İki Midoriya?

144 21 16
                                    

gökyüzünden geçerken bu şehre ait olduğumu anlıyordum. İlerden polis sirenlerini duyduğumda gülümsedim tekrardan.
Bu şehri korumak benim görevim. Aynı şeyi başkalarının yaşamasına izin vermemek benim görevim.
_________________
Günümüz

Alarmın sesiyle kendimi zar zor yataktan çıkarttım. Dün uzun zamandır peşinde olduğum uyuşturucu kaçakçılarını yakalayım derken zaman akıp gitmişti. Şükür ki saat 4 civarı devriye polisi görüp 10 kişilik ekibi ve depolarını ona teslim etmiştim. Şansıma bana güvenen biri çıkmıştı da sorgulanmadan eve gelebilmiştim. "Tamam kahramanız ama bu kadar uykusuzluk başa bela."

Sabahları annem olmazdı ama kahvaltımı o hazır edip bırakırdı. Bunun için milyonuncu kez minnetlerimi sunarak yemeğimi yedim ve yine penceremden binalar arasına karıştım. "Sabah sabah yüzüme vuran şu rüzgardan başka hiçbir şey beni ayıltmıyor beni. Yemin ederim canlandım!"

"Günaydın New York halkı. Dün gece geç saatlerde yine örümcek deku uyuşturucu kaçakçılarına yardım ederken yakalandı. En ufak açıklama yapmadan ortadan kaybolan bu tehdidin sokaklarda dolaşmasına polis daha ne kadar müsaade edecek?"

"Sana da günaydın J.J. senin de azarını yemezsem gün boyu kendime gelemiyorum. Ama bu sabah mutluyum hiç seni çekemeyeceğim. Acaba dünkü başarım için kendime bir şeyler mi alsam?" Örümcek hisleri. Durum beter.

Arkamdan gelen bombayı ağlarımla havaya gönderdim ve çatıların üzerine çıktım. "Arkadan saldırmak mı? Bu hiç senlik değil yeşil cin." Sadece gülümsedi. "Bu dikkatini çekmek içindi. Daha yeni başlıyoruz."

Yeşil cin uzun zamandır benim en büyük rakibim. Havada uçan siyah kaykay ve ürkütücü silahşör çakması maskesiyle kesinlikle tuhaf görünüyordu ama çok zeki olduğunu ve neler yapabileceğimi biliyorum. Ve eğer böyle diyorsa kesinlikle bir planı vardır.

"Dikkatimi ayırmaya değer mi? Yetişmek zorunda olduğum başka yerler var. Bilirsin meşgul bir kahramanım." Yüzü biraz bile bozulmadı... Eh haklı, benim gevezeliğimi uzun zamandır çekiyor. "İstediğin kadar gül. Bu sefer tüm ipler benim elimde." Belindeki kemerden çıkardığı küreyle beraber örümcek hislerim çıldırmaya başladı. Tanrı aşkına neydi o öyle?

Hemen ağımı atıp küreyi alacağım sırada uçan kaykayıyla hızla üzerime gelmeye başladı. Zıplayarak ona doğru atladım ama kenara çekilmek yerine küreye dokunmamı sağladı. "Orada görüşürüz ağ kafa."

İçimden bir ses bir süre okula gidemeyeceğim diyordu...

Gelen ışıklar yüzünden gözlerimi açık tutamıyordum ve kafama vuran keskin ağrıyla bir yere sürükleniyormuş gibi hissetmeye başlamıştım. Sonsuzluk gibi gelen süre sonunda çekilme hissi bitmişti. Rahatlayarak gözlerimi açtığımda pişman olmadım desem yalan olur. "GÖKYÜZÜNDE İŞİM NE BENİM?!" Etrafıma bakındığımda Yeşil cin uçan şeyi sağ olsun uzaklaşmaya başlamıştı. Biraz şundan yararlansam sorun çıkmazdı.

Kaykayı ağımla tuttuğumda dengesini yitirmesiyle bana döndü. "Bırak beni böcek." Anında sağa sola dönerken diğer elimdeki ağı da atarak iyice kendimi sağlama aldım. "Oldu, sonra pizza gibi yere yapışayım değil mi? Ben almayım."

Dik olarak çatıya doğru uçmaya başladı. Pekala niyeti cidden bu olabilirdi. Son anda makineyi çevirirken makineden çıkan gazla ağları kendimden ayırdım ve sağlam şekilde yere indim. Uzaklaşmasına fırsat vermeden ağ atacağım sırada üzerime bomba attı. "İyi uykular."

Kaçacağım sırada felç olmuşum gibi hareket edememiştim. Gaz... Bomba yakınımda patlamasıyla geriye doğru düştüğümü hissettim. Sonrası karanlık.
...

Deku - Spider Deku [ara verildi]Where stories live. Discover now