the origin story: yüce zhong chenle'nın köleler orotoryosu (part 1)
5-6 sene önce diye hesaplandı ama tabi 7 yahut da 4 olabilir kimse net değil
jaehyun veletken halk arasında dolaşan bir inanış vardı; ünide kızlar soruyordu. ama tabi jaehyun ne yapsın kızı mızı, pek umursamamıştı şahsen. her şeyden önce herkes tersine giderken o mersine giderdi, sisteme uymayı sevmiyordu ve diğer kızlar gibi değildi. işte farklıydı sanırsa biraz. o yüzden yeni bir inanış başlattı hemen; ünide artık jaehyun soruyordu.
ilk günün günahı olmazdı bildiğiniz gibi, jaehyun da hemen günah eklemek için ilk gününe gördüğü ilk insan topluluğuna girip, akşamına parti kurmuş (oy verilmeyeninden) bir de o partide ava çıkmıştı.
öyle el alemle sikiş arıyordu, casual bir daha hiç görmeyeceği, mühim olmayan birinden. ne bilsindi bazlama.
"bir tur daha?" diye bir öneride bulundu hemen yanındakine. adam telefonuyla oynuyordu ama jaehyun hiç kişisel algılamamıştı çok şükür.
"niye?"
"öyle vitamin olsun."
"peki."
jaehyun hemen bir hareket çaktı yanındakine, şok.
işte böyle tanıştılar en pezevenkler grubunun bitirim ikilisi jaehyun ve sicheng. tabi seksi falan direk kestiler; "platonik akar ya" dedi bir süre sonra sicheng. jaehyun da kendisine farkmayacağını, agalarının her istediklerinde yatağına dönebileceğini ve sicheng'i çok sevdiğini söyledi.
kısa sürede agalıkları onları aynı evde buluşturdu. zira etle tırnak gibi, rakıyla balık gibi, tarkan'ın dünüyle bugünü gibi (bkz: can ciğer kuzu sarması) çok yakın olmuşlardı. kirayı bölüştükleri, pek sık uğramadıkları üni kampüslerine arabayla 10 dk mesafede, 3+1, tek banyolu, beyaz eşyalı, merkezi ısıtması olan, yarı otomatik vites, dokunmatik, 256 gb, uzay grisi bir daire tutmuşlardı.
hayat güzeldi yani.
tek sorun üst komşularıydı ki sicheng ve jaehyun zira tanımıyorlardı onları. arada kavga dövüş seslerini duyup 'bi el smackdown oynayalım' ya da 'rey mysterio ben olucam jaehyun ananı sikerim' gibi muhabbetler döndürüyorlardı. buna da devam ederlerdi aslında ama olanlar oldu.
sisli bir mayıs gecesiydi.
jaehyun çöpü çıkarmak için süper ötesi evlerinin kapısını açtı. elindeki çöp poşetini daha bırakamadan bir çocuk fırladı önüne. azıcık topallamasına rağmen bir hışımla geçti ki jaehyun dedi noluyor? "ay korktum ln" diye bağırdıktan sonra elini göğsüne koydu. çöpsüz olanı.
"ay kardeşim kusura bakma. takıldığım herif ev arkadaşlarıyla kavga ediyordu da hızla çıkmışım." dedi çocuk. jaehyun da dramatize ederek durumu hyperventilationa başlamıştı hemen. "ama kardeşim sen şimşek mcqueen misin çok pardon da?"
"kardeşim kusura bakma cidden- lan, sen bu evde mi kalıyorsun?" diye gösterdi çocuk jaehyun'un evini. evet, jaehyun bu evde kalıyordu. ama ne alakaydı ki şu an? "evet kanki ne alaka şu an?"
"aşkım şeyi tanıyor musun ya, sikiş 67?" diye sordu çocuk. heyecandan gözü parlamıştı. jaehyun o sırada farketti ki çocuğun ayaklar çıplak, elinde tutuyo ayakkabılarını da telefonunu da. hemen uzandı portmantoya ve çekeceği almak için sonra da çocuğa uzattı. "kız otur şuraya giy ayakkabılarını o sırada anlat. kim ln sikiş 67?"
çocuk merdivene oturup ayakkabısını giyerken sikiş 67'yi. sikiştiği 67. kişiymiş. çocuk liste yapıyormuş falan. beğendi tabi fikri jaehyun.
