Anda Kalmak

25 0 0
                                    


DUR, 

Yine nereye gidiyorsun?

Biraz bekle, bir nefes al...

Koşmaktan yorulmadın mı?

Etrafına bak, yapraklar nasıl da rüzgarla dans ediyor? Güneş yüzünü yakmıyor mu?

Kuş seslerini duyuyor musun?  Kalp atışlarını dinle nasıl güzel, bir mucize değil mi?

Öyleyse tüm üzüntünü, dertlerini bir kenara bırak...Sahip olduklarınla mutlu ol, sadece an var yaşadığımız öncesi veya sonrasının ne önemi var.

Bir denizde olduğunu hayal et, ayaklarını çırpıyorsun ve su köpürüyor sonra, kabarcıklar bulutlarla buluşuyor ve gökyüzüne bir kahkaha gönderiyorsun. Belki uzun zamandır beklediğin  bir andı bu senin. Bir tatil, bir kaçamak veya bir uzaklaşma...

Sonra bir anda sorunlar geliyor aklına, kopuyorsun o andan. Bütün kahkahaların sessizliğe bürünüyor ve zaman geçip giderken sen yine o beklediğin anı değerlendiremiyorsun. Bunu kendine yapma, ne olursa olsun anda kalmaya çalış.

Kendine bunu hatırlat "Anda kalmalıyım!"

"Buna ihtiyacım var."

Bir zamanlar anda kalamayacak kadar meşguldüm. Ne kendime vakit ayırmayı biliyordum ne de başka bir şey. Hayatın içinde koşturup duruyordum...

                                                                      ***************************

sabah uyandığımda, yaşadığım o korkunun bir rüya olduğunu anlayıp şükrettim. Yangın çıkmıştı evde ve kimse benim sesimi duymuyordu. Dumanların arasında boğuluyordum ama neyse ki rüyaydı....

Sabah tam 6:30 'ta uyanmıştım artık bir alarma ihtiyacım olmadan uyanabiliyordum. Her şey o kadar sistemliydi ki hayatımda, kimilerine göre çok monotondu ama ben memnundum. Bir yengeç burcu olarak düzenli bir hayatım olmasından gayet memnundum. Tabi arada  nefes alacak vaktim olsa fena olmazdı ama annemin de dediği gibi "Başarılı bir avukat olmak istiyorsan, çok çalışmaktan yılmamalısın."

Bütün gün yine koşturmalar içinde geçmişti. Erdem'den yine haber alınamıyordu. İstesem, banka ekstrelerine bakıp az çok nerede olduğunu anlayabilirdim ama inan buna bakmaya cesaretim yoktu. Her seferinde aldatıldığımı görmek yeni bir bilgiymiş gibi canımı daha fazla acıtıyordu ve ben bu durumu kabullenip pes etmiştim. Onu kusurlarıyla seviyordum, sevgi de bu değil miydi zaten ? 

Aslında değildi ama ben o zamanlar yaşadığım şeyin sevgi olmadığını bilmiyordum. Belki de bir takıntı, zayıflıktı. Ne kadar güçlü bir kadın olduğumu düşünsem de Erdem'i bir kaçış olarak görüyordum. Evlenince onun değişebileceğine inanmak istiyordum ama o zamanlar avukatlık mesleğinin arkasına sığınmış, o soğuk ciddi duruşuyla dimdik ayakta durmaya çalışan, içinde  verdiği savaşlara rağmen mücadele etmeye çalışan yapayalnız bir kadındım. Tek yaptığım Erdem, baba parası yerken ben de onun arkasını topluyordum. O yat partilerinde sürterken ben duruşmadan duruşmaya koşuyor şirketini kurtarıyordum. Bana güveni tamdı. "Sen yaparsın, sevgilim. Sana güveniyorum." İşte Erdem'den duyduğum en güzel iltifat buydu. Bu da iltifattan sayılırsa tabi...

                                                                      ****************************

                                                                             Sevmek nedir?

Sevmek kesinlikle  körü körüne sevmek, tüm hatalarıyla, yanlışlarıyla sevmek olmamalı. İşte o zaman insan öz saygısını yitiriyor. Ne güveni kalıyor kendine ne başka bir şey.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 02, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kendini KeşfetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin