Aslında buna nasıl başlamam gerektiğini bilemedim , bu hayatta yaptığım hiçbir şey kolay olamadı zaten. Sana düzgünce veda edemedim sevgilim bunu özrüm olarak say.
Merhaba Yongbok bunu okuduğunu biliyorum Chan hyunga bu defteri teslim edince sana vereceğini hep biliyordum. Içten içe de sana vermesini hep istemiştim zaten. Chan hyung beni ıyi tanır o yüzden şu an bu çirkin defter senin narin güzel ellerindedir. Felix , ayçiçeğim bu defter beni tanıman için çünkü ben sana karşı hiç açık olamadım. Biz mutlu olabilirdik belki ama ben seni hak etmiyordum bunu herkes biliyordu. Şimdi sana Seo Changbin kim anlatmalıyım sanırım değil mi ? Çocukluğumu merak ettiğini söylerdin hep ama sana, ayçiçeğime en değerlime anlatabileceğim bir anim hiç olmadı Felix. Ben hiç yaşamadım. Ben sıkıcı bir eve doğdum felix. Evimiz çok karanlıktı, evimi hep öyle hatırlıyorum küçük ama tatlı bir odam vardı kardeşimle paylaşırdım, o odada seninle ilgili hayallerim dualarım var felix bu yüzden o oda hep çok önemliydi benim için. Karışık ilerliyorum sanırım çiçeğim ama benim kafam da çok karışık umarım anlayabilirsin beni . Şimdi her şeyi baştan almaliyim değil mi ? Hadi başlayalım o zaman ayçiçeğim.
Ben pasif bir anne ve sinir sorunları olan bir babanın eline doğdum sevgilim. Sanırım ailemle duygularımız karşılıklı çünkü biz birbirimizi hiç sevemedik. Sevmeyi evimde öğrenmedim ben yani, annem ve babam da zorla evlenmişlerdi zaten . Birbirini sevmeyen bir ailenin şiddete maruz kalmış itici sinir bozucu cocuguydum. O kadar çok dayak yedim ki çiçeğim hala izlerini taşıyorum. Unutmak benim için hep zordu çünkü ne yaşadıysam izi uzerimde. 13 yaşına kadar aşağılanarak dövülerek yaşadım ama sanırım hayatımın kötü bölümü o değildi. 13 yaşında büyük kuzenimin tacizine uğradım felix. Sen olmayan Herhangi birinin bana dokunmasi beni ne kadar kırdı bilemezsin . Kimseye anlatamadım birkaç senemi aldı o pislik ve sanırım hala o pisliği üzerimden temizleyemedim felix. Senin dokunuslarin silebilirdi yara izlerimi ayçiçeğim. Sonra bir otobüsünün istismarına uğradım. Kendimden tiksindim ailem benden tiksindi . Insan olduğumu unutmuştum sanırım felix ama iyiki başıma bunlar gelmiş. Dayanamadigim gün artık yaşamak istemedigim gün tanrı sonunda beni gördü. O gün han nehrinin kenarindaydik birlikteydik ama sen beni görmedin ben 17 yaşındaydım sana aşık olduğumda felix'im. Nehrin kenarına geldiğimde atlamak için "tanrım kendi hayatımda çokça harcandim , bunun için çok genç değil miydim "diye söylendiğini hatırlıyorum ve sen benim kirilisimi duydun. Tam gözlerimi kapatmışken bir koku hissettim yanımda sen felix sen yanımdaydın. O gün yasama amacımın sen olduğunu anladım. Gün batimiydi güneş hemen yanımızdaydı ama parlak olan sendin , gözlerimi senden alamadım sen sanki bir melektin. Gözlerin sevgilim gözlerin güneşi kiskandirdi güneş sönük kaldı yanında. Yıldızlar sevdiğim yıldızlar küstü bana ama önemli değildi yanaklarindaki yıldızlarla birçok ömür geçirebilirdim . O gün hayatımın dönüş noktası oldu. O sendin hep sendin beni hayata bağlayan kurtuluşun olan cesaretim sendin hayata tutunma amacım sendin sevdiğim. Seninle tanistigimiz ilk günü hatırlıyor musun ? Ben hiç unutamadım. Uzaktan uzağa izlediğim ayçiçeğime yakından bakmak cennet gibiydi. Bana düşen kalemimi uzattın. Sana teşekkür bile edemedim ben. Ne kadar kaba diye düşünmüş olabilirsin ama benim dilim tutulmuştu aşkım. Klişe gelebilir ama nutkum tutulmuştu sanki zaman yavaşlamıştı kokun felix bana adımı bile unutturdu o an. Nasıl oldu bilemiyorum ama arkadaş olduk. Sanırım anlayabiliyorum şimdi ben yalnızdım bir ezik yani sende naiftin harikaydın yardımseverdin bana acıdın sanırım .iyiki böyle bir eziktim iyiki tüm bunları yaşadım iyiki zorbalık gördüm felix . Tüm hayatım beni sana getirdi. Atlantis'im sana zaten ilk görüşte aşık olmuştum ben. Senin de bana karşı hislerin olması dünyayı ayaklarımın altına sermişti. Bizimkisi imkansız bir aşk olabilir miydi? Sanırım öyleydi ama sen , sen başardın felix biz aşkımıza sahip çıktık sanırım.
