"Gerçekten takıldığın şey bu mu?"

"Ne istiyorsun Didem?"

"Evran'ı."

"Sen hala orada mısın! Adam seni sevmiyor, bunu anla artık."

"Sen aramızdan çekildiğinde sevecek..." Bu 'seni öldüreceğim' mi demek oluyordu? Gergin bir nefes alıp sinirle Didem'e döndüm.

"Beni mi öldüreceksin?"

"Seni tabiki öldürmeyeceğim Nil... Zaten ölmeye yakınsın, boşuna katil olmayacağım." İster istemez rahatlamıştım. Ona çaktırmadan derin bir nefes aldım. Bir an önce eve gitmeliydim.

"Ama... Evran'ı benden aldığın için bir cezayı hak ettin." Tekrar o pis sırıtma...

"Evran'ın senden çalm-"

"Sus!" Huyuna gitmek en iyisiydi. Birazdan güneş doğmayacak olsaydı ve bağlı olmasaydım çoktan üstüne atlamıştım!

"Nil... Pamuk şeker gibi kızsın." Yanıma geldi ve elini çeneme götürüp sıktı. Sinirle başımı yana çevirdiğimde gülüp saatine baktı.

"Neyse ki birazdan pamuk şeker eriyecek..."

Afallamışçasına ona bakarken Didem sırıttı.

"N-ne?"

"Hastalığın hakkında çok araştırma yaptım Nil. En çok hoşuma giden ise güneşin derini yakması oldu. Sonra dedim ki neden bunu kullanmıyorum? Bakalım yüzün yanıklar içindeyken Evran hala seni sevecek mi?"

"Sen ruh hastası mısın!"

Korkudan titriyordum. Böyle bir şeyi yapabilir miydi? Önünde yanmama, hatta belki de ölmeme izin verir miydi?

Yapardı. Vicdansızdı.

"Öyleyim." diyerek iğrenç bir kahkaha attı.

"Ölebilirim Didem!"

"Biliyorum... Neyse ki polisler katil aramayacak, şans işte!"

Kız her şeyi planlamıştı. Ne yapacağımı bilemiyordum. Aklım durmuştu, düşünemiyordum bile. Didem telefonumu cebimden çıkarıp ekrana baktı ve sırıtarak bana döndürdü.

GECE GÜNEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin