TANITIM

674 50 50
                                    

Bu sefer diğer kitaplarda olduğundan daha heyecanlıyım bu kurgu için. Ama bu sefer diğerleri gibi yorumsuz bir kitap olmasını istemiyorum. Yorumlarınızı görmek istiyorum.

İyi okumalar dilerim.

*****

Kor, karşısında hararetli bir şekilde konuşan genci izledi uzun bir süre. Onun ne dediği ile ilgilenmiyordu. Aksine o şu an ona bir şeyler anlatmak için aralanan dudaklara aç bir şekilde bakıyordu.

Bunun yanı sıra konuşurken ellerini kullanan gencin damarlı ve büyük ellerinde geziniyordu gözleri.

Bu fırsat eline çok az geçiyordu o da haliyle bunu değerlendirmek istedi. Çünkü karşısındaki kişi onunla ara sıra sohbet ederdi o da canı isterse. Geceleri fotoğraflarına bakmak ile yan yana olup onu incelemek farklı oluyordu.

Bakışlarını ellerinden çekip yüzüne getirdi. Dolgun ve vişne rengi gibi olan dudaklardan gözlerini zor aldı. Düzgün şekilli burnu, haddinden fazla olan kirpikleri, ne çok kalın ne de çok ince olan düzgün yapıda olan kaşları ve yeşil gözleri ile harika gözüküyordu.

Konuşurken arada kasılınca ortaya çıkan çene kası yüzünü daha keskin bir hale getiriyordu. Yeşil gözleri ile uyumlu olan esmer teni, çok kaslı sayılmasada kalıplı bir vucudu ve uzun boyu ile adete tapılası duruyordu.

Karşısında duran genci bu şekilde incelemek yutkunmasına neden olmuştu.

Öne eğildiği zaman gözüne girecek gibi olan hafif uzun saçlarını uzanıp gencin gözünün önünden çekip kulağının arkasına sıkıştırdı yapabildiği kadarıyla.

Onun saçının bir teline bile dokunuyor olmak onun için büyük bir nimetti.

Ona beslediği hislerin farkına varalı uzun zaman olmuştu. İlk başta kendine böyle bir şey olmadığını söyleyip dursada yavaş yavaş ona olan duygularına teslim olmuştu. Onu sevdiği süre boyunca karşısına çıkan bütün kişileri reddetti. 2 yılı geçmişti hayatına kimseyi almayalı.

Ama asla onun sevdiği gibi sevemeyecekti onu Algan. Evet Algan'a olan sevgisinin bir karşılığı yoktu onda.

Gözünün önünde sallanan eller ile dikkatini ona verdi.

"Kor, sen beni dinliyor musun?"

Aniden gelen soru ile ne diyeceğini bilemdi. Kelimeleri zihninde toparlayıp konuştu.

Hayır, seni izliyorum. Sana deli gibi aşığım ve gözlerimi senin üzerinden alamıyorum.

"Evet, dinliyorum tabi."

"Peki madem en son ne söyledim sana?"

"Şey-"

"Kor, Algan ne yapıyorsunuz burada?"

Sözünü kesip onu bu durumdan kurtaran kişiye minnet dolu bakışlar atıyordu.

Çınar üniversiteye başladığı zaman ilk konuştuğu ve hâlâ arkadaşlığını sürdürdüğü kişiydi. Onu kardeşi gibi severdi. Tabi Çınar da onu çok severdi.

Algan anında söze atlayıp onu cevapladı.

"Seni bekliyoruz, beraber gidecektik ya eve bugün öyle sözleşmiştik. Hem şu diğer arkadaşınız Erkut evde bizi bekliyordu."

"Haa evet doğru ya."

İkili kendi aralarında konuşmaya başladığında Kor üzüntü dolu bakışları ile onları izliyordu. Çünkü kendisi ile zar zor konuşan adamın Çınar gelince değişmesini an ve an izliyordu. Hareketleri, sözleri, bakışları...

Kor'un canını yakan en büyük şey ise sevdiği adamın en yakın arkadaşını sevmesiydi. Bunu bir tek o bilirdi. Zaten Algan kendisi söylememişti o her şeyi anlamıştı. Anlamamak için kör olmak gerekirdi herhalde. Çünkü kendisine buz olan adam Çınar'a karşı aşırı sıcak ve sevecen biri oluyordu.

İkili önden gidecekleri yere doğru ilerlerken Çınar yanında yürüyen arkadaşını omuzundan tutup kendine çekti ve saçlarına sıkı bir öpücük kondurdu.

Çınar'ın bu hareketi ile Kor'un düşen yüzünde ufak bir tebessüm oluştu. İşte arkadaşının en çok sevdiği yanı ise onu abisi gibi korur ve kollardı.

Üçlü sohbet ederek yollarına devam etti.

******

Kor...

Algan...

Çınar...

Erkut...

Umarım güzel ve beğenilen bir başlangıç olur.

Eski bir kurgu ve yeniden göz atmak istedim. Güncel olarak diyebileceğim tek şey cidden severek yazmıştım. Bir 10 bölüm kadar. Belki devam ederim. Bir göz atın sizlerde. Yorumlarınızı merak ediyorum..

12.08.2023

Kupa Ası - GAY Where stories live. Discover now