054*******:Nasıl bir giriş yapsamki(22:32)
054*******:Elim ayağım titriyor olm
pijamalı görl:Kimsin?(22:46)
pijamalı görl:giriş yapmadan gidebilirsin.
ilk texting ve kafa dağıtmak için yazıcam. Ve çok baştan salma yazdım okuyun işte. (Şimdi bakıyor...
Balkondaki anneme korku dolu gözlerle baktım. Ardından yavaşça bahçe kapısına doğru ilerledim. Eğilip bağcığımı bağlar gibi yaparken Yiğit'in ve annemin gözü üzerimdeydi. Etrafıma son kez baktıktan sonra tabana kuvvet diye içimden geçirerek kaçmaya başladım.
"Sen bu eve gelirsin Minaa" diyerek arkamdan bağırıyordu.
"Sıçtım! Sıçtım! Sıçtım!" diye bağırarak gizli yerime gitmeye karar verdim. Bizim mahallenin ara sokaklarından bir binaya girdim. En üst kata çatı katına gittim. Kapıyı sessizce açarak içeri girdim. Burayı daha önceden döşemiştim.
İçerde bir yer yatağı , radyom, küçük bir buzdolabı, komodin, duvarda bir ton poster ve aydınlatma için hafif led lambası... Bazen evden kaçıp buraya gelirdim. Oda⤵️
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bu binanın yöneticisinden izin alıp burayı kullanabiliyordum. Ardından telefonumun çalmasıyla kendime geldim. Yiğit arıyordu. Cevap verip vermemekte biraz kararsız kalmıştım. Neden açmayayımki diye düşünüp cevap verdim.
"Ya kızım sen nereye gittin?" dedi tedirginlikle. Ya canım benim beni merak etmiş. Neyse cıvıtma Mina kendine gel.
"Sanane" diyerek gıcık bir cevap verdim.
"Annenle çay içiyoruz gelmek ister miydin?"dedi Yiğit. Şuan sırttığına yemin ederim ama ıspatlayamam.
Bi dakka annem mi dedi?
Yo çay da dedi.
İçiyoruZ dedi.
Yiğit'in şimdiye ölmesi lazımdı.
" Noldu sesin çıkmadı. Çok mu şaşırdın turuncu kafa" diyerek kahkaha atmaya başladı.
Koşarak yaklaşık 5 dakikada eve vardım. Elim titreye titreye zile ulaştı. Ardından kapıyı Yiğit açmıştı. Usulca kafamı içeriye uzattım. Annem salonda oturmuş çekirdek çıtlıyordu. Beni farketmemişti.
"Gelsene içeri kızım" demesi son dediğim cümleyi çürütmüştü. Süt dökmüş kedi gibi salona geçtim. Yiğit'te arkamdan gelip annemin karşısındaki tekli koltuğa oturdu.
"Ee Naime abla Nerima'nın kızı kocaya kaçtıktan sonra noldu?" diye sormasıyla gülme ve şaşırma hissi geldi.
Annem ve Yiğit dedikodu yapıyor...
Ne ka güzel ya.
Annem bana kızmamış anlaşılan. Bende boşuna o kadar aksiyon yaşamışım be. E niye o zaman sinirle bakıyordu?
" Ya şu Neriman.. Zamanında o da öyleydi ha.." Annemin ne konuştuğuna kulak vermeye çalıştım ama pek de birşey anlamadım.
"Yaa vay demek genetik" dedi Yiğit çekirdek çıtlayarak. Tepkisi niye bu kadar güzeldi.
Annemle dedikodu yapan oğlan mı Allah 'ım nasip et.
Yaklaşık yarım saat sonra Yiğit gitmişti. Annem her ne kadar kalmasını söylesede kabul etmemişti.
Sevmiş damadını.
Ne diyorsun Mina kendine gel.
Odama çekilmiş hafta sonunun bitmesine üzülüp depresyona girsem mi diye düşünürken kapım çalındı. 'Gir' diye komut verdiğimde içeri annem girdi.
"Noldu anne?" diye sordum.
"Müsait misin kızım konuşalım biraz." dedi yumuşak bir edayla.
"Olur, anne eğer Yiğit meselesiyle ilgiliyse o benim hiçbirşeyim değil. Seni görüp kaçmam konusuna gelirsek korktum. Ne yapacağımı bilemedim. Sen ilk defa beni tanımadığın bir erkekle yan yana ve el ele görünce ne diyeceğini bileme-" annem sözümü kesmişti.
" Kızım bi dur nefes al. Ben sana bunun için kızmam merak etme. Sen kaçtıktan sonra damadım Yiğit'i eve davet ettim. Her ne kadar çekinsede geldi. Bana herşeyi anlattı. Bak ben bu oğlanı sevdim. Senden bahsederken gözleri parlıyor. Ona bakınca babanı görüyorum. "
Yiğit damadım.
Yiğit'e damadım dedi..
Bu kelimeyi duyunca neden kalbim hızla atmaya başladı. Galiba ben..
