Omzunun dürtülmesiyle uyandı Mahir. Arda yanında diz çökmüş şişmiş yeşil gözleriyle kendisine bakıyordu. ''Mahir uyan.'' Ela gözlerini iyice araladığında kendisiyle beraber yeni uyanan Turan ve ayakta bekleyen Alp'e kayan bakışlarıyla yerinde doğruldu. İnce bir sızı boynunu sararken tutulan bedeniyle nefesini tuttu. Henüz tam iyileşmemiş bedeni takatten düşmüştü. Dikişlerini yenilemesi, ilaçlarını içmesi gerekiyordu ancak bunları yapmak bir kenara dursun bedeni daha da yıpranıyordu.
Ayılmayı beklediği dakikalarda nezarethanenin girişinde avukat olduğu giydiği cübbeden belli olan bir adam ve birkaç polisle beraber ayaklandı. Saat kaçtı, kaç saat uyumuştu bilmiyordu. İsimleri teker teker söylenilip çıktıklarında sorgu için farklı yerlere götürülüyorlardı. Diğerleriyle bu konuyla alakalı bir şey konuşmaması aleyhine bir durum sergiler miydi bilmiyordu, kendisininden ziyade Arda'yı ve esmer reisi düşünüyordu çünkü bu olay direkt olarak kendilerinde patlamıştı.
Odaya girdikten on dakika kadar sonra iki polis içeriye girmişti. Biri kapının önünde ayakta beklerken diğeri tam karşısında oturmuştu. ''Arda Atalay, Alparslan Araf ve Turan Alacahan ile ne tür bir bağınız var?'' Mahir derin bir nefes alıp direkt olarak konuya giren adamla çok beklemeden cevapladı.
''Arda arkadaşım, Alparslan ve Turan ise okuldan tanıdıklarım.'' Soğukkanlı bir şekilde cevapladı.
''Orada ne işiniz vardı?''
''Dün gece Arda'yı aradım. Telefonu Sefa denilen adam açtı, saçma sapan konuşmaya başladı-''
''Ne dedi?'' Polis sözünü kestiğinde dişlerini sıktı.
''Kendisine kim olduğunu, Arda'nın nerede olduğunu sordum, altımda inliyor gibi saçma sapan konuştu. Arkadan Arda'nın sesini duyduğumda bir şeylerin ters gittiğini anladım, söylediği yere ilerlediğimde ise barın çıkışında Arda'yı sıkıştırdıklarını gördüm. Çok geçmeden polisler geldi zaten.'' Polis tek kaşını kaldırdı.
''Sefa denilen adam arkadaşınızı taciz mi ediyordu yani?'' Mahir kafasını salladığında adam suratını buruşturdu. ''Peki siz oraya vardığınızda Turan Alacahan ve Alparslan Araf orada mıydı?'' Kumral yeniden kafasını salladı. ''Onların orada bulunmasının sebebi bu taciz olayı yüzünden miydi?'' Ela gözlü adam iç çekti. O kısmı henüz kendisi de bilmiyordu ancak doğruları söylemekten geri kalmayacaktı.
''Bilmiyorum.'' Polis kafasını salladı ve son sorusunu sordu.
''Turan Alacahan ya da Alparslan Araf'ta silah var mıydı?'' İşte ela gözlü genç şimdi ne demesi gerektiğini bilmeyerek hızlıca düşünmeye çalıştı. Tamam dürüst olması gerektiğini biliyordu ama öylece Turan'ın başını da yakamazdı.
''Silah sesini duydum ama görebildiğim ve tanıdığım herhangi birisinde yoktu.'' Dilini ısırdığında gözlerini polisten çekmedi, yalan söylediğinin anlaşılmaması için ne gerekiyorsa yapmaya çalışıyordu. Polis elindeki dosyayla beraber ayaklandığında, kapıda put gibi dikilen diğer polis arkadaşıyla beraber çıkmıştı. Yirmi dakikanın ardından, ifadesinin çıktısıyla içeriye başka bir polis girdiğinde ne olduğunu çok anlamamıştı.
''Buyurun çıkabilirsiniz.'' Şimdi ne olacağını az çok kestirebiliyordu, olaylarla herhangi bir bağlantısı olmadığından sıkıntılı bir durum çıkmayacaktı muhtemelen. Dışarıdaki sandalyeye oturduğunda henüz ortalıkta görünmeyen diğer üç gençle ayağını sallamaya başladı. Muhtelemen diğerlerinin sorgusu daha uzun sürecekti çünkü Arda olayın muhattabıydı, Turan'ın o hengamede nereye attığını bilmediği silahından şüpheleniyorlardı ve Alparslan birisini darp etmişti.
Olası bir sıkıntıda ne yapacağını kafasında planlamaya çalıştığında Turan adını duymasıyla kafasını hışımla kaldırdı. Gözleri ismi zikreden orta yaşlı adamı bulduğunda, ismi geçen esmer gencin yaşlanmış haliyle karşılaştı. Hilal bıyıkları kalın, kara gözleri sertti. Saçlarının bazı yerlerine aklar düşmüştü ve gözünün sağ kısmında, Mahir'in bıçak olduğunu tahmin ettiği bir iz duruyordu. Boyu kendisinden bir iki santim kısaydı ancak yaşına göre heybetinden hiçbir şey kaybetmemişti. Üzerinde jilet gibi ütülenmiş gömlek ve kumaş pantolonla Turan'ı anımsamıştı Mahir.
YOU ARE READING
KUMRAL (GAY)
Teen Fiction"Çok solcu gördüm lakin sol yanımda bu denli devrim yapanı ilk defa görüyorum." Eşcinsel konuludur. Turan & Mahir