(Yine yazıcak bi şey bulamadım. Siz en iyisi aşağıya geçin...)
...
(Alçin'den
3 hafta sonra)
Ona son 'Küs müyüz' yazışımdan sonra pek konuşmadık. Aslında hiç konuşmadık.
Lan bırak mesaj atmayı, çevrimiçi bile olmuyo!
'O zaman arasana MAL!' Dediğinizi duyar gibiyim...
İşte onu yapıcak göt de ben de yok. Var da, onu yapıcak mecali yok şimdi.
Ben cafe'deyim, babamın işleri çıktı, İclal okulda, Sarp Kılıç iti kızları kullanmaya devam ediyo ve en önemlisi, Sarp Demir 3 haftadır bana yazmıyo...
Gelen müşteriyle düşüncelerimden ayrıldım.
(İclal'den)
Amfide bi köşeye oturmuş, Sarp Demir'in yapacağı konuşmadan sonra nasıl hem dikkatini çekip, hem de konuyu Alçin'e getireceğini düşünmekten yoruldum, bezdim, istifa ettim!
Sonunda konuşma yapmak için gelmişti. Nerdeyse konuyla hiç alâkam bile yoktu. Sadece ne yapacağımı düşünüyordum. 'Nasıl onları bir araya getiricem?' aklıma sadece bu soru vardı. Ve yapamayacağımdan korkuyordum.
Ben ona 'Sarp Bey' değil, 'Enişteeeeğğğ' demek istiyodum!
Konuşmanın sonunda şöyle dedi "Sevdiğiniz, yanında olduğunuz, yanınızda olan insanlara, kendilerini değerli hissettirin. Belki 100 yıl, belki de 1 gün sonra göremeyeceğiniz insanlarla güzel anılar biriktirin. Nazım Hikmet Ran'ın bu konuyla ilgili şöyle bir sözü vardı: 'Sonra aramıza şehirler girecek, hiç karşılaşmayacağız. Tesadüfler bile bir araya getiremeyecek. Sonra belki birimiz öleceğiz, diğerimiz hiç bilmeyecek.' Bu sözü söylemeniz için çok geç olmaması dileğiyle, hoşçakalın."
Ardından alkış eşliğinde sahneden indi.
O hızlı adımlarla amfinin çıkışına doğru ilerlerken ben de peşinden şimşek Mcqueen edasıyla koşuyordum.
"Sarp Bey, Sarp Beeeeey!" diye anırmam üzerine en sonunda durmuştu.
Arkasını dönüp, ilgili bir ifadeyle "Buyrun, bi sorunuz mu var?" Ben de bulduğum küçük nefes kırıntısından yardım alarak "Aslında sizden özel bir şey istiycektim." dedim kekeleyerek.
"Evet?" dedi Alçin'in de sürekli kriz geçirerek bahsettiği kısaltmalı soruyla.
Ve ben de yalan söylememe kararı aldım.
"Şimdi Sarp Bey, benim oturduğum semtte 9 yaşında bir kız var. Benimle aynı bölümde okuyan arkadaşlarım sizin konuşmanızın videosunu çekmiş. Gelenler gelemeyenlere dinletirken, bu ufaklık da yanlarından geçerken telefonda sizi görmüş. Hani, şu küçük kızların çocukken aşık oldukları insanlar olur ya, siz de onun için o olmuşsunuz. Bugün konuşmanız olduğunu duyunca bana yalvardı, 'Lütfen onunla tanışmamı sağla' diye... Biliyorum saçma ama bizim orda bi cafe var, eğer gelmek isterseniz küçük bir hayranınız sizi bekliyor olucak." dedim yüzümde tebessümle.
Umarım kabul eder diye dua ederken, yüzündeki sorgulayıcı ifade bir gülümsemeyle bölündü.
"Gelmeyi çok isterim. Ben size sekreterimin numarasını vereyim, siz ordan yarın için konum atarsınız. "
'Sekreterin kim ki, bende senin numaran var.' demedim tabi.
"Gerçekten çok teşekkür ederim Sarp Bey, onu çok mutlu ediceksiniz."
"Ne demek... Peki bu ufaklığın adı nedir?" diye sordu yine ilgiyle.
"Alçin- Eee değil, Alçin değil, Alçin kim?" o da şaşkınlıkla "Alçin kim?" diye sordu.
"Alçin onun ikinci adı. Ablasının ismi olduğu için koymuşlar." diye toparladım. Bu şekilde Alçin'in kardeşi ile de tanışmış oldunuz.
Yanımdan ayrılmadan önce "Güzel isimmiş. İyi günler." dedi ve gitti.
Operasyon, tamamlandı.
...
(İyi jejelerrrrr)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAMUKSAL İLİŞKİLER | •Texting•
RomanceOlmaması gereken ama olan, eğlenceli bir tesadüf ilişkisini konu alıyor. Alçin, kim olduğunu bildiğini sandığı fakat aslında bilmediği Sarp'a mesaj atar. Ve Sarp, onun tanışmaması gereken biridir... O bir mafya! Hayır. O bir katil! Hayır. O bir zorb...
