Ömer'den;
Boş boş yollarda yürürken etraftan bir ses duyuldu. Ses çok tanıdıktı. Sesi aramaya başladım. Ama benim aramama gerek kalmadan ses bana gelmişti.
Sesi çıkaran Ceren'di. Bir şarkı mırıldanıyordu. Normalde yanına giderdim ama garip bir şey vardı. Ceren bana çok anlaşılmaz bakıyordu. Ve bir anda koşmaya başladı.
Ne yapıcağımı bilemedim ve ondan kaçmaya başladım. 3 dakika aralıksız koştuktan sonra kendimi bir otoparkın ortasında bulmuştum. Etrafa bakındım etrafa o kadar dalmışım ki dibindeki Ceren'i fark etmemişim.
Ceren'le aramızda belki bir parmak mesafe vardı ya da yoktu. Bu mesafe beni geriyordu. Geri çekilmek istiyordum ama haraket edemiyordum. Sanki bir şey beni engelliyordu. Ardından Ceren beni kendine çekti. Evet artık emindim aramızda bir parmak mesafesi bile yoktu.
Ceren gözlerime uzun uzun baktı ve fısıldayarak 'Seni istiyorum' dedi. Neye uğradığımı şaşırdım. Geri çekildim. Otoparkin asansörünü aramak icin ordan hızlıca uzaklaştım. Asansörü bulmak çok uzun sürmedi. Asansoru beklerken Ceren'in yanına geldiğini gördüm.
Ama ondan kaçamazdım. Asansör geldiğinde Ceren de benimle beraber asansöre bindi. Ondan en uzak tarafa geçtim ve beklemeye başladım. Ceren ufladı ' Hadi amaa benden kaçmaa' dedi ve yanıma geldi.
Koluma sokulup kafasını omzuma yasladı. Ne olduğunu anlamıyordum. Omzunda duran kişi Ceren olamazdı. Anlamıyordum. Şu an ne Ceren'e bir karşılık veriyordum ne de onu tersliyordum. Bir anda sarsılmaya başladık.
Ceren hiç tepki vermiyordu neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Panikle asansörün düğmelerine basarken bir anda her yer karardı. Ahh şimdi anladım.
Rüya görüyormuşum.. Ne kadar garip bir rüya. Normalde çok rüya görmem aksine çok fazla kabus görürüm. Her neyse sesler netleşmeye başlamıştı. Bir ses geliyordu galiba..galiba.. Şu sesi! Evet.
Gözlerimi yavaşça araladım. Bir dakika nE?!
Yazardan;
Ömer gözlerini açtığında Ceren içinden sıçtığını anladı. Ömer gözlerini açtı etrafa bakındı. Ve şok içinde Ceren'e baktı. Ömer küvetin içindeydi ve üstü yoktu küvet hafif doluydu. Ceren'de ona çok yakın bir şekildeydi ve elinde bir bez vardı. Ömer hiç bir bok anlamamıştı.
