Ölmeye Henüz Hazır Değilim

819 63 126
                                    

"Luna?"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Luna?"

"GELME!"

Kapının ağzına oturdum ve dizlerimi kendime çektim, kollarımı dizlerime sardım, başımı dizlerime koydum.

"Üzgünüm, keşke bir şeyleri değiştirebilseydik.."

O gün ölüm yiyenlerin Sirius'u kaçırmasını değiştirebilseydik..

O günden altı ay sonra Sirius'un tanınmayan cesedini bulmamızı değiştirebilseydik..

Her on dakikada bir Luna kendini öldürmesin diye onu kontrole gelmemizi değiştirebilseydik..

Kapının kilit sesini duyduğumda başımı arkama çevirdim.

Luna aylar sonra kapısını açmıştı!

Emekleyerek odaya girdim. Pencerenin altında benim gibi dizlerini kendine çekmiş, kollarını dizlerine dolamış ve başını dizlerine gömmüş hıçkırarak ağlayan Luna'yı buldum.

Girdiğim kapıyı kapatıp yanına oturdum.

"Perdeyi çekeyim mi? Güneş doğacak ve çok güzel görünecek.."

"Hayır, ben onsuz izlemek istemiyorum.."

"Ama o-"

"Gelecek!" dediğinde başını kaldırdı. Haftalar sonra ilk defa onu görüyordum.

Yanakları kaybolmuştu, göz altları mosmordu, yüzünden tüm renkler çekilmişti, inanılmaz kilo vermişti..

Sirius ile beraber o da ölmüştü. Sadece bedeni toprağa değil bu odaya gömülmüştü.

Ancak Luna toprağa girmeyi de denemişti defalarca.

"İnanmıyorsun değil mi?" dediğinde çok yorgun bakıyordu.

Elimi omzuna koydum.

"İnanıyorum kardeşim, o gelecek!" dediğimde bana sımsıkı sarıldı.

O kadar üzgün ve yorgun görünüyordu ki, ölmek onun kurtuluşu olabilirdi!

O gün hepimiz için çok zordu.

Fakat Ariana için çok çok çok çok çok zordu!

Sevdiği adam gözlerinin önünde kaçırılmıştı ve birkaç ay sonra ölü bedeni kapımızın önünde bırakılmıştı.

Hemde tanınmayan bir bedende...

Eve gelen o bedene sarılarak ağladığı gün gözümün önünden gitmiyordu!

Onu hep ölülerden korkar bilirdim..

Mezarlıklar korkulu rüyalarındaydı..

Her gece korkuyla uyanıp Sirius'un yanına giderdi.

Şimdi ise o korktuğu mezarlıkta yatıyordu sevgilisi..

Ben bile o bedenden korkmuştum, bakamamıştım bile!

Her yeri yanmıştı!

Luna ise saatlerce o bedene sarılıp ağlamıştı.

Artık gömme vakti geldiğinde ise çığlıklar atarak reddetmişti.

Mezarının başında ise kaç gün beklediğini sayamamıştık bile!

"Ruh emiciler tarafından öpülmüş gibi hissediyorum James. Nolur yardım et!" dediğinde hala kollarımda ağlıyordu.

Şu an o kadar zor bir durumdaydım ki!

Canımı bile verebileceğim kardeşim acılar içinde kollarımda ağlıyordu fakat ben hiçbir şey yapamıyordum.

Ölen birini geri getiremezdim!

Ve getirebilseydim her türlü getirirdim!

Kardeşimi, eniştemi, dostumu, her şeyimi...

Luna'nın odasını çok uzun süre sonra inceledim.

Duvarlarda bizim fotoğraflarımız vardı.

Fakat fotoğraflardan duvarlar görünmüyordu.

İlk gözüme çarpan fotoğrafta Luna ve Sirius yanak yanağalardı ve gözlerini çekmişlerdi.

Sirius'un duman grisi gözleri Luna'nın gece siyahı gözlerine bakıyordu.

Luna ise kameraya bakıyordu.

"JAMES, LUNA!" kapıda beliren telaşlı Remus'a baktığımda korku ile gözlerinin açılmış olduğunu gördüm.

Fakat bize bakınca derin bir nefes verdi.

Ben aşağıya dönmeyince bir şey olduğunu sanmıştı sanırım.

"Gelebilir miyim?" dediğinde Luna hızla başını salladı ve tek kolunu da yanımıza gelen Remus'a sardı.

Bir süre üçümüz sarıldık.

Biz yıllarca hep bu kadar olmuştuk.

Bu yüzden son zamanlardaki olaylar en çok bizim canımızı acıtıyordu.

Zilin çalması ile gerginlikle birbirimize baktık.

Bizim zilimiz çalmazdı ki!

Bizim zilimiz çalmazdı ki!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


☁️

Bölümü düzenlerken James ve Luna ile  beraber bende ağladım.

Zor bir bölümdü...

Çok zordu...

Zaten ağlamak için bahane arıyorum.

KELDLELDLWŞDLWŞDLW

Sizi seviyorum!

💗

15.02.23

Yıldızlar Yağmurda Söner Mi?  ~Sirius BlackWhere stories live. Discover now