Kaybedersek Kazanırız 🍂

1.8K 93 309
                                    

1×2

Öncelikle minik bir uyarı ile başlamak istiyorum daha sonradan dizide ki Yekta Hocamız gibi ' bizi kandırdın' diye sövmeyin bana. Bu hikayeyi aslında tek bölümlük olarak yazmıştım ancak çok sevilince ''olabildiğince'' devam etmeye çalışacağım. EgZey hikayemiz olacak ancak ben shipcilikten daha daha fazla Bromance ilişkilere bayılan biriyim. O yüzden EgZey'in yanı sıra EgÇağBer Bromanceliğine dair sahneler de yazmayı düşünüyorum. ZeyÇağ'ı tamamen BFF yapacağım. Belki ileri de Berk'i köpeğe çevirecek bir kız karakteri gelir bunlar için çok erken. Ama sadece sizden istediğim ZeyÇağ sahnesi görürse tırsmamanız çünkü bu hikaye de asla üçgen olmayacak. O zaman ne diyoruz EgZey'li ve bol Bromanceli bu yolcuğumuza başlayalımm 🥳🥳

🍂🍂

-1 HAFTA SONRA-

-EGE-

Yine yalnızlığımla dolu bir güne gözlerimi açmıştım. İnsanlar yalnızlığı yanında kimse kalmamak sanıyorlar. Tek başına takılmak, tek başına zaman geçirmek sanıyorlar. Ama aslında yalnızlık en çok kalabalıklar arasında acıtır. Dünya rengarenktir, gökyüzünde havai fişekleri patlıyordur, kahkahalar etrafı sarmıştır. Ama siz bu rengârenklerin içinde ölü bir topraktan farksızsınızdır. Çiçeklerim ne zaman solmaya başlamıştı inanın bilmiyorum.

Okulda, kulüpte, eğlenmeye gittiğimiz her yerde bedenim eğlenirken ruhum aslında bir kez daha ve bir kez daha yalnız olduğunu hissediyordu. Çünkü dostlarım dediğim kişiler bile içinde bulunduğum girdabı anlayamıyordu.
Biri anlamıştı. Biri benim yaramı görmüştü. Çok öfkelenmiştim, çok kızmıştım. Kız tam bir psikopat Rıza baba. Her olay da sırtımda bitiyor. O küçük burnunu sürekli işime veya işimize sokuyor. Ondan nefret ediyorum. O varoşlardan da. Ama aynı zaman da o kıza minnet duyuyorum.

Çünkü ona ne kadar kızarsam kızayım birine içimi birkaç dakikalığına da olsa bana nefes aldırmıştı. Neden nefes alamadığımı anlatırken nefes almıştım.
Ama tabii ki bizler masallar da değildik. Kötü prens bir anda iyiliğe evrilirdi. Masum kızımız bir anda kötü prensten etkilenirdi. Gerçek hayat böyle değildi. Ben, biz istemeden de olsa onların dostunun ölmesine neden olmuştuk. Bizden nefret etmekte haklıydılar ediyorlardı da zaten Allah razı olsun hiç yüzlerinden eksitmiyorlar. Bu yüzden de o günden sonra bir daha Zeyno ile hiç konuşmamıştık neredeyse. Benim aksime Çağrı ile bir tık daha fazla konuşuyordu.

Şimdi ise döngüme devam edecektim, salonu yine bok götürüyordu. Duşa girecek, üzerimi değiştirecek sonra da gamsız Ege maskemi yüzüme takıp okuluma gidecektim. Zeyno ile sadece kafalarımızı sallayarak birbirimize selam vereceğiz, gün içinde aktivitemiz olan Aliler ile laf dalışına gireceğiz bla bla bla..

🍂🍂

''Edebiyat sınavı var bugün kusmak istiyorum..'' dedi Hazal çat diye yanımıza otururken. Bahçedeydik. Berk, ben ve Çağrı oturmuş oyunlardan bahsediyorduk '' Beni Edebiyatın derin sularına gömün lütfen'' dedi kafasını kaldırırken

''Çağrı yine yüzü çakar'' dedim gülerek Çağrı'ya omuz atarken. Çağrı ise otuz iki diş sırıtarak bana bakıyordu '' Oğlum senin gibi gamsız herif nasıl Edebiyattan yüz alabiliyor?''

''Çünkü ben çok romantik bir erkeğim bebeğim..'' dedi Çağrı sesini incelterek. Berk kıkırdarken Çağla ise kahkaha atmıştı '' Görmek istersen bir gün sana gösterebilirim'' dedi gözlerini kısarken. Ben ise iğrenircesine elimle anlını itekledim. '' Ya ne bileyim oğlum yedi yirmi dört zaten göt gibi takılıyoruz sınav zamanı bari insanlaşalım diyorum, Edebiyatta gayet insanı güzel insanlaştırıyor tavsiye ederim''

Bir Tek Ben Anlarım 🍂🍂Where stories live. Discover now