13. Bölüm

40.9K 1.8K 225
                                    

Ömrüm'den devam

"Dördüncü gün."

Yatağımda oturmuş kaç gündür burada olduğumu söyleyip duruyordum.

Resmen koskoca 4 gündür bu ailenin içerisinde fazlalık olarak yaşıyordum. İstenmediğim bir yerde yaşamak o kadar çok koyuyordu ki...

Hızla kafamı iki yana sallayıp bu düşünceden kurtulmaya çalıştım.

Yanlış düşünüyorda olabilirdim.
Belki istiyorlardı ama dışa yansıtmıyor  olabilirlerdi.

İyice gerinip esnedikten sonra yataktan kalkıp banyoya doğru yürüdüm. Gereken işlerimin hepsini halledip yine makyaj aynasının karşısında yüzüme fondöten sürüp üzerimdeki kıyafetleri çıkardım.

Yeni kıyafetler giydikten sonra burada ki dördüncü günümün, dördüncü sabah kahvaltısını yapmak için yemek odasına doğru ilerledim.

Odaya girdiğimde herkes yerlerinde oturmuş kahvaltılarını yapmaya başladıklarını gördüm.
Ben de beklemeyip 4 gündür olduğu gibi Ömür hanımın hemen yanındaki sandalyeye oturdum.

"Günaydın."dedim keyifsizce.

"Günaydın kızım."
"Günaydın kızım."

Barış bey ve Ömür hanımın aynı anda söylediği cümle ile bakışlarım onlar buldu. Onlarda birbirlerine bakıyorlardı. İkiside hafifçe gülüp bana döndüler.

Bir kaç tane salatalık, domates, peynir alıp tabağa koydum.

"Numaramı telefonundan sil!"

Daha ağzıma bir lokma bile koymadan Korayın sert sesini duymamla başımı tabağımdan kaldırıp ona baktım.

numarasının telefonumda olup olmaması benim için hiç sorun değildi. Sonuçta ilk geldiğim günde bana tokat atanın numarasını telefonumun kişilerinde bulundurmak istemezdim.

"Tamam."

Hiç uzatmadan tekrar tabağıma döndüm.

"Anne sen de neden benim iznim olmadan numaramı başkalarına veriyorsun?!"

Barış bey hemen araya girip Korayı susturdu.
"Koray, sus ve kahvaltını etmeye devam et!"

Koray sinirle masadan kalktı, sandalyesini itekleyerek odadan çıkıp gitti.

Şu an kendimi o kadar çok suçlu hissediyordum ki. Benim yüzümden aileleriyle araları bozuluyordu. Ve ben bunun olmasını hiç istemiyordum. Ailelerine sonradan gelen biri için yıllardır yaşadıkları ailelerinden ayrılmalarını istemiyordum.

Ama sende yıllardır yaşadığın ailenden ayrıldın.

İçimin derinlerinden gelen sesle huylandım biraz.

Ben onlardan ayrıldım diye bir yandan seviniyor bir yandan da üzülüyordum.
Ama sevinen yanım daha da çok ağırlığını koruyordu.

Sıkıntıyla nefes verip 'afiyet olsun.' diyerek bende masadan kalktım. Masadakilere saygısızlık etmiş olabilirdim ama yalnız kalmak istiyordum. Ama dört duvar arasında değil.

"Ömür hanım ben biraz dışarı çıkıp hava alabilir miyim?"

İlk önce tereddütle yüzüme baktı. Sonra yüzündeki tereddütü silip "Tabii canım ama bari bir şeyler yeseydin."dedi.

"Teşekkür ederim. Aç değilim."

"Tamam kızım. Geç kalma o zaman."

"Tamam."

GERÇEK AİLEM Mİ? Where stories live. Discover now